Herkes HSYK yapısında değişiklik öngören yasa teklifine odaklanmışken, İçişleri Bakanlığı’nın polis yetkisinde koruma memuru alımı için düğmeye bastı haberi gölgede kaldı. Oysa tam da “paralel yapılanma” iddialarının tavan yaptığı günümüze uygundu. Hani “zamanlaması manidar” diyorlar ya, işte öyle bir şey. Çünkü; geçen sene koruma memurlarının stat, üniversite, hatta karakol kapılarında önleyici zabıta görevi yapacağı söylenirken, bugün durum biraz değişmiş gibi. Şöyle ki, ilk etapta 28 bin 500 koruma memuru alınacak, daha sonra bu sayı 50 bini bulacakmış. Üstelik de üniformalı ve silahlı olarak görev yapacak bu memurlar polise verilen durdurma, kimlik sorma, kontrol, arama, yakalama, delilleri koruma, muhafaza altına alma, silah ve zor kullanma yetkilerine sahip olacakmış...
TBMM, İçişleri Komisyonu’nun CHP’li üyeleri İstanbul Milletvekili Celal Dinçer ve Kırklareli Milletvekili Mehmet S. Kesimoğlu’na göre bu, bina korumanın çok ötesine geçen bir görev ve henüz bu konuda hukuki bir çerçeve yok. Böyle bir yapılanmanın çok sakıncalı olduğunu belirten milletvekillerinin yorumları şöyle:
Celal Dinçer: Polisin önemli bir kesiminin cemaatin etkisi altında olduğunu düşünen hükümet, ‘biz bunların tamamını işten atamayacağımıza göre’ deyip kendisine bağlı yeni bir güç oluşturmak istiyor. Bu da polis ve jandarmanın yanında üçüncü bir kuvvet demektir. Ve kabul edilemez bir durumdur.
Mehmet S.Kesimoğlu: Mevcut polis sayımız, yanında özel güvenlik elemanlarımız da ortadayken, 50 bin koruma memuru alımının teknik gerekçesi ne olabilir? Farklı bir ifade ile bu ihtiyaç nereden doğmuştur? Yoksa AKP’li gençlere, maaş, silah ve kamu güvencesi sağlanarak yeni bir milis gücü mü oluşturulmaktadır?.
CHP’de aday günü
CHP’nin İstanbul’da “iktidar” olamadığı 26 ilçe belediyesinin başkan adayları bugün Ankara’da toplanacak Parti Meclisi’nde netleşecek. Hafta sonunda da toplu bir tanıtımla nihayet halkın karşısına çıkacaklar. Ancak bunlardan 17’sinin açıklanacağını, diğerlerinin sonraya kalacağını söyleyenler de var. Çünkü aday ve kamuoyu yoklaması olarak iki aşamalı yapılan seçimlerde bazı ilçelerde örtüşmeyen sonuçlar alınmış. Yani bazı aday adayları partililer arasında ilk sıralara oturmuş ama vatandaşın gözünde sınıfta kalmış. Ya da tam tersi olmuş. Hangisinin doğru olduğunu bugün öğreneceğiz. Bu arada CHP’nin yönettiği 13 ilçenin başkan adaylarını görmek için daha çok erken olduğunu söylemekte yarar var. Zira bu konuda bilinen en yakın tarih şubat ayının ilk haftası, tabii değişmezse...
‘İstanbul’un suyu garanti altında’
Barajlardaki suyu hızla eriyen ve yağış beklentisine giren İstanbul’la ilgili “Hani su sorunu kalmamıştı?”sorumuza Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan yanıt geldi:
“İstanbul,1960’tan 1994’e kadar ciddi su sıkıntısı yaşamıştır. Öyle ki 1994 yılında şehre haftada bir, 10 günde bir su verilebiliyordu.
1994 yılında Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun da İSKİ Genel Müdürü olmasıyla, 8 ay içinde tamamlanan su temin projeleri ve işletme çalışmaları neticesinde 1 Ocak 1995’ten itibaren İstanbul’da su kesintisi tarih olmuştur. O tarihten bugüne kadar hiçbir dönemde su kesintisi yaşanmamıştır. İstanbul’un nüfusu birçok Avrupa ülkesinden fazladır ve her geçen gün artmaktadır. Buna rağmen İstanbul halkı bir saat dahi susuz kalmamıştır. Önümüzdeki dönemde de bir su problemi yoktur.
1994 yılında hazırlanan uzun vadeli master su temin planı ile farklı iklim kuşağına sahip havzalardan su transferi mümkün hale getirilmiştir. Böylece Anadolu yakasında bulunan kaynaklardan hem Anadolu hem de Avrupa, Avrupa yakasında bulunan kaynaklardan da hem Avrupa hem de Anadolu yakasındaki bütün semtlere içme suyu verebilecek entegre bir sistem kurulmuştur. Bundan dolayı halihazırda ve gelecekte içmesuyu ile alakalı bir risk söz konusu değildir.
Barajlardaki doluluk oranına bakarak, böyle bir düşünceye kapılıyorsanız 2007 yılında İstanbul’daki barajların doluluk oranı yüzde 24’e kadar düşmüştü. Fakat su kesintisi yaşanmamıştı. Bugün de aynı durum söz konusudur. Bugün barajlardaki doluluk oranı geçen yıla göre düşük olabilir, fakat herhangi bir su sıkıntısı yoktur. 24 saat kesintisiz su verilmektedir. İstanbul’un suyu garanti altındadır.
İstanbul’a su temini için bugün yürütülen çalışmalar, şehrin 2071 yılına kadar suyunu teminat altına almak maksadıyla yapılmaktadır. Bu çerçevede inşa edilecek olan Melen, Sungurlu ve Osmangazi barajları, en kötü şartlarda bile İstanbul’a sürekli su vermeye yöneliktir.”
Özay Şendir
Ayıplı bir tartışma, 'işine yarayacak'
14 Mayıs 2025
Didem Özel Tümer
Türk şirketlere BAE’de finansa erişim kolaylığı
14 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
En son imparator!
14 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
EOKA’nın köyünde ölümle burun buruna! Neşe Karaböcek’ten Kıbrıs anıları…
14 Mayıs 2025
Dilara Koçak
Yaz gelmeden detoks değil, denge zamanı
14 Mayıs 2025