Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kovid-19 salgınında mevsimsel grip vakaları rekor derecede azalmıştı. Bunda da günlük yaşamımızın parçası haline gelen maske, mesafe, hijyen hassasiyetinin etkisi büyük deniliyordu. Dolayısıyla yaklaşık iki yıldır koronayı konuşuyorduk ama gribi (influenza) neredeyse unutmuştuk. Şimdilerde ise patlayan bildiğimiz grip vakalarıyla tam tersi bir durum söz konusu. Artık hem Omicron varyantıyla pik yapan koronayı hem de gribi konuşuyoruz. Mesela Omicron’un bulaşıcılığı ve yeni varyant olasılığını ya da bazı bilim insanlarınca dile getirilen Omicron’un yayılma hızı sayesinde artacak olan kitlesel bağışıklığın pandemiyi bastıracağına dönük umutları. Grip konusunda ise Kovid ile olan benzerliğini ve nasıl ayırt edileceğini. Çünkü her iki hastalık da boğaz ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kuru öksürük, kas, eklem ağrısı gibi belirtiler veriyor ve bulaşma yolu da aynı. Yani Kovid ile influenza birbirine karışmış durumda. O nedenle de her iki hastalıktaki vaka sayılarının yanı sıra toplumdaki kafa karışıklığı ve endişeler de pik yaptı denilebilir. Gelinen bu noktayı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, öncelikle Omicron’un yayılma hızının dünyada kitlesel bağışıklık açısından avantaj yaratma iddialarından başlayarak değerlendiriyor:

Haberin Devamı

“Bu cümleleri özenle seçip söylemek gerektiği kanısındayım. Evet, hızlı yayıldığı hepimizin bildiği bir konu. Şu an yine elimizdeki bilgilere göre koronavirüsün Omicron varyantına sahip olanlar hastalığı çok da ağır geçirmiyorlar ama bu herkeste aynı olacağı anlamına gelmiyor. Enfekte olanların içerisinde antikoru yeterli seviyede olmayan, kronik hastalığı olan ya da aşılanmamış bireylerde olabilir. Dolayısıyla, aşı olmak kritik önemde. Ama dünyanın genelinde aşı eşitsizliği çok fazla. Örneğin, Omicron’un çıktığı Afrika’da her dört kişiden birisi ancak aşılamaya sahip. Bununla beraber, bir toplumsal bağışıklığa doğru yol alındığı söylenebilir ama bunları yorumlamak için biraz daha zaman geçmesi gerekiyor.”

Haberin Devamı

2022’de aşı paylaşımı ve Omicron etkisiyle bu gerçekleşebilir mi?

“İnşallah diyebiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti. Bizim aşımız kendi vatandaşlarımızın yanında yeterli düzeyde üretilerek dünyada aşı eşitsizliğini giderme yönünde de etkili olacak. Ülkemizin böyle bir hedefi var biliyorsunuz. Zira baktığımız zaman özellikle bazı Batılı ülkelerin ihtiyacından çok daha fazla miktarda aşı stokladığını görebiliyoruz. Dünyada ülkelerin şunu bilmesi gerekiyor: Sağlıkta eşitlikçi bir yaklaşım sergilenmesi şart. Her ülkenin aşılamada belli bir seviyeye gelmeden dünyada pandeminin bitmeyeceğini bilmesi gerekiyor. Eğer aşılamada belli bir seviye yakalanır, bunun ötesinde, Omicron nedeniyle bir kısım aşısız bireyler de enfekte olup, toplumsal bağışıklık düzeyinde biraz daha ileriye gidebilirsek, 2022 için daha olumlu şeyler söyleyebiliriz. Ama tedbirli gitmek, süreci iyi izlemek gerekiyor. Yani insanların hasta olması yerine aşıyla korunması en doğru yaklaşım olacaktır.”

Haberin Devamı

Peki ya patlayan ve belirtileriyle Kovid ile karıştırılan grip vakaları? Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan devam ediyor:

“Grip vakaları şu an pandemi öncesinde 2019’da görülenden daha yüksek düzeyde gibi gözüküyor. Çünkü insanlar grip aşısını da ihmal ettiler. Grip de aslında koronayla benzer şekilde bulaşıyor, kapalı ortamlarda bir araya gelmekle, maske takılmaması, yakın temasla birlikte risk artıyor. Belirtilerindeki benzerlikler nedeniyle de insanların grip ya da korona mı olduklarını anlamaları zor. Ancak bir hekime gidecekler, PCR testi ve yapılacak muayene sonrası bir yorum yapılabilir. O nedenle ‘Grip oldum, doktora gitmeye gerek yok’ diye boşlamamak lazım. Bunun tam tersi de geçerli, korona oldum diye de düşünmemeliler, grip de olabilirler. Çünkü semptomlar çok benziyor ve insanların bunu ayırması çok güç.”

Kimse kendi kendine teşhis koymasın yani?

“Bu çok doğru bir cümle. Grip ya da korona olduğunu düşünen vatandaşlarımız hekime gidip, danışıp, onun değerlendirmesiyle  ancak hangi hastalığa yakalandığını anlayabilirler. Yani semptomlar üzerine bir ayırda varmak mümkün değil. Kişi grip olduğunu düşünüyorsa sağlık kuruluşuna gidecek, doktor muayene edecek, PCR testi yapacak, ona göre tedavi olacak ya da grip değilse yasaklı kapsamında tedavisi sürecek.”

Hem Omicron hem grip vakaları hastanelere yığılma yaratmaz mı?

“Bu konuda toplumda aşılı olma oranı yüksekliğinin önemli olduğunu söyleyebiliriz. Eğer geçen sene bu zaman Omicron varyantı söz konusu olsaydı, çok daha ağır geçirebilirdik, sonuçları çok daha olumsuz olabilirdi. Çünkü geçen sene bu zaman aşılama dünyada yeni başlamıştı, ülkemizde de başlamak üzereydi. O yüzden, aşılama çok önemli. Bunun yanında, hem Türk doktorlar hem dünya koronavirüsü tanıdı, tedavisini biliyor, riskli bölgeleri öğrendiler. Yani iki yıllık süreç içerisinde çok büyük deneyim de kazanıldı.”

Özetle: Koronavirüsle mücadelede birçok ülkenin, insanın ulaşamadığı aşılar bizde yerlisi dahil yeterince var ama hem aşı karşıtlığı hem de maske, mesafe, hijyen gibi kurallara uyma konusunda sorumsuzca davranışlar nedeniyle gidişat pek iç açıcı değil.