Siyaseti ve Türkiye’yi sosyal medya trollerinin bakış açısıyla okumaya çalışan sosyoloji ve siyasetteki temsilcileri yine sapla samanı birbirine karıştırmış durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan onların iddia ettiği gibi zorda olduğu için İyi Parti’ye “O masayı terk et” çağrısında bulunmadı.
Erdoğan siyasi zekâsını kullanarak hem gündem belirliyor hem de Cumhur İttifakı’ndaki milliyetçi-muhafazakâr seçmene göz kırpan İyi Parti’ye istikamet çiziyor, konum bildiriyor. Ve hareket alanını daraltıyor.
Benzer bir ince dokunuşu başörtüsü konusunda hazırlanan anayasa değişikliği teklifine ilişkin Meclis’te HDP grubuna heyet göndererek yaptı.
Orada verilmek istenen mesaj da HDP’nin yanına çekmeye çalıştığı muhafazakâr Kürt seçmeneydi.
O ziyaret HDP üst yönetimini hem muhafazakâr Kürt seçmenle hem de altılı masayla karşı karşıya getirdi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın masaya yönelik “AKP’yi eleştirir görünürken, bizi kriminalize ediyorlar. ‘Nasıl olur da terörist dediğin bir partiyle görüşüyorsun!’ diyorlar. İktidara böyle yapıyorsanız sizin iktidardan ne farkınız var?“ sözleri Erdoğan’ın bu hamlesinin sonuç verdiğini gösteriyor.
Hiç şüpheniz olmasın, İyi Parti hamlesi de masanın zaten bozuk olan ayarını biraz daha bozacak.
İyi Parti lideri Meral Akşener’in dün aceleyle bütün kurmaylarını alarak kamera karşısına geçmesi ve Erdoğan’a cevap yetiştirmeye çalışması mesajı aldığı anlamına geliyor.
Hep söylüyoruz… Muhalefet erken havaya girdi. Erdoğan daha sahaya inmedi.
Şu sıralar mesaisinin, enerjisinin neredeyse tamamını mecburiyetten dış politikaya ayırıyor. Muhalefet seçim süreci başladığında karşısında bambaşka bir Erdoğan bulacak.
Son bir aydaki iki siyasi hamle seçim kazanma ustasının ısınma turlarına başladığının ilk işaretleri.
Devamı gelecektir.
Anketlerin ortak sonucu
Dünyada başka bir örneği var mı bilmem ama memlekette kamuoyu araştırmacıları bile takım tutar gibi parti/ittifak tutuyor!
Hal böyle olunca, insan hangi ankete inanacağını bilemiyor. Dün siyasetle uğraşan bir dostumun tavsiyesiyle son bir ayda elime geçen beş anketin ortalamalarını çıkardım.
Yandaş-yoldaş ayrımı yapmadan (+2, -2 hata payını da dikkate alarak) vardığım sonuç şudur:
- AK Parti: 40
- CHP: 24
- İyi Parti: 11
- MHP: 10
- HDP: 11
Ahmet Kaya’nın mezarı Türkiye’ye gelir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Endonezya dönüşünde kendisine yöneltilen bir soru üzerine yaptığı açıklamalar yeni bir Ahmet Kaya tartışması başlattı.
Sosyal medya her konuda olduğu gibi Ahmet Kaya meselesinde de hızla iki keskin kutba ayrılmış durumda.
Bir grup ‘terörist’ ilan ettiği Kaya’nın mezarının Türkiye’ye getirilmesine şiddetle karşı çıkıyor.
Onların karşısındakiler ise bunu bir hakkın teslimi, hatta iade-i itibar olarak görüyor.
Kim haklı, kim haksız tartışmasına girmeden bir hatırlatma…
Türkiye’de 1990’lar boyunca aralarında Fikri Sağlar, İsmail Cem ve Ercan Karakaş’ın da olduğu 10 SHP-CHP-DSP’li isim Kültür Bakanlığı yaptı. Ve hiçbiri Nâzım Hikmet’in Türk vatandaşlığına geri alınması için kılını bile kıpırdatmadı. Nâzım Hikmet 9 0cak 2009’da AK Parti döneminde Türk vatandaşlığına tekrar alındı.
Emin olun Ahmet Kaya’nın mezarı da bir gün Türkiye’ye taşınacaksa bunu yine AK Parti ya da bu gelenekten gelen muhafazakâr-devrimci bir parti yapacaktır.
Nereden mi biliyorum? 90’lardan tabii ki…
Not: Ahmet Kaya, Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldığında Kültür Bakanlığı koltuğunda bir sosyal demokrat bakan oturuyordu.
