Show TV’nin “Korolar Çarpışıyor” adlı yarışmasında Rojin yönetiminde Mardin korosu var. İlk başlarda dikkatimi çekti. Araya rap katarak türküleri söylüyorlar. Kürtçe katıyorlar. Son programda bu konu gündeme geldi. Gelen SMS’lere Kürtçe söylemelerinin bir etkisi oluyor mu diye. Rojin, Mardin’de çok kültürlü bir yapının olduğunun altını çizdi. Arapça, Süryanice ve Kürtçe’nin konuşulduğunu, buradan yola çıkılınca, bu dillerin gözardı edilemeyeceğini söyledi. Ben bu ekibi dinlediğim zaman ne söyledikleri umrumda değil. Kulağa hoş gelen cıvıl cıvıl bir olay.
Rojin tüm Türkiye’den oy aldıklarını söyledi. Umarım öyledir. Performanslarında giyim kuşamla ve de bu rap olayıyla pek Mardin yöreli olmuyor. Ama dedim ya, renkleri var. Bu yorumlarına yansıyor. Ben bu açıdan değişik buluyorum. Mardin’e bir okul istekleri de var. Ama bir sempati de yok değil bunu yadsımamak lazım... Yani gelen oylar açısından. Urfa’da Sezen Aksu da konser vermiş. Bir de Kürtçe söylemiş. Bu da haber oldu. Yani hâlâ haber oluyorsa, bir durum söz konusu. Urfa’da konser vermenin özetinden kameralara bu yansıyor ise!
Bulut!
“Bir Bulut Olsam” sezon finali yaptı. Dizi Mardin’de çekiliyor. Mardin bir görsel zenginlik. Fotoğrafı, sineması ile ya da klibiyle. Bir doğal “cazibe” merkezi. Dizimiz, “öyle bir final yapalım ki millet yerlere düşsün” şeklindeydi. Mustafa’ya helikopterden keskin nişancı ateş açıyor. Mustafa isabet alan kurşunlara rağmen ayakta ve gelinlik ile kaçırdığı kızımız Narin yanı başında. “Ezo Gelin” modunda. Ama baktım da, biz Beyaz Türkler için “banal” olan aslında, yaşanan gerçek. Tabii ki abartı var, ama böyle olaylar da bu yörede geçerli. “Benim olmayan kadın başkasına yâr olamaz” mantığı. O zaman da yaşananları garipsememek lazım. Mustafa bunu yapıyorsa o haberlerde duyduğumuz katliamın, bir açıklaması olmalı!
Tugay yorumları
Tugay Kerimoğlu İngiltere’de “bu kadar oynadım tamam” diyerek futbola veda etti. Blackburn Rovers’ın son maçında formayı giydi ve muhteşem bir finali yaptı. İki yorum dikkatimi çekti.
NTV’de “90 Dakika”da Hıncal Uluç, Tugay’ın İngiltere’de yeniden doğmasının altında, onu yeniden keşfetmenin olduğunun altını çizdi. Bizde bireysel taktik çalışmaların yapılmadığını, Hakan örneği ile dile getirdi. “17 yaşından beri topu kalecinin üstünden aşırtmasını yapamadı” derken, bunun ya öğretilmediğini ya da öğretmek istenilmediğini söyledi.
Bir yorum da Bilgin Gökberk’ten geldi. Gökberk 24’teki “Takım Oyunu”nda; Tugay’ın aslında “ceza çektiğini” söyledi. Yani Galatarasay ve İstanbul’dan mecburen kaçtığını söyledi. Kendisini eleştirilerden ve küfürlerden bu şekilde uzaklaştırdığının ve yeniden doğduğunun altını çizdi...
