Sandık seferberliği

Ülkenin kader seçimi 7 hazirana dönük yarım veya bir puanlık farkla tek başına iktidar ya da koalisyon senaryoları nedeniyle hile ve manipülasyon endişeleri zirvede... O nedenle herkes birbirine seçimde hile olasılığının en zayıf halkası sandığa, oylara sahip çıkma çağrısı yapıyor. Yani muhalefet partileriyle birlikte “Oy ve Ötesi” , “Temiz Seçim Platformu” gibi çok sayıdaki sivil toplum kuruluşu teyakkuzda... Bir başka deyişle ülkede tam bir “sandık seferberliği” söz konusu...
Son bir kaç seçim öncesine kadar bu kadar duyarlılık ve benzer yapılar yoktu. Bu işlevi sedece siyasi partiler yapmaya çalışıyorlardı ancak, çok sağlıklı yürümüyor ya da ciddiye alınmıyordu. Partiler her seçim öncesinde ve sonrasında hileden, hurdadan yakınıyordu ama sandığa ve oylara sahip çıkamıyordu. Anımsıyorum da kumanyası gelmedi diye kızıp sandığı bırakan veya ilk sonuçlar kötü geldiğinde parti merkezindeki ışıkları söndürüp evine giden partililer vardı...Tabi böyle olunca da mahalle “kedilere” kalıyordu...
Neyse ki bu kez durum biraz farklı... Duyarlı vatandaşlar sayesinde partiler de işi sıkı tuttu, seçim hilelerine karşı seminerler verildi ve sandık güvenliği için bir milyondan fazla kişi görevlendirildi... Dahası seçime giren 20 siyasi partinin 12’si YSK’nın sisteme gireceği verileri anında görebilmek için Seçim Bilişim Sistemi (SEÇSİS)’ne internet üzerinden bağlandı. Bundan sonra yapılacak tek şey, oy kulllanım, sayım işlemleriyle sandık sonuç ve birleştirme tutanaklarının verileri konusunda uyanık, dikkatli olmak. Bu konudaki en büyük sorumluluk ise SEÇSİS üzerinden gelen verileri sorgulamak amacıyla siyasi partilerde oluşturulan bilgi merkezlerine düşüyor. Şöyle ki; oy tasnif işlemleri bittiğinde hazırlanan sandık sonuç tutanağının ıslak imzalı birer sureti siyasi partilerin müşahitlerine verilecek. Onlar bunu partilerinin ilçe teşkilatlarına iletecek. Sandık kurulundaki asıl nüsha ise iki siyasi partili üyenin eşliğinde (talep fazla olursa kura çekilecek) sandık kurulu başkanı tarafından İlçe seçim kuruluna teslim edilecek. Burada önce tutanaktaki veriler sisteme girecek, ardından da tutanak taranarak fotoğraf olarak yüklenecek. Anında da tüm siyasi partiler bunları görüp, ellerindeki ıslak imzalı suretle çapraz karşılaştırmasını yapacak.
Bu arada sandık sonuç tutanağının yanı sıra çetele denilen sandık oy sayım cetveli ve birleştirme tutanakları da taranarak sisteme konulacak. Böylece de siyasi partiler sayımda, sandık seçim tutanağında ya da veri girişlerinde hata olup olmadığını bir kez de çetele ile karşılaştırarak (parti hanelerindeki çizikleri tek tek sayarak) kontrol edecek.
Özetle birden fazla sağlama yapma olanağı var ama yine de vatandaş endişeli. Çünkü seçmen listelerinin sağlıklı (eksik-fazla) olmadığı ya da YSK’daki sistemin manipüle edilebileceğine yönelik iddialar da tavan yapmış durumda... Açıkçası “kedi” korkusu “sandığın üstüne oturun” ya da “oturmayın kırılır” sözleriyle geçiştirilecek gibi değil...

Ergene ne olacak?

Trakya’daki seçim turumuzda, bölgedeki yetkililerle Ergene Nehri’nin katran rengi suyu ile çevreye yaydığı pis kokuları da konuştuk. Ve de onca uyarıya rağmen atıklarını bırakan sanayi tesislerinin vurdumduymazlığına tanık olduk. İşte Tekirdağ Tabip Odası Başkanı Dr. Yücel Ayaz’ın ağzından halk sağlığını tehdit eden en taze bilgiler: “Çorlu’da kokudan halk oturamıyor. Fabrika atıklarıyla çok kirlenen Şerefli Deresi’nin yarattığı tehdit ciddi boyutlarda,özellikle de çocuklar açısından. Kirli sularla beslenen İpsala’daki çeltik tarlaları büyük risk altında. Kirli suların derin deniz deşarjıyla Marmara Denizi’ne kanalize edilmesi gündemde ama o da zaten can çekişen Marmara için son ölümcül darbe...”