Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Köşk yarışı için adaylar tamam sıra cumhurla buluşmalarda. Bu dönemde adayların tanınırlık ve belagatı kadar, ülke sorunlarına dönük mesajları da etkili olacak. En çok da “çözüm süreciyle” ilgili... Çünkü Kürt oylarına dönük tam bir taktik savaşı yaşanıyor. Bunun en somut örneği de 19 ay sonra meclise gelen ve sorunun çözümü için hükümete yetki veren yasa tasarısı... İktidar partisinin bu baskın hamlesine karşı ana muhalefetin tek kozu ise “Barışa evet, ancak faili meçhul endişesiyle” şartlı destek...
Bu hamlelerin kime ne yarar sağlayacağını şimdiden kestirmek zor ancak, faili meçhullerin ülkenin kanayan yarası olduğu da bir gerçek. Daha dün Sivas’ta aydınların yakılmasının 21. yıldönümüydü ve biz hala bulunamayan faillerini konuştuk. Tıpkı 12 Eylül döneminde ve 1987-2002 arasındaki binlerce örnek gibi... En vahimi de bu davaların birer birer zaman aşımına uğraması. Madalyonun bu yüzünü daha iyi anlamak için Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin sözlerine kulak verelim:
“Bölge ve Türkiye’nin her tarafındaki 3 - 4 bin cinayet ya da gözaltındaki kayıplardan söz ediyoruz. Bu rakamın daha da fazla olma ihtimali var. Ve şu ana kadar Türkiye’de açılmış dava sayısı sadece 12. Diyarbakır’da özel yetkili ağır ceza mahkemesi varken, kayıtları kontrol edebiliyorduk. Şimdi o mahkemelerin kapatılmasından sonra dosyalar değişik illere ve mahkemelere dağıtıldı. Baro olarak kontrolümüzden çıktı. Hangi dosyanın nerede olduğunu ve sayısını bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey aslında insanlığa karşı işlenmiş olarak kabul edilmesi gereken bu suçlarla ilgili dosyaların zaman aşımından düşmesi. Sadece son 15 günde takipsizlik kararı çıkan dosya sayısı 20’yi buldu.”

Haberin Devamı

‘google’ siyaseti

Bu seçim; Cumhurbaşkanını doğrudan halkın seçmesi, Başbakan’ın Cumhurbaşkanı adayı olarak turlaması, muhalefet partilerinin “çatı aday” dayanışması, yurt dışındaki vatandaşların bulundukları yerlerde oy kullanması gibi “ilk”lerle dolu... Bir de çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na yönelik bir bakanın “Öyle bir isim çıkardılar ki kimse bilmiyor. Google’dan buluyor” sözleri üzerine politik jargona giren “şöhret muhabbeti” var:
“Adı yazıldığında hangi aday hakkında daha fazla sonuç çıkar.”
Tartışmayı bir başka boyuta taşıyan da AKP’lilerin bu tanınırlık ve çokluk böbürlenmesine karşılık ana muhalefet liderinin “Önemli olan nicelik değil, nitelik” değerlendirmesi. Gerekçesi de isimler önlerine bir takım sıfatlar eklenerek arama yapıldığında “sonucun” değişmesi. Peki tırnak işareti içerisinde sadece isimler yazıldığında (dün itibarıyla) google ne diyor?
Recep Tayyip Erdoğan, (3 milyon 110 bin), Ekmeleddin İhsanoğlu (4 milyon 500 bin), Selahattin Demirtaş(1 milyon 690 bin).
Bakalım google şöhreti mi yoksa halkın tercihi mi?.. Bunu 10 Ağustos’ta hep birlikte göreceğiz.

Haberin Devamı

Astsubaylardan ‘sinyal’e tepki

Gündemin sıcak başlığı cumhurbaşkanlığı seçimi ancak, ülkede “çözüm” bekleyen farklı sorunlar da var. Genelkurmay’a takılan astsubayların özlük haklarıyla ilgili olanını “çözüm sinyali” başlığıyla hafta başı aktarmıştık. Bunlar da o yazıya gelen tepkilerden bazıları:
* Yıllardır özlük haklarımızı iyileştirme çalışması yaptığını söyleyen Genelkurmay’ın astsubaylara bakış açısı değişmediği sürece bu işler düzelmez. Otuz iki senedir çalışıyorum, neyin nasıl işlediğini çok iyi gözlemliyor ve sadece iyi şeyler düşündüklerini söylemenin yeterli olmadığını biliyorum. M.Furkan Özkan
* Gemide görev yapanlar arasında çok meşhur aynen de vakıa olan bir söylem vardır, izine ihtiyacın olduğu zaman ilk amirine bildirirsin o da sana izin almak için gider, geldiğinde ise ‘çok uğraştım ama sana değil bana verdiler’ der. Genelkurmay’da, astsubay sorunları için hükümete gider ‘sizin için uğraştım ama subaylara verdiler’ der olay kapanır. Erdem Yağcı
* Sinyal değil, çözüm istiyoruz. Tayfun Savaş, Y.Erkan Çağan