Hayvanlar neden konuşamaz? Hayvanlar konşamıyorsa nasıl anlaşıyor?

Bu minik dostumuzu anladık tamam da hayvanlar neden konuşamıyor çok merak ettik ve hemen hummalı bir çalışmaya giriştik. Bilgisayarlarımızı açtık, koltuklarımızı kalkış pozisyonuna aldık, kitaplar ve çeşitli bilim dergilerini açtık. Araştırma sonuçlarımız detaylarıyla aşağıda seni bekliyor.

Bir bebek doğduğu andan itibaren öğrenmeye, ezberlemeye ve taklit etmeye başlarmış. Bu yüzden hangi kültürde doğarsa o kültürün dilini konuşur, o kültüre ait mimiklere sahip olurmuş. Ancak bir yavru köpeği, doğduğu anda alıp beslersek bile bizim gibi konuşamaz.

İnsanoğlunun sahip olduğu konuşma yeteceği birçok detayla açıklanıyor. Bunlardan biri beynimizin gelişmişlik derecesiymiş. Diğer canlılara göre daha zeki olduğumuz bir gerçek. İnsanoğlu var olduğundan beri yaşam koşullarını geliştirmiş. Farklı kültürler birbiriyle iletişime geçmiş ve teknolojiyi iyice ilerlemiş. Bunların hepsi insan beyninin gelişmişlik derecesi yüzünden oldu.

Diğer bir neden gırtlak, damak, dil ve diş yapımız. Diğer canlılara göre oldukça gelişmiş olan bu özellikler konuşma konusunda farklı kabiliyetlere sahip olmamıza yardım ediyormuş. Hayvan dostlarımızın soluma şekli de farklı olduğu için konuşma yetileri oldukça düşükmüş.

Konuşmak ne demek?

Karşımızdakine duygularımızı anlatmamıza yardım eden, harf-hece-kelime kombinasyonlarına verilen isimmiş.

Hayvanlar konuşamıyorsa nasıl anlaşıyor sence?

Ateş böcekleri ışık sinyalleriyle birbiriyle iletişime geçermiş.

Balık türleri yaydıkları elektrik sinyalleriyle haberleşirmiş. Biz balıkları hiç ses çıkaramıyor sanırdık. Her hayvanın çıkardığı sesin taklidini yaparken balıklara gelince susar kalırdık ama şu an yaptığımız araştırma sonucu öğrendik ki onlar da birtakım sesler çıkarabiliyormuş. Yüzgeç, solungaç, diş ve kemikleriyle ilginç sesler çıkarabiliyorlarmış. Hatta dünyanın belirli bölgelerinde kuş sesine benzeyen seslerle birbiriyle konuşan balıklar bile varmış. Sahip oldukları iç kulak ile sudaki titreşimleri bile duyabilirlermiş.

Bazı böcek türleri vücutlarının belirli kısımlarını bir cisme vurarak ses çıkarır ve birbiriyle öyle anlaşırmış.

Bazı iletişim şekilleri insanı andıran hayvanlar da var. Mesela bir anne koyun yavrusunu kaybettiğinde “me” sesiyle onu ararmış.

Bir geyik uzaktan gelen bir tehlike sezdiği anda ayaklarını yere vurarak kendi arkadaşlarını ve ailesini haberdar edermiş.

Bazı karınca türleri ağacın belirli bölgelerine vurarak birbirlerine haber verir akşam yemeğe çağırırmış. Bu şaka tabii ama bu şekilde iletişim kurdukları bir gerçek.

Bir tavşanın kızdığını anlamak için onun arka ayaklarına bak! Çünkü kızan bir tavşan arka ayaklarını hızlıca yere vururmuş.

Kuşlar çoğumuzun bildiği gibi öterek, cıvıldayarak ya da cikcikleyerek birbiriyle konuşur.

Kedi miyavlar, köpek havlar, eşek a-i der, ördek vak-vak der. Bu örnekler artırılabilir tabii. Sonuç olarak her hayvan aslında kendine özgü bir dille konuşur. Evcil hayvanlarla nasıl anlaşıyoruz peki? Biz onları bakışlarından ya da çıkardıkları sesin gücünden, onlar da bizi jest ve mimiklerimizden anlıyor galiba.