Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye’nin yaşadığı en ufak olumsuzluğu bile fırsat bilen Fetullahçı Terör Örgütü küresel bir salgın olarak karşımıza çıkan koronavirüsü dahi fırsata çevirmeye çalıştı, hâlâ da çalışıyor. Özellikle de Türkiye’nin mücadeledeki başarısını karalamaya dönük sosyal medya üzerinden yaptıkları manipülatif içerikli faaliyetleriyle. Tabii bu sinsilik ve alçaklığın bir boyutu. Bunun bir de koronavirüsü bahane ederek tutuklu örgüt mensuplarını tahliye ettirme girişimleri ayağı da var. Yine koronavirüs salgını nedeniyle soruşturmaların akamete uğraması da FETÖ’cüler açısından arayıp da bulamayacakları bir başka fırsat yaratmış durumda. Dolayısıyla da FETÖ’cüler her türlü kirli tezgâhlarına devam ediyorlar. Dün bu durumu Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski başsavcısı, emekli Albay Ahmet Zeki Üçok’a sordum. Öncelikle de tüm dünyanın olduğu gibi Türkiye’nin de koronavirüse odaklandığı süreçteki FETÖ’nün faaliyetlerini.

Yanıtı şuydu:

“Mesela ilk yaptıkları şey, koronavirüs aşısını bulacak falan diye Kanun Hükmündeki Kararname ile görevinden uzaklaştırılan Dr. Mustafa Ulaşlı’yı piyasaya sürmek oldu hatırlarsanız. Bu adam yurt dışında çalışma yapmış, çok iyi bir insanmış gibi yayınlar ve bir sürü nümayiş oldu. Ama daha sonra bu adamın hiç böyle yayınlarının olmadığı, şişirildiği ortaya çıktı. Amaç devlete, millete yararı olanlar affedilsin diyerek bu adam üzerinden KHK ile görevlerinden ihraç edilen bir sürü insana dönüş yolunu açmaktı ama başaramadılar.

Bu arada Türkiye’nin, Sağlık Bakanlığı’nın başarısını karalamak için bir sürü yalan yanlış haberler çıkardılar. Bütün dünyada çok önemsenen ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya’da koronavirüs dehşeti yaşanırken, bizim ülkemizdeki sağlık altyapısı ve doktorlarımızın gayretiyle oluşturulan olumlu ortamı bozmak amacıyla önceleri hasta sayıları gerçeği yansıtmıyor, Dünya Sağlık Örgütü başka kod kullanıyor, bizimkiler ölenleri gizliyor gibisinden kara propaganda yaptılar. Bu süreçte gündeme gelen İnfaz Yasası’nda gedik açıp, tutuklu FETÖ’cüleri serbest bıraktırmak için de çok çaba sarf ettiler. Bunun içinde bazı eski milletvekilleri ve gazetecileri kullandılar.”

Korona-virüsle mücadele günlerinde FETÖ’cülerin fırsata çevirmeye çalıştıkları bir başka gelişmenin de soruşturmaların akamete uğraması olduğuna dikkat çeken Üçok, devam ediyor:

“Savcılar koronavirüs nedeniyle birçok operasyonlarını ertelediler. Mesela çok net biliyorum, Anadolu Savcılığı’nca askeri okullardaki sınavlarda FETÖ’cü olmayıp kazanan çocukları eleyen 20 tane doktorla ilgili çok çarpıcı bir iddianame hazırlandı. Ama bu sadece Kuleli aşamasıydı; bunun bir de ikinci aşaması, yani deniz ve hava harp okullarındaki doktorlara yönelik olanı vardı, o durdu. Yine İzmir’deki ankesörlü telefon soruşturmasında iki üç aydır operasyon yapılmıyor. Bence bu süreçte koronavirüsün en önemli etkisi FETÖ’yle ilgili polis ve savcıların yapacağı operasyonları sekteye uğratmasıdır. Bu da FETÖ’cülere 2-3 ay gibi zaman kazandırmış oldu.”

Bu 2-3 ay vakit kazanma ne anlama geliyor?

“Şöyle düşünün, kritik bir isimle ilgili soruşturma olacak, belki tutuklanacaktı. Ama soruşturma durdu, o da faaliyetlerine devam ediyor. Belki sosyal medyayı organize ediyor ya da yurt dışına kaçma yolları arıyor gibi. Belki de o kişinin soruşturulmasıyla savcılıklar yeni isimlere de ulaşacaktı, bunlar çok önemli. Yani FETÖ’nün tespit edilebilecek birçok militanının yakalanmasına 2-3 ay ara verilmiş oldu, öyle diyelim.”

Koronavirüs FETÖ’nün sinsiliğine yaradı yani?

“Kesinlikle, soruşturmalar durdu. Hemen hemen hiçbir savcılık FETÖ’yle ilgili bir şey yürütmüyor, hepsi beklemeye geçtiler. Bunu çok net söylüyorum çünkü bir sürü savcı arkadaşımız var, onlarla konuşuyoruz, hepsi beklemedeler. Bu da FETÖ’nün kendini toparlaması için müthiş bir süre oldu. Koronavirüs vakit kazandırdı FETÖ’ye. Ve onlar da Türkiye çıkarlarının aleyhine olabilecek her alanda faaliyetlerini sürdürüyorlar bu süreçte...”