Yaşam Her şey gelen mesajla başladı! 'Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik'

Her şey gelen mesajla başladı! 'Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik'

14.04.2024 - 06:52 | Son Güncellenme:

Tüm çocukluğu Suriye sınırındaki Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde geçen Ümit Kavak, Türkiye’nin pek çok yerinde dağıttığı oyuncaklarla binlerce çocuğun yüzünü güldüren bir fotoğrafçı. Son olarak Midyat'ta zihinsel engelli Ahmet’e yapılan sürpriz doğum günü videosuyla yürekleri ısıtan Ümit, çocuklarla yaşadığı unutulmaz anları anlattı.

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik

Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Üniversite yılları dahil 8 sene Muğla'da yaşayan Ümit Kavak (38), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi işletme bölümü mezunu. Belgesel fotoğrafçısı olan Ümit, bir dönem kafe işletmeciliği yaptı. Bir süredir de konaklama sektöründe çalışıyor. Üniversiteden sonra, ailevi sebeplerden dolayı Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesine dönmek zorunda kaldı. O sıralar ailesi kafe işletmeciliği yapıyordu. Zor bir süreçti, üstelik Suriye’deki savaş yeni başlamıştı ve yaşadıkları ilçe de bundan büyük oranda etkileniyordu. Yoğun iş temposu ve yeni bir hayat başlangıcı derken, bazen işten kaçıp tek başına fotoğraf çekmek için geziler yapıyordu. 

Haberin Devamı

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik

Bu gezilerden birinde iki çocukla tanıştı: Yusuf ve İsmail. Onlarla kısa sürede arkadaş oldu ve belirli boşluklarda hep yanlarına gitmeye başladı. O ziyaretlerin bazılarını da sosyal medya hesabından paylaşıyordu. Yine bir ziyaretteyken Ümit’e mesaj geldi. Mesajda, "Kullanılabilir durumda olan oyuncakları çocuklara vermeniz için size yollayabilir miyiz?" diye yazıyordu.

Ümit, bunu kabul etti. Aslında gelen ilk oyuncakları dağıtırken, seneler süren bir serüvene başlayacağından habersizdi. Bu andan sonra karşısına oyuncak yollamak isteyen hatırı sayılır insanlar çıktı ve hâlâ da bu sayede 'Oyuncak Kardeşliği' projesinin etkinliklerine devam ediyor.

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik

'BU UÇAK BOMBA ATMIYOR DEĞİL Mİ?'

"Öncelerde o çocuklardan herhangi biriydim sanki" diyen Ümit Kavak, "Ancak geniş kitlelere ulaşmaya başladığınızda işler biraz değişiyor. Daha çok insanla diyalog haline girmeye başlıyorsunuz, birçok üniversite ve organizasyona davet ediliyorsunuz. Ve böyle olunca da hem çocuklara hem de toplumdaki özellikle genç arkadaşlara olan sorumluluklarınız da artıyor gibi hissediyorsunuz. Güzel bir yolda yaptıklarınızla tanınmaya başlamak da insana en iyi gelen şeylerden biri. Kendiliğinden birçok ailem oldu. O yollara giderken seneler sonra bir bakıyorsunuz ki yüzlerce kapısını çalmadan içeri girebileceğiniz kapı var. O hikayelerin içinde olmak ya da yanından geçmek çok kıymetli. Özellikle de o hikayelere bir anlam katmaya çalışarak bu yoldaysanız” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

"Hafıza konusunda çok iyi olmamakla beraber birçok unutamadığım an var" diyen Ümit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Savaş bölgesinde bulunmuş olan bir çocuğun, aldığı oyuncak uçaktan sonra bana 'Bu bomba atmıyor değil mi?' diye sormasını unutamam. O an ne cevap vereceğimi bilememiştim. Bir tanesi de bunun aksine biraz daha komik sayılabilecek bir durumdu. Diş fırçalama etkinliği yaptığımız köyde, çocuklardan biri yanıma gelip boş macun tüpünü gösterip, 'Elmanın tadı güzelmiş' dedi. Çikolata tüpü gibi sanıp yemiş. Biraz panikledikten sonra doktora gittik, yediği diş macunu sonrasında sadece biraz uyku yaptı. Çok kısa süre önce çocuklar için bir köye gittiğimde de oyuncaksızdım. Çocuklar benim arabayı görünce her taraftan üzerime koşmaya başladılar. Ben de onlar koşup yorulmasınlar diye arabamda oyuncak olmadığını söylüyordum. Ancak onlar hâlâ koşmaya devam ediyorlardı. Biri uzaktan bağırdı: ‘Biz oyuncak için gelmiyoruz, sana sarılmak için geliyoruz.' Nasıl mutlu olduğumu anlatamam."

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik

 'AHMET BİZ GİDENE KADAR EL SALLADI'

Zihinsel engelli Ahmet'e yapılan sürpriz doğum günü kutlaması sosyal medyada videoyu izleyen pek çok kişinin yüreğini ısıtmıştı. "Bazı çocuklar öyle çok özeldir ki daha selamlaşırken hissedersiniz’"yorumunda bulunan Ümit Kavak, “Ahmet de öyle bir çocuk. Sait gibi, İsmail gibi, Yusuf gibi. İki sene önce Mardin Midyat’taki bir köyde onunla karşılaştık, birçok güzel sohbetimiz oldu. İnanılmaz yumuşak ve güzel bir hitap şekli var. Son derece de kibar birisi. Aklımda Ahmet’i en çok tutan şey, köyden ayrılırken Ahmet’in biz gidene kadar bize el sallaması. Çünkü birçok dağıtımda oyuncağını ya da hediyesini kapan çocuk, sevinçten evine doğru koşar. Ahmet öyle yapmadı” bilgisini paylaştı.

Haberin Devamı

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik
Ahmet'e yapılan sürpriz doğum günü

Bir arkadaşının Ahmet’in dişlerindeki sorunu fark ettiğini dile getiren Ümit Kavak, “Bu anlamda yardımcı olabileceğini söyledi. Ciddi operasyonlar geçirdikten sonra şimdi çok sağlıklı dişleri var. Gülüşü daha da güzelleşti. Bu tedaviden sonra onu yeniden ziyaret etmek istedik ve doğum gününü bilmesek de o an doğaçlama gelişen bir durumla pasta kesmek istedik. Videoyu nasıl çektiğimi bile hatırlamıyorum aslında. Çünkü gerçekten enerjisi insana şifa gibi geliyor, izlerken de ve yanında dururken de öyle” dedi.

Her şey gelen mesajla başladı Oyuncak için değil, sana sarılmaya geldik

'2 GÖZ YUMURTA VE TANDIR EKMEĞİ İSTEMEDEN İKRAM EDİLİR'

"Buralarda büyümüş bir çocuk olarak, aile yapısı ve alışkanlıkları hakkında birçok tecrübeye sahip olmak işimizi çok kolaylaştırdı" diyen Ümit, “Ailelerle iletişimimiz sanırım çocuklar gibi canlı ve güzel. Çünkü o anne, babalar da bir dönem çocuklardı ve ister istemez oyuncağını almış çocuğu görünce, hem mutlu hem hüzünlü bir ruh hali yaşayabilirler. Şimdiye kadar gittiğimiz tüm mahalle ve köylerde sürekli ağırlamak istiyorlar” diyerek sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Ben köy yumurtasını çok seviyorum. Sık sık gittiğim köylerde ben istemeden hemen sahanda iki göz yumurta ve tandır ekmeği ikram edilir. Sanırım ben de hâlâ bir çocuğum ve o anne, babalar da çocuk. Onlarla temasta olmak, paylaşılan zamanı daha değerli kılan en önemli şeylerden biri. Bu sebepten 2 senedir bu coğrafyadaki birçok kadına, fotoğraflarını çerçeveletip hediye etmeye çalışıyorum. Beni oyuncak dağıtmaktan daha mutlu ediyor desem yeridir. Ruhu çocuk olan herkese sevgiler."

Yazarlar