Â
Trafik canavarıyla mücadelede etkin önlemler geliyor. İstanbul'da toplanan TBMM Trafik Güvenliği Komisyonu, sürücü ehliyetlerinin dört yılda bir yenilenmesi, otobüs şoförlerinin her altı ayda bir sağlık kontrolünden geçmesi, sürücü kurslarının yeniden düzenlenmesi konusunda görüş birliğine vardı. Özetle, yakında açıklanacak rapor çok kişinin tekerine çomak sokacak nitelikte!..
     Â
Trafik felaketi yıllardır can alıyor. Her gün 35 - 40 kişi ölüyor. Son on yılda yitirdiğimiz insan sayısı 100 bine yakın. Yaralı ve sakat kalanlar da cabası. En acı olan da akan kana rağmen; yaşanan vurdumduymazlık... Çünkü, günü birlik yaşıyoruz. Günlük üzülüyor, günlük çözümler üretiyoruz.
     Â
Komisyonda hüsran     Â
İşte komisyonun toplantısı. 'Trafik felaketine karşı ne yaparız' tartışılıyor, ilgilenen yok. Çünkü deprem felaketinin gölgesinde kaldı. Oysa amaç; iki felakete birlikte dikkat çekmekti. Komisyon Başkanı
Ahmet Tan hüsrana uğradıklarını (dünkü köşesinde kendi de dile getirdi) söylüyor.
     Â
Ahmet Tan, şöyle diyor:
     Â
"Depremle yaşamaya mecburuz ama trafikle değil. Depreme dayanıklı ev yapıldı ama; ölmeye dayanıklı araba henüz yok. Ortak bilinci ne kadar erken yaratırsak önemli diye düşünüyoruz. Herkes gaza basarken daha insaflı olsa, bir kişi daha az ölse önemli değil mi?"
     Â
Her kesimin temsilcilerini dinlediklerini anlatan Tan, devam ediyor:
     Â
"100'den fazla otobüsü olan firmaların sahipleri geldi. Ellerini ceplerine atmaya hazır olduklarını söylediler. Öncelikle hastane yapacaklar. Bundan böyle otobüs sürücüleri de uçak kaptanları gibi her altı ayda bir sağlık kontrolünden geçecek."
     Â
Ehliyetler deÄŸiÅŸecek     Â
Komisyonun benimsediği karar uyarınca, her dört yılda bir sürücü ehliyetlerinin yenilenmesi de planlanıyor. Yerinde bir karar... Adam ehliyeti alıyor, 30 sene 'sağlığın ne durumda' diye soran eden yok. Belki gözü görmüyor ya da sakat kaldı!..
     Â
Komisyonun altını çizdiği bir başka nokta ise; şoförler arasında yaygınlaştığı iddia edilen uyuşturucu - uyarıcı madde kullanımına yönelik iddialar. Özellikle kamyon - otobüs sürücüleri arasında amfetamin adlı uyarıcı kullanımının yaygın olduğu öne sürülüyor. Kim bilir, belki yakında uyuşturucu kontrolü de başlar...
     Â
Bunlar iyi de ne değişecek? Öyle ya, her kafadan bir ses çıkıyor, rapor hazırlıyor. Tan, şöyle konuşuyor:
     Â
"Hazırlayacağımız rapor belli ki hükümetin pek hoşuna gitmeyecek. Ama dönmek yok. Komisyonumuz Meclis kararıyla kurulduğuna göre, gereğini yapmak zorunda. Bu durum Meclis'i bağlar..."
Ders almak!..
     Â
Felaketi andık.. Toplantılar yapıldı, düdükler çalındı, ışıklar yakıldı. Devlet yaraların sarıldığını söylerken, hükümet üyeleri ıslıklandı. Sonuç? Okurumuz
Cengiz Emek, şöyle diyor:
     Â
"Ben buna depremde binaların yıkılmasına müsaade eden imar aflarını gerçekleştiren hükümetleri, kontrol görevlerini yapmayan ya da ihmal eden Bayındırlık Bakanlığı ve belediye ilgililerini, rantçı arazi ve bina sahiplerini, hırsız müteahhitleri hatırlamanın ve kınamanın yıldönümü diyorum. Bir yıldan beri Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu ve 30 zaman içinde İstanbul'u yıkabilecek büyük bir deprem beklendiğinin bilincindeyiz.
     Â
Bilincindeyiz de ne yapıyoruz? Oturduğumuz bina kontrol edildi mi? Yeni deprem yönetmeliğine uygun değilse, yıkıp yeniden yapılması için çalışmalara başladınız mı? Yoksa haliniz vaktiniz yerindeyse, eski evinizi satıp (satabildiyseniz) ya da boşaltıp İstanbul'un kuzeyinde zemini daha sağlam olduğu söylenen bölgelerde az katlı bir ev - villa alıp oraya mı taşındınız?..
     Â
Yoksa hiçbir şey yapmadınız mı?.."
Eşkıya şehirde
     Â
Gazetemiz muhabiri
Haluk Ziya Atalay ile servis şoförümüz
İlkan Söyleyici, şu an Azrail'le pençeleşiyor. Kafalarında demir levyeyle aldıkları öldürücü birer darbe var. Tek kabahatleri aniden önlerinde duran
34 TDC 40 plakalı ticari taksiyi uyarmak. Hem de Boğaziçi Köprüsü'nün göbeğinde. Her daim polisin kol gezdiği yerde!..
     Â
Ama eşkıya yasa, polis dinler mi?
     Â
Hoş geldiniz Sayın
Kazım Abanoz; 'İşte İstanbul!..
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr