Gazi var, gazi var!

22 Eylül 2016

19 Eylül Gaziler Günü’ydü. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na, Kore’den, Kıbrıs’a ülkemizde teröre karşı verilen mücadele ve 15 Temmuz’da devletin bekası için yüreğini ortaya koyan tüm gazilerimizi minnet ve şükranla andık. Yaptıklarıyla gururlandık, “Hakları ödenmez” dedik. Gerçekten de vatanı için hayatını feda eden şehitlerimiz ve gazi olan her yurttaşımız için ne yapılsa, verilse az. Nitekim yapılıyor da ancak bize ulaşan mesajlara göre, farklı uygulamalar nedeniyle bazı sıkıntılar söz konusu. İşte terörle mücadelede iki kez vurulan (1991 Şırnak-Gabar, 1996 Siirt-Karadağlar) Güneydoğu gazisi Koray Gürbüz’ün anlattıkları:
“15 Temmuz’da şehit olan için 280 bin, Güneydoğu’da şehit olan için 90 bin lira civarında tazminat ödeniyor. Güneydoğu’da gazi olmak için de vurulmak yetmiyor. Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre, en az yüzde 40 engelli olman gerekiyor. Güneydoğu’da çarpışıp yüzde 39 engelli diye gazi sayılmayan arkadaşlarımız var. Yüzde 40 engelli olduğun zaman 6. derece sakat oluyorsun, yüzde 50 olursa 5, 60 olunca da 4 diye gidiyor ama bu sakatlık derecesi 15 Temmuz gazilerinde aranmıyor.
15 Temmuz gazilerine 3 bin 200 lira

Yazının Devamı

IŞİD bitince savaş biter mi?

19 Eylül 2016

Fırat Kalkanı harekatında 3.aşamanın hedefi El Bab’ı IŞİD’den temizlemek...Sonraki plan da koalisyon güçlerinin de desteğiyle terör örgütünün başkent ilan ettiği Rakka’yı kurtarmak. Dolayısıyla da IŞİD’in Suriye’deki askeri varlığına en önemli darbeyi vurmak. O nedenle de Rakka operasyonunu Suriye’deki kanlı savaşı “masaya” yönlendirme noktasında en kritik dönemeç olarak görenler var. Gerekçeleri de şu:
“Herkes önceliğimiz IŞİD diyerek gerçek gündemini gizliyordu. Şimdi IŞİD’in ortadan kalkması ya da operasyonel gücünü yitirmesiyle taraflar ne istediklerini açıkça ortaya koyacak. Yani IŞİD bitince olayın siyasi boyutu başlayacak. Beklenmedik bir hamleyle oyuna giren ve bu süreci hızlandıran Türkiye’de siyasi çözümde etkili olacak.”
Gerçekten bu olası mı? Yani IŞİD bitince savaş biter mi? Dün bu soruları eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korg. İsmail Hakkı Pekin’e yönelttim. Öncelikle IŞİD’in kolay kolay bitmeyeceğini, bitse dahi başka bir ortak düşman yaratılacağını savunan Pekin nedenlerini de şöyle sıraladı:
“Samimi değiller. ABD IŞİD’e karşı nerede savaşıyor? Kürtleri kullanarak, PYD’ye birşeyler vaat ettiği bölgelerde. Yani işine gelen yerleri vuruyor.

Yazının Devamı

FETÖ komisyonu kamuya açık olmalı

17 Eylül 2016

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi ve faaliyetleri için TBMM’de oluşturulan araştırma komisyonu 1 Ekim’den sonra Meclis Başkanı’nın yapacağı çağrıyla çalışmalarına başlayacak. Bu kapsamda da pek çok kişiyi davet edip “O gece ne oldu, nasıl oldu, kimler destekledi, FETÖ denilen terör örgütü devletin bütün kademelerine nasıl yerleşti” diye sorgulayacak. Tabii kuruluş aşamasındaki ağırdan alma gibi sıkıntılar yaşanmazsa... Yaşanmazsa diyorum çünkü dün konuştuğum, komisyonun CHP’li üyesi Aytun Çıray’ın bu yönde kuşkuları vardı. O nedenle de ilk sözü şu oldu:
“İlk önerilerimden biri, bu görüşmeler ve çağırılacak kişilere yöneltilecek sorular ve cevaplar kamuoyu önünde cereyan etmeli, yani naklen yayınla verilmeli olacak. Kamuoyu gücü olmazsa buradan bir şey çıkması çok zor olur. Hem halkın bilgilendirilme hakkı var. Bu darbe esasen millete karşı yapılacaktı. Millet kendi başına geleceği hadisenin nasıl geliştiğini bilme hakkına sahip değil mi? Kaldı ki darbeyi engellediler, şehit, gazi oldular, tankların altına yattılar bu insanların bilme hakları var.”
Bir başka endişesinin de komisyonun soruşturma değil araştırma olmasından kaynaklandığı belirten Çıray, bunun nedenlerini de şöyle

Yazının Devamı

‘Darbe girişiminin siyasi ayağı eksik’

15 Eylül 2016

15 Temmuz’un üstünden iki ay geçti. Bu süre içinde KHK’lar ile başlayan FETÖ’cü temizliğinde 10 bini polis, 5 bini asker olmak üzere 70 bin civarında kamu çalışanı ihraç edildi. Yüzlerce kurum kapatıldı, FETÖ’nün finansörlüğü gerekçesiyle çok sayıda işadamının mal varlığına da el konuldu. Bunlar şimdilik kayda geçenler çünkü temizlik tam gaz devam ediyor, hatta devletin tepesinden “Açığa alma yarışına girmeyin” diye uyarı da geldi. Yani temizlik operasyonunda hızlı yol alma gibi bir durum söz konusu. Peki, aynısı 15 Temmuz gecesi yaşananların netliğe kavuşması noktasında geçerli mi? Ya da darbe girişimi tam olarak aydınlığa kavuştu mu? Bayramda konuştuğum MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’in bu soruya yanıtı şuydu:

“Hayır, hayır, nerede... Bir defa bir darbe yapılıyorsa ki eşiğine gelinmiş. Yani kıl payı kurtarılmış denilen bir tabir vardır ya, böylesine bir ortamda yakalananlar öyle eften püften insanlar değiller, askeri kanatta rütbeli insanlar ama bunun siyasi ayağı boşlukta. Askeri kanadında dahi tereddütler var. O bakımdan henüz açıklığa kavuşmuş bir mesele değil.”

Öneş’in ‘neden’ sorusuna verdiği karşılık da şöyleydi:

“Siyaset ayağı üzerinde büyük korkular var.

Yazının Devamı

Tek çözüm dini doğru anlatmak

12 Eylül 2016

Bugün bayram; barış ve kucaklaşma günü...Ancak İslam coğrafyasının bir çok noktasında kan ve göz yaşı var. Çünkü uzunca bir süredir savaş ya da ve canlı bomba saldırıları nedeniyle masum insanlar ölüyor, öldürülüyor. Üstelik de bunu kendilerini Müslüman olarak tanımlayanlar yapıyor. Dahası çocuklar bile canlı bomba olarak ölüme gönderiliyor. Elbette bunlara yönelik askeri tedbirler var ama yetmediği de bu sapkın zihniyetin taban bulması nedeniyle ortada. Bu durumda da akla gelen soru şu:

Nasıl oluyorda böyle bir hastalıklı zihniyet taban buluyor ve bu beladan kurtulmak için ne yapılacak ya da yapılmalı?

İşte bayram arifesinde konuştuğum 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi ve eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı’nın öngörüleri:

Bugün dünyadaki terör üretici mahiyetteki İslam anlayışı Selefi zihniyettir. Suudi Arabistan Mısır, Afganistan, Pakistan’da verilen Selefi din eğitimi ve öğretimi kaçınılmaz olarak böyle bir sonuç üretti. Yeni nesillerinize terör, şiddet üretebilecek potansiyeli taşıyan bir din eğitimi verirseniz bunun kaçınılmaz sonucu şiddetle yüzyüze gelmektir. Maalesef bu sorun küresel olarak dünyayı da ilgilendiren bir noktaya geldi. Tabi hepsinden önemlisi

Yazının Devamı

Pilotların fedakârlığı karşılık bulmalı

10 Eylül 2016

FETÖ’yle bağlantılı ihraçlar sonucu pilot sayısı kritik eşiğe düşen Hava Kuvvetleri’nin bu açığı kapatmak için formülü bir vesileyle TSK’dan ayrılanları yeniden orduya kazandırmak ve dış kaynaktan yeni pilot almak. Bir başka deyişle, koltuk sayısı/pilot sayısı oranı 1/0.8’e düşen, yani 10 uçaktan 8’ini uçurabilen Hava Kuvvetleri kısa vadede(3 ya da 30 saatlik uyum uçuşlarıyla) deneyimli eski pilotların yuvaya dönüp filolara katılmasını, orta ve uzun vadede (2-4 yıl) de sivil uçuş okullarından mezun genç pilotları askeri eğitimle savaş pilotuna dönüştürmeyi hedefliyor. Buna dönük başvurular da başladı ancak her ikisinde de sıkıntılar var. Örneğin, birinde maaş uçurumu (F-16 pilotu 7-8 bin lira, hava yolu pilotu 8-10 bin dolar), diğerinde de hem zaman hem de her pilotun savaş pilotu olamayacağı gibi bir sorun söz konusu. Bu nedenle de Hava Kuvvetleri uçuş okullarında uzun yıllar komutanlık ve öğretmenlik yapan emekli bir generalin önerisi ise şu:
“Sivil uçuş okullarından gelen genç pilotlara savaş eğitimi verip F-16 ya da F42020’nin koltuğuna oturtmak hemen olacak iş değil. Ancak son beş yıl içerisinde Hava Kuvvetleri’nden ayrılıp hava yollarına giden 500’e yakın pilot geri dönerse

Yazının Devamı

ABD PYD’yi çok rahat satar

8 Eylül 2016

Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) operasyonuyla önce Cerablus, ardından Azez‘e kadar olan 98 kilometrelik sınır hattı IŞİD’den temizlendi. Güneye doğru derinlemesi bölge bölge değişen yaklaşık 5-10 kilometrelik alan ÖSO kontrolünde. Şimdiki hedef ise IŞİD’in üç dört aydır tahkimat yaptığı El Bab. Ancak aynı hedefe yönelik bölgenin doğusunda bulunan Amerika destekli PYD/YPG’nin de hesapları var. Yani Türkiye El Bab’ı alarak hem güvenli bölgeyi sağlamlaştırmayı hem de güneyden olası bir Kürt koridoru tezini de çökertmeyi amaçlıyor. ABD’nin güdümündeki PYD ise bölgede bir Kürt oluşumu hevesinde ısrar ediyor. Tabii aynı sorun Menbic için de geçerli çünkü ABD’nin hava operasyonları desteğiyle bu bölgede kontrolü ele geçiren YPG, Ankara’nın tüm taleplerine rağmen hâlâ Fırat’ın doğusuna çekilmiş değil. O nedenle de dikkatler Ankara-Washington hattındaki temaslara bağlı olarak gelecek hamlelerde. Dün bu konudaki olasılıkları güvenlik analisti Metin Gürcan’a sordum. Öngörüsü şuydu:

“Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde olma sebebi PYD koridorunun kaldırılması bunun için de yapması gereken şeyler var. Bir şekilde Afrin’den YPG’nin El Bab’ı ele gecirmesini engellemesi lazım ki

Yazının Devamı

Emniyetteki FETÖ’nün şifreleri...

5 Eylül 2016

Emniyetteki FETÖ temizliği çerçevesinde biri 2 diğeri 7 bin küsur olmak üzere iki dalgada yaklaşık 10 bin polisin teşkilatla ilişiği kesildi. Bu arada da sürpriz bir şekilde İçişleri Bakanı değişti. Bunu kimi metal yorgunluğu kimi de performans kaybı olarak yorumladı. Dolayısıyla da şimdi yeni bir dönem ve bu değişiklikle birlikte emniyetteki FETÖ temizliği konusunda yeni ihraç dalgaları gündemde. Beklenti teşkilatla ilişiği kesilen polis sayısının 30 binleri bulması. O nedenle de teşkilatta ciddi anlamda huzursuzluk var. Çünkü kurunun yanında yaşın da yanması gibi bir durum söz konusu...Dün bu konuyu atılan binlerce polisin sicillerini inceleyen ve ‘şifre sicil numaralarında’ diyen Emniyet-Sen’in yetkilileriyle konuştum. Saptamaları ve önerileri şöyleydi:

- Şu an Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yönetim kademesindeki çok yetkili ve etkili kişilerin tamamına yakını bu yapının üyesi. Belki bir bölümü 17-25 Aralık’tan sonra fikir değiştirmiş, itirafçı olmuş ya da ben bunları çok iyi tanıyorum size yardımcı olayım demiş olabilir ama hepsinin geçmişlerini iyi araştırmak lazım.

- Sicil olarak her dönemden atılan var ama özellikle 2006 ve 1994 mezunlarının tamamına yakınının olması dikkat

Yazının Devamı