Kanal D’nin bu seneki flaş programı finalini yaptı... “Çok Güzel Hareketler Bunlar” BKM’nin genç tiyatro kadrosuna hayal edemeyecekleri bir şöhret kazandırdı. Ama bir de bunun kalıcı olma olayı var. Bu ekip ne bileyim bir “Dostlar Tiyatrosu” değil. Bir şekilde derin esprileri yakalarken, onu orta karar zekâya taşıma arasında gidip geldi. Son olarak mesela, kırmızı nokta parodisi vardı.
Çocuk kumandayı alıyor. Bir yanda Alman erotik olayı, bir yanda haberler. Bunlar televizyon ekranına yansıyor. Ve haberciyle erotik kanal sunucusu halvet oluyor. Yani bakınca bu ayrıntı güzel yakalanmış. Ama sonra işte baba geliyor, anne geliyor, onların muhabbeti falan derken iş o renginden kopuyor. Burada geniş kitleye hitap sorunu var.
Bu arada bu ekibin yakaladığı cult bir tipleme var; Hatçe ile Kazım. İç donu ve dürbün gözlükleriyle Kazım ve bıyıklı eşinin muhabbeti. Mesela bu başka yerlere gidebilir, iyi yakalanmış bir olay. Ekibin seneye daha “sıra dışı” esprilerini ve daha nasıl diyeyim, “Leman” tadını bekliyorum!
Merkez basın ya da merkez kaç
Habertürk’te Erdoğan Aktaş’ın pazar medya ekibi vardı. Fehmi Koru, Nazlı Ilıcak, Yiğit Bulut, Yavuz Semerci ve Tufan Türenç konuklardı. Bilmem yeni kayıt mı yoksa daha eski mi...
Neyse önemli olan konuşulanlar. Merkez medya nedir, ne değildir ve de ne olmuştur? Fehmi Koru bu gidişatın aslında merkezinde bir isim. Koru özetle, “eski merkez”in, “yeni merkez”i kabul etmediğini ve değişimin farkında olmadığını söyledi. Değişim şuydu; hem muhafazakâr hem zengin hem de “ben de bu kremadan pay alacağım”... Merkez değişimde!
Mango Ayhan
Show TV yaza yeniden ısıttığı yarışması “İlle de Roman Olsun” ile başladı. Her daim yaz-kış Roman milleti eğlendirir bizi. Biz ne yaptık? Kentsel Dönüşüm adı altında yerlerinden ettik onları. Onlar yine şarkı söylüyor, acılarına tuz biber ekiyorlar. Burası iyi rant kalesiydi şimdi dönüştürüyorlar.
Aklıma geldi. Bilmem biz eğlenirken onları kim konuşuyor? Mango Ayhan vardı. Jean Luc Ponty adam. Hem söylüyor hem çalıyor ve öyle sololar atıyor ki... Onlar izlenme oranı için var galiba bu ülkede!
200 bin TL istemiş!
Esra Erol kendini geliştirdi, Flash TV’nin içinden çıktı çok izlenen kanala geçti ve nasıl denir, “televizyon entelijansiyası” tarafından kabul gördü. Programlara çıkıp konuştu filan.
Şimdi program başına 200 bin TL istiyormuş, sorun çıkarmış. Sen bu para karşılığı reklam getiriyor musun? Kural böyle işliyor. Yerine birini bulmuşlar galiba. Dörtte bir fiyatına!