F tipi halka açılıyor

Tartışılan F tipi cezaevlerini medyaya, barolara (tümü çağrılı olduğu halde sadece İstanbul, Ankara, Sakarya gelmiş) ve tutuklu ailelerine gösteren Adalet Bakanlığı şimdi de halka açmayı planlıyor. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ersotun, 'İsteyen gelsin görsün kararını versin' diyor.
Cezaevi sorununa çözüm olarak sunulan F tipleri henüz devreye girmedi ama; tartışması alevlendi. Devleti suçlayan tutuklu ve mahkum aileleri şu iddiada:
"Kartal ve Eskişehir cezaevleri hücre tipidir. Buralara hakim misiniz? Hakimseniz, cep telefonu, silah, bomba, uyuşturucuyu kim sokuyor? Değiliz diyorsanız, o zaman çok övdüğünüz F tiplerine nasıl hakim olacaksınız? Sonuçta hepsi hücre..."
Bakalım devlet ne diyor?..

'Hücre değil oda'

Ersotun, öncelikle tartışmanın terörün bitmesinden endişe duyanlardan kaynaklandığını savunarak, 'Biz teröre akan para okul, yol, hastane olsun diyoruz ama; istemiyorlar' diyor. Ardından da ekliyor:
"Tabanca, cep telefonu yakalandı ama; Kartal'da tek bir kişi öldürüldü mü? Demek ki; belli bir etkinlik var. Kartal'ı sürekli kötü göstermek istiyorlar. Terör için tabutluk, diğerleri için ise lüks villa tanımı yapıyorlar.
Ayrıca tutukluluk ve hükümlülük bir statüdür. Bunun nasıl olacağını devlet kararlaştırır. Kamuoyu ve sivil toplum örgütleri insan hakları konusunu tartışabilir. Ancak mahkumun A cezaevinde yatarım B'de yatmam demeye ya da kimlerle kalacağını seçme hakkı var mı?"
Ertosun Bergama Cezaevi'nde ortaya çıkan tünelin, devletin haklılığını ortaya koyduğunu da belirtiyor. 'Düşünün 76 kişi kaçabilirdi. O zaman da devlet acz içinde diye eleştirilecektik' şeklinde konuşuyor...

Mahkuma ödettirilecek!

Gelelim Bergama'daki hasara... Fotoğraflarını gördük, bombalanmış gibiydi... Ertosun, en kısa sürede onarılarak devreye gireceğini söylüyor. Olaya neden olanlar hakkında da hukuki yollara başvuracaklarını belirterek, şöyle diyor:
"Firara teşebbüs olayı var, mukavemet var. Bunların yanı sıra maddi zarar var. Hepsi için dava açılacak? Her zaman olduğu gibi..."
Devlet bugüne dek kırılan - yakılan için hiç tazminat aldı mı?
"Zor ama; yine de muhakemat müdürlüklerine ihbar ediyoruz. Yani sineye çekilmiyor..."

Turizm ayıpları (2)

'Bir dokun, bin ah işit' derler ya... Turizmdeki görüntü de aynen öyle... Geçen hafta tatil coşkusuyla yola çıkan okurlarımızın çilesini dile getirdik, yağmur gibi şikayet geldi. İşte birkaç örnek:
* "Marmaris - İçmeler'de kalacağım oteli, önünde plaj var diye tercih ettim. Ama nerdeee? Üstelik çifte rezervasyon had safhadaydı. Fazla müşteriler diğer tesislere dağıtıldığı için yemek saatlerinde otel kapasitesi üç katına ulaşıyordu." Mehmet NACAR
* "12 yıldır Amerika'da yaşıyoruz. Tatilimizi Antalya'da geçirdik. Kaldığımız tesis iyiydi ama; çevredeki esnaf göz göre göre insanı kazıklıyordu. Örneğin deniz yatağı kiralamak istedik, yüzde 25 indirim tabelası olduğu halde 'geçen yılın fiyatı' deyip kafalarına göre para aldılar." Ethem YÜCEL
* "Tatil için yurtdışından Marmaris'e geldik. Yanımızda 17 yaşındaki Norveçli bir misafirimiz de vardı. Otel odasından geldiğini bildirmek için ailesini aradı, 15 milyon lira konuşma ücreti istediler. Bu Afganistan dağlarından uydu aracılığıyla yapılan konuşma parasına eşit." Tahsin CANDAŞ
* "Fethiye'de tatilimiz zehir oldu. Otelde elektrik kesildi, jeneratör klimalara yetmedi. Balkon kapısını açmak istedik, arızalıymış. Görevli ancak ertesi gün yapılabileceğini söyledi. Bu arada, oğlumun şortu, benim güneş gözlüğüm çalındı. İlgilenmek yerine dalga geçtiler." Nuran ÖZTÜRK
Turizm Bakanı Erkan Mumcu'nun dikkatine...


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr