CAS'tırılan Fenerbahçe; karar nedir, ne değildir?

28 Ağustos 2013

CAS süresi boyunca Fenerbahçe cephesinden tek olumlu çıkış önceki gün Yüksel Günay’dan gelmişti. Ne yönetimden ne de avukatlardan duruşmalar sonrasında olumlu bir sonuç çıkacağına dair bir belirti görememiştik.

Beşiktaş tarafının “polis fezlekelerini soruyorlar ve dava bunun üzerinden yürüyor” şeklinde verdiği bilgi fazlasıyla can sıkıcıydı ve açıkçası bunun en büyük sorun olacağı ortadaydı.

Bu da aslında CAS sürecinin takımlarımız alehinde geliştiğine dair bize ipuçlarını vermişti.

Sporun bağlı olduğunu disiplin yönetmelikleri veya genel adıyla "hukuk yargısıyla ceza yargılaması" birbirinden çok farklı "usul ve esaslara" bağlı olarak çalışmaktadır.

Şu temel hukuk prensibini hemen paylaşalım;

“Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” (3 Temmuz ve Fenerbahçe İdeolojisi Sayfa 113 – Uzay Gökerman)

Bu prensipten hareketle TFF ve UEFA sürecin herhangi bir yerinde

Yazının Devamı

Buradan Fenerbahçe için iyi bir şey çıkar mı?

28 Ağustos 2013

Takım olmak kolay değil. Yeni bir teknik adamla farklı bir oyun oynamak hiç kolay değil. Takıma katılan yeni oyuncuların uyum sağlaması her zaman zorlukları beraberinde getirecektir.

Bir de üzerine “Fenerbahçe paradoksunu” eklediğinizde ortaya bir çok kulüpte, takımda görülmeyen bir şey çıkıyor.

“Fenerbahçe olmak” her zaman giderek zorlaşıyor. Sürekli kendisini tekrar eden süreçleri zorunlu hale getiriyor.

Arsene Wenger...

Kaç yıldır takımın başında? Bu takımın bir teknik direktör takımı olmadığını iddia etmek mümkün müdür?

Arsenal takımının içinde ismini her yerde duyduğunuz kaç oyuncu var?

Üç yıl boyunca Aykut Kocaman’ın yaptıklarını anlamaya desteklemeye boşuna uğraşmadık! Çünkü geri planında böylesi bir süreklilik beklentisi vardı. Geçen sezon Fenerbahçe bunu yakaladığının sinyallerini de verdi.

Ancak şampiyon olamadığı için yerden yere vuruldu. Fenerbahçe taraftarının kendisi Aykut Kocaman’ı beğenmedi, itti.

Yazının Devamı

Gökhan Töre ve Fernandes fark yaratıyorlar

27 Ağustos 2013

Sezon başında Sportif Direktör olarak Beşiktaş'ın başına geçen Önder Özen'in basın toplantısında Gökhan Töre'yi neden transfer ettikleriyle ilgili gelen bir soru üzerine çok da alışkın olmadığımız bir tarzda teknik bir cevap vermişti. O teknik cevabın ne olduğunu dün Kayseri Erciyesspor ile oynanan maçta sıkışan oyunu çözen attığı golüyle anlamış olduk.

Hani derler ya; tam isabet!

Gökhan Töre sakatlanarak çıktığı zamana kadar beklenenin fazlasını sahaya yansıttı. Sağ kanadı kendi kale çizgisinden karşı takımınınkine boylu boyunca bütün alanı kaplayan bir futbol sergiledi.

Kuşkusuz Beşiktaş için sadece Gökhan Töre'den konuşmayacağız; takımda Fernandes diye bir futbolcu var ki hala Türkiye'de oynuyor olması bile şaşkınlık vericidir.

Attığı gol ve Escude'nin kafasına adrese teslim pası maçı çözen ve bitiren kırılma anlarıydı.

Tam yoruldu denilen bir zamanda maç boyunca sahada var olup olmadığı anlaşılmayan Almeida'ya öyle bir pozisyon hazırladı ki gol kaçınılmaz oldu.

Beşiktaş'ın geçen seneden devam eden kadro yapısı ve anlayışının bu sezona da yansımış olmasıdır karşılaşmanın bu kadar gollü geçmesine neden şey.

Yazının Devamı

Bursaspor tüfekle uçak düşürdü.

26 Ağustos 2013

Bursaspor’un Galatasaray’a 16 yaşındaki Enes ile attığı gol, tüfek mermesiyle uçak/helikopter düşürmek gibi bir şeydir.

Batalla öylesine egolarından sıyrılmış ve üst düzey takım oyuncusu ki kendisinin atacağı golü genç arkadaşına bırakarak aslında 10 dakika sonra Ferhat’a da yapmasını gereken doğru hareketi gösteren futbolcuydu.

Ancak Ferhat tipik bir yerli oyuncu karakteri göstererek topu Muslera’ya nişanlayı verdi. Ferhat’ın bencilliği Galatasaray’a derin bir nefes aldırdı diyebiliriz.

Önceki hafta Serbest Vuruş başlığı altında toparladığım bir kaç özel başlıkta Drogba için şöyle bir yorum yazmıştım.

“Drogba’nın bu yükü bütün sezon taşıyıp taşımayacağı, profesyonelliğine söz söylemek mümkün olmasa da yaşı gereği maç seçip seçmeyeceği tartışmaya açıktır.

Drogba final maçlarına yüksek konsantrasyon sağlıyor. Ancak özellikle Süper Lig’deki insanı futboldan soğutan sertlik düzeyi fazla savunma anlayışı hakemlerin de toleranslı tutumuyla bu tip futbolcuların futbolunu da etkiliyor.”

Dün Bursaspor futbol oynamak için sahaya çıkmış bir takımdı. Özellikle ikinci yarı yüksek paslı oyun anlayışı, geriden çok doğru paslarla orta alana topun iletilmesi ve oradan isabetli h

Yazının Devamı

Fenerbahçe'ye yüksek fayda getiren sonuç

25 Ağustos 2013

Fenerbahçe kazanmaktan başka hiçbir şansının olmadığı, çok da kötü oynadığı karşılaşmadan üç puan almış olmasını takımın şans hanesine yazıyoruz.

Her ne olursa olsun, yaklaşık bir seneye yayılan inişleri ve çıkışları olan bu uzun sürede kazanılan her puan altın değerindedir.

Zaten Kadıköy'de puan kaybedilmediği sürece lig yarışından uzaklaşmak diye bir şey olamaz.

Kadro dışı bırakılarak tribünlere gönderilen futbolcuların yüzlerinde dahi bu endişe net olarak okunuyordu.

Özellikle Mert'in kurtardığı penaltı atışı öncesinde...

Mert üç sezon önce yine çok kötü başlayan bir sezonun ikinci haftasında Trabzon'da kritik bir penaltı kurtarmış, o girmeyen golün averajıyla da Fenerbahçe ligin sonunda şampiyon olmuştu.

Mert Volkan'ın yokluğunda çok önemli işler yapıyor ve her geçen gün kalede biraz daha büyüyor.

Evet...

Yazının Devamı

Fatih Terim'le birlikte gelenler...

24 Ağustos 2013

Milli Takımın tek bir kişinin etrafında kristalleşiyor olması futbolumuzun kısır döngülerinden başka bir şey değildir.

Fatih Terim ya da Mustafa Denizli...

Görevde kim olursa olsun her başarısız sonuçta görev için onların ismi ön plana çıkıyorsa zaten başka isimlerin ne yaptığı, nasıl bir teknik direktör, projesinin ne olduğunun hiç önemi kalmıyor.

Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor.

Peki Fatih Terim teknik direktör oldu. Bu gündemdeki tartışmaları nasıl etkileyecek?

Fatih Terim malum kendi takımının başında sahaya çıkamıyor. Bunun bir sebebi var. Geçen sezon bununla ilgili detaylı konuşmuştuk.

Ligdeki mücadelenin en kızıştığı dönemlerde Fatih Terim’in saha içi ve dışındaki her hareketi, yapacağı seçimleri, bunun sonuçları sürekli bir başka pomemik konusu olacaktır.

Galatasaraylıların büyük bölümü bu hamlenin Galatasaray’ın önünü kesmek adına atılmış, Fatih Terim’in konsantrasyonunu dağıtacak, kendi takımıyla ilişkisini zayıflatacak bir tercihmişgibi görüyor.

Yazının Devamı

Fenerbahçe'nin sayısal durumu

23 Ağustos 2013

Fenerbahçe’nin ne yaptığını görmek bakımından sayısal verilere bakmak fikir verebilir.

Bu seride Galatasaray, Konyaspor ve Arsenal maçları ön plana çıkan karşılaşmalar.

2103

Galatasaray

Konyaspor

Arsenal

Topa Sahip Olma

Yazının Devamı

Fenerbahçe bu mu?

22 Ağustos 2013

Fenerbahçe çok uzun yıllardır birinci seviye dediğimiz Arsenal gibi takımlara karşı bir üstünlük sağlayamadı. Zico ve Aykut Kocaman ile ikinci kademe takımlarına karşı denge kurdu ve hatta onların lideri konumuna geldi geçen sezon.

Arsenal, Chelsea, Liverpool, Bayern Munchen, Barcelona, Real Madrid, Manhester United, Juventus, Milan gibi takımlar maalesef Fenerbahçe’nin başedip geçeceği seviyeler olamıyor.

Açıkçası bu gerçeklik sadece Fenerbahçe bağlamında değil, Galatasaray’ın da geçerli olan bir sonuçtur.

Ancak!

Fenerbahçe 2008’deki Chelsea ve geçen sezon Benfica maçlarında bize bu takımları bile eleyebilecek düzeyde futbol oynayabileceğini göstermişti.

Galatasaray-Real Madrid eşleşmesi sadece Türkiye’yi değil, Avrupa’da bir çok futbolseveri heyecanlandırdı.

Fenerbahçe, Arsenal karşılaşmasını bu seviyelerde oynayamadı.

Başka bir şey vardı sahada ve bu Fenerbahçelileri çok rahatsız eden bir futboldu.

Yazının Devamı