Gökova oldu Pisova

Gökova'nın çilesi bitmiyor. Bağırsanız da, çağırsanız da termik santral devrede. 10 yıl öncesinin parlak mavi gökyüzü griye dönüşmüş, sahili pislik götürüyor. Binlerce teknenin cirit attığı bölgede, tek bir sahil güvenlik botu yok. Trol avcılığı balığın neslini tüketmiş, yumurta bıraktıkları azmaklar (tatlı su kaynakları) kuruyor.
Cennette huzur umuduyla ABD'den vatanına koşan Prof. Selman Akbulut, gördükleri karşısında dehşete düşmüş. İşte gözlemleri:
"Genelde cam gibi temiz olan Gökova sularında sahile dalga dalga vuran kahverengi pislik öbekleriyle karşılaşıyoruz. İnanılmaz feci bir manzara!.. Hüzünlü bir şekilde temizlensin de denize girelim diye bekliyoruz. Sebep mi? Bodrum'dan mavi yolculuk adıyla Gökova Körfezi'nde gezinen binlerce yerli -yabancı tekneler. Çoğu koyda bir gece konaklayıp sabahın erken saatlerinde sintinelerini (yani dışkılarını) ve çöplerini denize pompalayıp sıvışıyorlar. Bıraktıkları kırık rakı, bira şişeleri ve çöpleri cabası...

Cezası var ama!..

Sintine boşaltmanın cezası 19 milyarmış. Fakat takan kim, takip eden kim? Tüm körfezde (taa Bodrum Türkbükü'nden Marmaris'e kadar) bir sahil koruma tekneciği hangi yatı takip edeceğini şaşırmış vaziyette dolaşıyor. Sahil korumaya şikayet ettiğimizde komutan bize 'Pis suları 3 litrelik şişelere koyup getirin biz suçlusunu bulur ceza keseriz' diyor. Diyor da bir şey olmuyor. Sırf bu yüzden bir hafta boyu teknelerin arkasından elimizde şişelerle saf saf dolaştık. Hatta bir tekneden tehdit aldık. Kaptanı peşimize düşüp 'teknede VIP'ler var ona göre ayağınızı denk alın' dedi. Meğerse teknesinde emniyet müdürünün oğlu varmış. Demek ki, emniyet müdürünün oğlu olmak Gökova Körfezi'ne pislik dökme hakkı veriyor.
Sintine tesisleri sadece Bodrum ve Akyaka limanlarında varmış. Binlerce tekneye nasıl yetsin. Turizm gelirleri nereye harcanır bilen var mı?

Azmaklar kurumuş

Gökova Körfezi'ni üç büyük azmak (tatlı su kaynağı) besliyor. Tabiat harikası bol oksijenli azmaklar milyonlarca çeşit balık yumurtalarını, kaplumbağaları, karidese benzeyen böcekleri barındırıyor. Ancak santral yapılırken bu azmaklardan birinin büyük kısmı betonla kurutulmuş. Diğerine de belediye gazinosunun lağımı sızıyor. Azmağın denize döküldüğü yerin ağzına da büfe yapılıyor.
Bakıyoruz körfezin güzel koyları sürekli yapılaşma tehdidi altında, birinci derece SİT orman alanlarında portatif yapı görünümünde evler bitmekte. Bakir koylarda bu tip yapıtlardan ticari amaçla gürültülü plastik tekneler, jet - skiler, banana botlar kiralatan yerler işletilmekte. O günlerde dehşetle izliyoruz Mesut Yılmaz Bodrum'a gelip 'Gökova Körfezi'nin korunması için imara açılmalıdır' diye beyanat vermiş...
Gökova'da balık çok pahalı. Çünkü trol avcılığı, dinamit balık neslini tüketmiş. Önümüzdeki yıl trol yasaklanacakmış!.. Yöre halkı 'İnşallah balıkçı mafyası politikacıları etkileyip yasaları erteletmez' diye dua ediyor."

Tekel'den dayatma

Tekel tam adına yakışır icraat yapıyor. İşine gelen malı veriyor, almayanı ise zorluyor. Osmaniye'de bakkallık yapan Kamil Çiçek ve Mehmet İnaltekin'e kulak verelim:
"Ağırlıklı satışımız Tekel ürünleri. Seri satılan ürünlerin yanında, satışı sıfır olan 2000 light sigara var. Karı da çok düşük ama; zorla veriyorlar. Harcımızı senelik yatıran bizler bir de haraç vermek istemiyoruz."
Tekel Genel Müdürü ne mi düşünüyor?.. Aradık, ulaşamadık!..

Kimliksiz Osman Bey

Soydaş Osman Ahmedov Djelebov, tıpkı 'Yaşar ne yaşar ne yaşamaz' örneği. Bulgaristan vatandaşlığından çıkmış. Yıllardır Türk vatandaşı olabilmek için bekliyor. Üzerinde kimliğini kanıtlayacak tek bir belge dahi yok. Djelebov, şöyle diyor:
"1992 yılında Türkiye'ye geldim. Türk vatandaşı (eşim) Cahide Altıncan ile evlendim, bir kızımız oldu. 30 Haziran 1993'te Türk vatandaşı olabilmek için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'ne başvurdum. 1994 yılında Bulgar vatandaşlığından çıkmam gerektiği bildirildi. İstenen belgeyi 1997 yılında gönderdim ama; bugüne dek yanıt çıkmadı."


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr