YazarlarTürküm, doğruyum, çalışkanım

Türküm, doğruyum, çalışkanım

15.09.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türküm, doğruyum, çalışkanım

Türküm, doğruyum, çalışkanım


Basit bir soruyla başlayalım:
Önceki gün okullar neden süresiz tatil edildi?
Artçı deprem olduğu için.
Bu kadar basit işte!
Pekiyi, günlerdir söylenmiyor muydu artçı depremlerin beklendiği, hazırlıklı olunması gerektiği... Bunların 5 - 6 büyüklük aralığında da olabileceği.
Basit soruyu baştan soralım:
Önceki gün okullar neden süresiz tatil edildi?
Sadece deprem olduğu için mi?
Yoksa, okul binalarına güvenilemediği için mi?

. . .

Şimdi iki basit sorunun cevabını bir araya koyalım:
Önceki gün okullar artçı deprem olduğu için ve okul binalarına güvenilemediğinden süresiz tatil edildi.
17 Ağustos'tan bu yana olup bitenleri, söylenip dinlenenleri göz önüne alırsak...
Yukarıdaki "müşterek" cevapta, bilinemeyen hangisi?
"Artçı deprem" bilindiğine göre...
Denklemdeki "bilinemeyen" unsur "okul binaları"ndan ibaret.
Mesele de bu zaten.
İhalesinden inşaatına kadar müthiş bir aymazlık, umursamazlık, çapaçulluk ve hatta soygun sisteminde, fay hattı biliniyor, deprem kuşağı biliniyor, artçı deprem biliniyor; ama binaların, okulların hali meçhul.
Tüm okullarda "Türküm, doğruyum, çalışkanım" söyleniyor, tüm okullarda "Türk, övün, çalış, güven" yazıyor, tüm okullarda disiplin yönetmelikleri bulunuyor...
Ama güvenmiyoruz.
Övünemiyoruz.
Okulların "doğru" mu, okulların "güvenilir" mi olduğunu bilmiyoruz.
Bilmek için hiçbir şey yapılmamış.
Ne bina dikilirken, ne de deprem binaları sallarken ve yıkarken.

. . .

17 Ağustos'tan sonra kimi okul yöneticilerinin aklına binalarının dayanıklılığını kontrol ettirmek geliyor. Ama bu kez de kontrole gelebilecekler yok ortada. Meşguller, yetersizler.
En iyi niyetle dahi, yetişmeleri mümkün değil zaten.
Çünkü, "doğru, çalışkan, övünen, güvenen Türk"ün aklı sonradan geliyor.
Ne bina dikilirken, devletin, Milli Eğitim'in yahut özel girişimcinin aklına geliyor.
Ne okul yöneticilerinin.
Ne de ailelerin.
Sonradan gelen aklımız da yine aptallık duvarlarına çarpıyor.
Apar topar açılıyor okullar.
Ne kontrol yapılabilmiş, ne binaların duvarlarına bir "güven belgesi" konulabilmiş.

. . .

Başbakan dün diyor ki, "okulların yeniden açılabilmesi için, deprem olasılıklarını inceliyoruz".
Olasılık günlerdir bas bas bağırılıyor. İncelenecek bir olasılık yok.
İncelenmesi gerekenler, binalar.
Başbakan yine diyor ki, "Şu sırada okulların açık olması göze alınamayacak bir risk".
İnanılmaz ama, bir zamanlar "olanak" ve "olasılık" sözcüklerini bu dile yerleştirmiş olan Ecevit, bir "olasılık" demek olan "risk"i ancak yeraltından gelen "pek olası" uyarıyla hatırlıyor.
Önceki gün çocukları o "riskli olasılık"a teslim eden ben miydim pekiyi?
"Göze alan" biz miydik?
Siz miydiniz?
Göze alarak riske attığınız çocuklarda hangi izler kaldı bir günlük "Türküm, doğruyum, çalışkanım"dan geriye.
Haydi "küçüklerini hep sevsinler" de, "büyükler"ini nasıl sayacaklar artık?
"Artçı akıl", gel mıçıma takıl!


KEŞFETYENİ
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi

Cadde | 19.05.2025 - 07:06

Ünlü oyuncu Devrim Özkan'dan ayrıldıktan sonra adı sosyal medya fenomeni Duygu German'la anılan Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Lucas Torreira'nın aşkı Galatasaray kutlamalarında ortaya çıktı.

Yazarlar