1. İstanbul Çocuk Kurultayı acı gerçeği ortaya koydu. İstanbul sokakları cinsel tacize uğrayan, fuhuşa - çalışmaya zorlanan, dayak yiyen, uyuşturucu müptelası çocuklarla dolu. Peki kurultay oldu da ne oldu? Dertler bitti mi? Bu çocuklar kurtulacak mı? Yoksa, kaldığı yerden devam mı?..
İstanbul Çocukları Vakfı Koordinatörü
Mustafa Ruhi Şirin, 'En azından hedefleri yakaladık' diyor. Ardından da ekliyor:
"Kurultaya 77 proje sunuldu. Bunların yarısı uygulansa iki yıl içinde İstanbul'da risk altındaki çocuklar büyük oranda şemsiye altına alınabilir..."
Kısaca söylenenlerin, yazılanların lafta kalmaması gerekiyor. Ya finans sorunu nasıl çözülecek? Devletin kasası malum, hayırseverler de 'yardım yerine ulaşır mı' endişesi taşıyor. Haklılar yardım adı altında o kadar para söğüşlendi ki? Bu durumda darboğaz nasıl aşılacak? Şirin, şöyle yanıtlıyor:
"28 yetişkin 32 çocuktan oluşan izleme komitesi yarın ilk toplantısını yapacak. Acil eylem planını belirleyecek. Bunun içinde risk altındaki çocukları izlemenin yanı sıra, İstanbul'un 100 vergi rekortmenini bir araya getirmek var. Tamam devlet de işin ucundan tutacak ama; asıl görev hayırsever zenginlere düşüyor. 70 sivil toplum örgütünün öncülük ettiği böyle bir hareketi destekleyeceklerine inanıyoruz."
Dedektif çocuklar
İlk kez bu kurultayda sorunlarını dile getiren çocuklar, bundan böyle de zordaki arkadaşlarını yalnız bırakmayacak. Nasıl gerçekleşeceğini ise Şirin, şöyle anlatıyor:
"120 gün önce düğmeye basıldı. Dört yaş grubu belirlendi, her sınıfın temsilcisi seçildi.
Lütfen Bizi Dinleyin adlı kitapta bu çalışmanın ürünü. 57 bin 137 çocuk görüşü taranarak hazırlandı. Sonra İstanbul'daki 32 ilçe, temsilcilerini (her yaş grubundan üçer çocuk olmak üzere toplam 396) seçti. Bunlarda kendi aralarında çalışacakları komisyonları saptadılar. Şimdi bu çocuklar, kendi ilçelerinde, mahallelerinde, yakınlarında istismar edilenleri tespit edecekler. Arkadaşlarının, yaşıtlarının hakkını arayacaklar. Projeler arasında
Alo Çocuk İmdat hattının önemi büyük. Bu hat sayesinde çocuklar direkt yardım da isteyebilecekler."
Hapis cezası yetmez
Acılı baba
Boray Uras'ın Ankara yürüyüşü parlamentoyu hareketlendirdi. Yeni yasa tasarısı Meclis'in ele alacağı öncelikli işler arasında. Bakalım sözlerinde duracaklar mı? Öyle ya, herkes trafik canavarından yakınıyor ama; elini kıpırdatan yok...
Bazı okurlarımız ise sadece cezaların ağırlaştırılmasıyla akan kanın durdurulamayacağına inanıyor. 'Ehliyetsize hapis var, alkollüye yok' diyen okurlarımız, şöyle düşünüyor:
"Asıl sorun kimlerin ehliyet alıp almayacağıdır. Bugün cebinde
100 milyonu olan herkes her şeye rağmen sürücü belgesi alabilmektedir."
Umarım, yeni tasarıda bunlar da dikkate alınır...
AKBİL'in paraları uçtu
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin akıllı bileti (AKBİL) yine dert oldu. 1160 özel halk otobüsü sahibi aylardır ödemelerin gecikmeli yapıldığından yakınarak, kazan kaldırdı. İstanbul Otobüs Sahipleri ve İşletmecileri Esnaf Odası Genel Sekreter Yardımcısı
Onur Orhon, 'Para BELBİM'e akıyor ama; buharlaşıyor' iddiasında...
Malum anılan şirket yerel seçimlerin arifesinde soruşturma geçirmişti. Hatta yeni başkan
Ali Müfit Gürtuna'nın başını epey ağrıtmıştı. Bugün yine sıkıntı var. Özel halk otobüslerine ödenecek para aylık 1 trilyon 400 milyar lira... Ve bu paranın her 15 günde bir verilmesi gerekiyor. Ancak kasada yine para yok... Dolayısıyla aracını yenileyen (500 araç yenilendi. ağustos sonuna dek 600'ü bulacakmış) esnaf zorda. Senetlerin ödeme günü geçmiş. Üstelik gecikme için faiz de nanay...
Peki para nerede? Orhon, 'Yaklaşık bir yıldır aynı derdi çekiyoruz. Banka devreye girecek, İETT organize edecek denildi. Değişen bir şey yok. Şu anda 1.5 aylık gecikme söz konusu' diyor.
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
