İşte dört yıldızlı ‘Özel’ soruşturma

Kayseri’de özel hayatına ilişkin dosyası nedeniyle ordudan atılan Hava Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu öldüğüyle kaldı. Sivil savcıdan sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in talimatıyla Nazlıgül üsteğmenin intiharını soruşturan askeri savcı da “Kimsenin kusuru yok!” dedi. Ve “kovuşturmaya gerek yok” kararı verdi. Savcıya göre; Nazlıgül üsteğmen “ahlaksızlıkla” suçlandığı için değil, kendiliğinden bunalıma girdi. Silahının elinden alınmaması da kusur sayılamaz. Çünkü; “intihara karar veren kişi için, silahsız birçok intihar yöntemi mevcut. Üstelik silahı alınmayan başka askerler intihar etmedi.”
Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’nca yürütülen “iffetsizlik” sorgulamalarıyla, özel hayatları didik edilen yüzlerce asker ordudan atıldı. Nazlıgül üsteğmenin intiharı (7 Kasım 2012) bu sorguların kırılma noktasıydı. Sorgu odasında gördükleri psikolojik baskı nedeniyle intiharın eşiğinden dönen birçok asker dinledim. Hepsine yöneltilen tek bir ortak soru vardı;
“Kadın-erkek ilişkileri, eşini aldattın mı, bilmem kiminle yattın mı?” Kanıtlar da saçma sapan video görüntüleri ve isimsiz mail ihbarlarıydı. Konu hakkında TBMM İnsan Hakları ve Milli Savunma Komisyonları devreye girdi. Soru önergeleri verildi ancak; sonuç çıkmadı. O nedenle Org. Özel’in Nazlıgül üsteğmeni intihara götüren sürecin nasıl geliştiği ve nedeninin ortaya çıkarılmasına yönelik hassasiyeti çok önemliydi. Nazlıgül üsteğmeni geri getirmek mümkün değildi ama ordudaki bazı yanlış uygulamalar düzeltilebilirdi. Yanılmışım.

Hani iffetsizlik suçlaması yoktu
“Özel” soruşturmayla ilgili hazırlanan iddianame ve kovuşturmaya yer yok kararı 21 sayfa. Kararda, Nazlıgül üsteğmenin ordudan atılma gerekçesi, silahının alınmaması, astı statüsündeki astsubayla evlendiği için baskı gördüğü, kendisiyle irtibatlı erkek askeri personel hakkında işlem yapılmadığı iddialarına açıklık getiriliyor.
İddianameye göre; bütün hikaye 20 Temmuz 2011 tarihinde Hv.K.K.lığına, Ütğm. S.O.Ş. ve bazı personel hakkında çeşitli iddiaları içeren ihbar mahiyetinde bir e-posta ile videonun gönderilmesiyle başlıyor. Durumdan vazife çıkaran İstihbarat Başkanlığı da ihbarda adı geçen kim varsa özel hayatını liğme liğme ediyor. Nazlıgül üsteğmenin sorgusu 2006 yılındaki Harp Okulu mezuniyet dönemindeki ilişkisiyle başlıyor. İşte Nazlıgül üsteğmenin ordudan atılma kararıyla ilgili gerekçelerden (Bana göre tamamı özel hayat, onlara göre ise TSK’nın itibarını sarsacak ahlak dışı hareketler) bazıları:
- Hava Harp Okulu’nda öğrenci olduğu dönemden beri disiplinsiz ve erkeklerle ilişkilerinde ölçüsüz bir personel olduğu
- Ütğm H.Ş. ile öğrencilik döneminde sevgili oldukları ve bu durumun tespit edilmesi üzerine ceza aldıkları
- Okul döneminde çıkmaya başladıkları Ütğm. S.O.Ş ile öğrencilik döneminde ve mezun olduktan sonra çeşitli ortamlarda cinsel ilişki yaşadıkları, yaşadıkları bir ilişkiyi kayıt altına aldıkları ve sonrasında birlikte izledikleri.
Ütğm. S.O.Ş’nin aldattığı gerekçesiyle kendisini misafirhanedeki odasında darp ettiği
- Kd. Çvş. S.P.’in kendisine “Nazlı” diye hitap ettiği, evli olduğu ve eşinin evde olmadığı bir dönemde evine kahvaltıya çağırdığı
- Yzb. E.K ile İzmir’de Mesleki Gelişim kursunda tanışarak yakınlaştıkları, birlikte çeşitli eğlence mekanlarına gittikleri
- Birlikte görev yaptığı, ast rütbedeki personel ile duygusal ve cinsel içerikli yakınlaşmalarının olduğu, bu durumun askeri hiyerarşiyi bozduğu, astlık, üstlük ilişkilerine zarar verdiği ve personel arasında dedikodulara neden olduğu.”
Yukarıda da dediğim gibi bunlar sadece birkaçı, daha ayrıldığı eşle yaşanan kavgalar, dayaklar, küfürler var. Bunları yazmamam gerektiğinin farkındayım ama; bilinsin istedim.

Avukat itiraz ediyor
Uzun lafın kısası aylar süren soruşturmada cezalandırılması istenen tek bir kişi var. O da 2 Mart 2012 günü gönderdiği e-postayla Nazlıgül üsteğmene duygularını açan üsteğmen A.Ö. O’ya yönelik suçlamada “üste hakaret ve emre itaatsizlikte ısrar.”
Şimdi avukat Fevzi Aksoy itiraza hazırlanıyor. Bakalım Genelkurmay Askeri Savcılığı, Aksoy’un, “Özel hayatın gizliliğini ihlal eden soruşturmalarla Nazlıgül üsteğmenin ruh sağlığını bozdular. Ordudan atarken de en elverişli intihar aracını elinde bıraktılar” dilekçesine ne karşılık verecek?