Olayların kendisinden çok algılanma ve yorumlanma şekli, herhangi bir duyguya ve bu doğrultuda bir davranışa sebep olur. Düşünce sisteminde yer alan inançlar ve beklentiler çarpıtılmış ve işlevsizse birey hem kendi iç dünyasında hem de ilişkilerinde sorunlar yaşamaya başlar.
Devamını okuMindfulness veya bilinçli farkındalık egzersizleri, bireyin kendi gerçekliğine anbean şahitlik etmesidir. Kişinin zihninden geçen düşüncelerini, bedeninde olup biten duyumsamalarını, hissettiği duygularını ve tüm eylemlerini herhangi bir yargıda bulunmadan izlemesidir. Elbette, yargısız yaklaşım hiç kolay değildir; tam da bu sebeple, bilinçli farkındalık pratik edilerek geliştirilen bir beceridir. Bedenimizi nasıl ki besliyor ve gerekli olduğunda, gıda takviyesinde bulunuyorsak zihnimizin gıdasını da eksik etmemek ruh sağlığımız için önemlidir.
Devamını okuKendilik değerinizi zedeleyen, sizi aşağıya çekip enerjinizi emen inançları ve düşünce kalıplarını farkındalıkla dönüştürmek ile yaşam sevincinizi diğer bir söylemiyle hayat kalitenizi arttırabilirsiniz.
Devamını okuAlarmla uyan, işe git, eve dön, uyu! Aralarda da birkaç aile ve arkadaş buluşması… Bu düzen, özellikle Y ve Z kuşağı bireylerini mutsuz ediyor. Önceki kuşaklar sorgulamaya pek yanaşmadan, tüm yükleri omuzlarına almış; şimdilerde ise tükenmenin eşiğinde ya da ötesinde psikolojik destek için kapıyı çalıyorlar. Elbette bir, sıfırdan büyüktür yani zararın neresinden dönülürse yaşanacak güzellikler mevcuttur. Ancak, her yaklaşımda olduğu gibi erken yol alıyor olmak ulaşılacak hedefe erken vardırır; önleyici ve kapsayıcıdır.
Devamını okuSonu olan bir hayat yaşıyoruz. Var oluşumuzun belli bir vadesi varken, bizi hatırlayan son insanlar da öldüğünde, dünyaya çok büyük bir katkı sunmadığımız müddetçe ismimiz ya da resmimiz herhangi bir yerde geçmeyecek. Bu durum, insanı hem kaygılandırabilir hem de yaşama daha sıkı bağlanma motivasyonu sağlayabilir. Siz hangisini hissettiniz? Hangisini yaşıyor olursak olalım (belki de her iki duyguyu da aynı yahut farklı zamanlarda deneyimliyoruzdur) sonlar, kayıplar ve içimizde bir seviyede var olan boşluk duygusu ile kucaklaşmak hiç kolay değil. Eğer, kolay diyen olursa da kendine yabancılaşma sürecinde olduğunu söylemek mümkün.
Devamını okuObsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), zihinde istemsiz tekrar eden takıntılı düşüncelere adı verilen obsesyon; düşünceler, zihinsel görüntüler ve dürtüler ile kompulsiyon adı verilen yineleyici ve yapmanın zorunlu olduğu hissedilen davranışlarla karakterize, bireyin hayat kalitesini oldukça düşüren psikolojik bir rahatsızlıktır. Hem zihnin içinde takıntılı düşünceler ile hem de bu takıntılı düşüncelerin oluşturduğu stresin, sağaltımı için otomatik ortaya çıkan zorlantılı davranışlar ile deneyimlenen rahatsızlığın tedavisi mümkündür. Tedaviye direncin çok sık görüldüğü bir rahatsızlık olduğu için yoğun deneyimlendiği durumlarda, psikoterapinin yanında mutlaka ilaç tedavisinden destek alınması gerekir. Psikoterapisiz uygulanan ilaç tedavisi çoğu vakanın tedavisi için yeterli değildir.
Devamını okuVaroluşçu filozof ve yazar Simone de Beauvoir 1949’da kaleme aldığı yazısında der ki ‘Asla unutmayın, kadın haklarının üzerinde tekrar düşünülmesi için politik, ekonomik veya dini bir kriz yeterli olacaktır. Bu haklar asla tam olarak kazanılmamıştır.’ Sene 2022, hala kadına yönelik şiddet ve cinayet olayları, cinsiyet eşitsizliği, kadın haklarının tartışılması, tutsak edilen kadınlar, dünyanın dört bir yanında kadına dayatılan roller ve onu güçsüzleştirmek için verilen karşı mücadele devam ederken üstteki söylemlerin maalesef geçerliliğini koruduğunu deneyimliyoruz.
Devamını okuŞükret biraz! Nankörlük etmiyor musun? Bu şımarıklık! İlgi için yapıyorsun! Her şeyin var; mutsuz hissetmeye hakkın yok! Gibi cümleleri psikolojik sorun yaşayan kişilere söylediniz mi ya da bizzat kendiniz mi duydunuz?
Devamını oku