Cep elefonuna bankadan (özel) bir mesaj; “İhtiyaç duyduğunuzda 50.000 TL’ye kadar “anında” kredi. Evinizden çıkmadan “anında” krediye 7/24 başvurabilirsiniz. Krediniz onaylandığında “anında” hesabınıza geçecektir. Sağlıklı günler dileriz.”
Teknoloji güzel şey.
Oturduğun yerden her şeyi ayağına getiriyor, hem de “anında”.
Hiç yorulmak yok, krediyi bile hesabına yatırıyorlar. Gece gündüz farketmiyor, 7/24 hazır para.
Malum koronavirüs krizi.
Nakit kimsede yok gibi. Herkesin ihtiyacı var, şu günlerde.
Ne güzel işte, “anında” kredi.
O zaman bakalım şartlarına. Kredi kullanacaklara yardımımız olabilir.
Mesajda da yazıyor; “kredi almak artık çok kolay.”
Tık’lıyorsun cep telefonundan gelen kısa mesaja; sonra şifreni giriyorsun.
Ve mobil şube açılıyor.
Orada karşına rakamlar çıkıyor.
Ne olacağı belli olmaz bu dönem, fazla riske gerek yok; 50.000 TL çok olur şimdi, 30.000 TL çekelim.
Rakamı seçtik. Geçiyoruz sonraki adıma.
“6698 sayılı Kişisel Verilerin Kanunu çerçevesinde…” diye bir şeyler yazıyor ekranda; vereceğiz bilgileri ne yapalım; alacağız parayı pes etmek yok. Onaylayalım oradaki minik kutucuğu.
Ödeme vadesini seçeceğiz, bir tık da buraya; 24 ay, yani 2 yıl.
O da ne!
Bankamızdan bize küçük bir sürpriz; “İlk taksiti ne zaman ödemek istersiniz?”, diye soruyor.
Taksitleri hemen kesmeyecek ne güzel.
Tam tamına 3 ay sonrasında, 30 Temmuz 2020’de ödeme başlayacak.
Sigortalı olsun mu?
“Tamam bu iş, aldık krediyi” demeye kalmıyor; bir ekran daha açılıyor. Ve bir soru daha; “Kredinizi, “anında bayram kredisi+sigortalı” olarak mı istersiniz yoksa “anında bayram kredisi” mi?”
“Bayram değil, seyran değil; nereden çıktı bu mesaj” derken, bu düşüncemiz de boşa düşüyor. Meğer bayrammış!.. Neyse, devam...
Seçeneklerden biri % 1.03 faiz diyor; ama oradaki sigorta işi biraz kafa karıştırıyor. Diğeri % 1.24 faiz.
Haydi sigortasız olanı seçelim, sigortayla uğraşmayalım şimdi.
Çıkan tablo o biçim!
Aylık ödeme 1.656 TL. Toplam ödeme 36.500 TL. Anlaşılan, banka, “anında” krediye, “anında” 6.500 TL faiz bindiriyor, % 22 faiz yani.
“Hani bu dönemde hepimiz aynı gemideydik, faiz alınmayacaktı ya da çok düşük tutulacaktı, n’oldu şimdi” diyecek oluyorum, sonra durup düşünüyorum;
“Anlaşılan o ki; koronavirüs falan bahane; hayatta pek bir şey değişmeyecek. Her şey, eski tas eski hamam, sürüp gidecek böyle.”
Özay Şendir
Özgür Özel, yandaş mı oldu?
26 Nisan 2024
Güneri Cıvaoğlu
Katar arabuluculuktan çekilirse…
26 Nisan 2024
Cem Kılıç
İklim değişikliği işte ‘büyük risk’
26 Nisan 2024
Didem Özel Tümer
Türkiye, NATO Genel Sekreter adaylarına ne söylüyor?
26 Nisan 2024
Abbas Güçlü
Atama, obezite ve boşvermişlik
26 Nisan 2024