Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Girne Askeri Ceza Mahkemesi’nde yarın, “Disko” diye tanımlanan disiplin koğuşunda gördüğü işkence nedeniyle ölen Er Uğur Kantar’ın davası var. Mahkeme, Kantar’a işkence yaptığı iddia edilen askerler hakkında ya “10 yıl hapis” diyecek ya da “ağırlaştırılmış müebbetin” yolunu açacak.
Kuzey Kıbrıs’ta askerlik görevini yaparken disiplin cezaevine giren Er Uğur Kantar, gardiyanlar tarafından darp edilmişti. Kelepçeli olarak güneşte bekletilen ve susuz bırakılan Kantar, 77 günlük komadaki yaşam mücadelesini 12 Ekim 2011 tarihinde kaybetmişti.
Olay sonrası Girne Askeri Mahkemesi’nde TCK’nın 95. maddesinde yer alan Neticesi Sebebiyle Ağırlaştırılmış İşkence suçundan kamu davası açıldı. Askeri mahkeme gardiyan erler Ayhan Arslan, Fırat Keser hakkında terhis oldukları, gerekçesiyle görevsizlik kararı (16/Aralık/2011) verdi. İtirazı değerlendiren Askeri Yargıtay ise oy çokluğuyla (3 evet 2 hayır) aldığı 16 Ocak 2013 tarihli kararında “Yetkili askeri mahkemedir” dedi. Kantar’ın avukatı Teoman Özkan’a göre; bu karar “İşkenceciye prim.” Çünkü Askeri Ceza Kanunu’nda işkence suçunun tanımı yok. TCK’da ise var. Karşılığı da ağırlaştırılmış müebbet.

Şimdi ne olacak?
Askeri mahkemelerin temyizden dönen kararlarda direnme hakkının olmadığını belirten avukat Özkan şöyle diyor:
“Disiplin koğuşlarında o kadar çok insana kötü muamelede bulunulmuş ki; biz bunların açığa çıkmasını istedik. Çünkü sistem sorumluydu. Onlar bunların kendi içlerinde kalmasını istediler ve maalesef böyle bir karar verdiler.Yarınki duruşmada muhtemelen mahkeme bize ‘direnmeye hakkımız yok, yargılamaya bu şekilde devam edeceğim’ diyecek. Biz de ‘Bunu yapma Askeri Ceza Kanunu’nun ilgili maddesi Anayasa’ya aykırı. Bu davanın görülmesi gereken yer sivil mahkemelerdir. O yüzden karar vermek yerine dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne gönder’ diyeceğiz. İkna edemezsek sanıklara Askeri Ceza Kanunu’nda öngörülen ceza uygulanacak. O da 10 yıldan az olmamak üzere hapis cezası.
Sonrasında gideceğimiz tek yer AİHM, onun da yaptırımı yok.”

Haberin Devamı

Meydanlara tek tip büfe
İstanbul Büfeciler Odası. Kadıköy, Üsküdar, Eminönü, Bakırköy’deki meydan büfelerinin tek tip olması gerektiğini söylüyor. İçinde personel tuvaleti ve soyunma kabini olan örnek proje hazırlatan başkan Mustafa Şimşek şöyle diyor:
“İstanbul’da 70’e yakın meydan büfesi var. Çoğu 30 yıllık. Dış görünüşleri de farklı. Çünkü ihaleyle belediyeden yer kiralayan kafasına göre dizayn etmiş. Avrupa standartlarına uygun olduğunu söylemek de zor. Zaten yedi metrekarelik yerde nasıl imalat yaparsın. Önerdiğimiz büfelerin dış görünüşünün yanı saıra dekorasyonu da aynı.. Belediyeden olur bekliyoruz.”

Haberin Devamı

Hani ücretsizdi?
Başbakan 45 gün önce “Engelliler, yaşlılar, şehit ve gazi yakınlarına yönelik şehiriçi ve şehirlerarası toplu taşıma ücretsiz ya da indirimli olacak” müjdesi verdi. Ama değişen bir şey yok. 68 yaşındaki Aykut Şenkal, “Beyaz Masa’ya sordum ‘Bilgimiz yok’ dediler. Otobüs şoförleri ‘Her lafa inanmayın’ diye dalga geçiyor. Yoksa bu bir seçim vaadi miydi? Ya da havada kalan bir laf mıydı?” diye soruyor.

Haberin Devamı

- Kirlenme, kontrolsüz, kaçak ve aşırı avlanma bu şekilde devam ederse 2048 yılında denizlerdeki yaşamın son bulacağını, TÜİK verilerine göre: Son 50 yılda Karadeniz’de avlanan 52 ekonomik balık türünün yarısının, Marmara’da 143 balık türünün yok olduğunu biliyor muydunuz? Sucul kaynaklarımızın sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesiyle ülkemizin sağlıklı beslenmesinde ve döviz kazanmasındaki faydası yadsınamaz. Su Ürünleri Mühendisleri