‘Şarkıcı olmalarını istemiyordum’

‘Şarkıcı olmalarını istemiyordum’
Bu gece kızlarıyla sahneye çıkacak olan Neco: "Ayşe ve Zeynep’in bu sektöre girmesini hiç istememiştim. Ama şimdi benden mutlusu yok"
TUBA AKYOL

Neco 38 senedir müzik dünyasında. Ama bunca yıla rağmen bu akşam Günay Restaurant’da büyük bir heyecan yaşayacak. Çünkü yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra şov dünyasına iki kızı ile birlikte dönüyor Neco. Bu akşam İngilizce, İspanyolca, Portekizce şarkıların yanı sıra Türk pop müziğinin unutulmaz parçalarını söyleyecek olan Neco ve kızları 23 yaşındaki Ayşe ile 24 yaşındaki Zeynep "Amaç eğlenmek. Biz sevdiğimiz müziği yaparak eğleneceğiz. İzleyenler de bizimle birlikte eğlenecek" diyorlar.

Nasıl karar verdiniz böyle hep birlikte sahne çalışması yapmaya?
Neco: Ben Gelişim Orkestrası ile birlikte çalışıyordum. Önce Ayşe, sonra Zey nep bize katıldı. Ama istediğimiz şeyleri yapamaz hale geldik, bu yüzden Gelişim Orkestrası benim için bitti. O zaman ben de kızlarımla yaparım dedim. Kararımı seveyim derler ya. Öyle oldu.

Erol Evgin de oğluyla beraber konser verdi. Siz daha şanslısınız, iki erkek yerine iki kadın bir erkek, sahnede daha sempatik.
N.: Kızlarım olması hoş tabii. Daha feminen bir anlayışa ve yaklaşıma sahip bir toplum olduğumuz için...

"Kızlarımın şarkıcı olmasını istemiyordum"Babanızla çalışmak nasıl bir duygu?
Ayşe: Çok güzel. Hayalim gerçek oluyor gibi hissediyorum. Burada aile gibiyiz.
O yüzden ne olduğunu tam anlamadık diyebilirim. Ama heyecan var tabii.

Müzik eğitimi almadınız, grafik tasarım ve sinema-TV okudunuz. Gönlünüzde şarkıcılık yapmak var mıydı?
N.: Bana sorarsanız bundan iki sene evveline kadar benim aklımda kesinlikle yoktu böyle bir şey. Kızlarımın bu sektöre girmesini ben hiç istemedim. Evde konuşulmadı bile bu konu. Nasıl oldu? Birdenbire... Gerçi çok müzikal bir ortamda yetiştiler. Ben onları çalıştığım her yere de götürdüm. Çocukluklarından itibaren gözlemleyerek çok şeyler öğrendiler diye düşünüyorum.
Zeynep: Ben grafik okudum ama ilkokul ve ortaokul sıralarında piyano eğitimimiz var ikimizin de. Şarkı söylemeye karar verdiğimiz andan itibaren de, yani yaklaşık 7 aydır da şan dersi alıyoruz.

Eğitimini aldığınız meslekleri yapmak ister misiniz ileride?
A.: Ben belki ileride kendi kliplerimde falan eğitimimi kullanırım.

Hedef albüm mü?
Z: Tabii albüm yapmak isteriz. Bu kadar uğraşıyorsak... İnsanlar, şarkı söylemeyi ekmek elden su gölden, çık söyle, kolay sanıyorlar. O kadar zor ki. Spor, kıyafet, prova... Sürekli koşturuyorsun.

Ne zaman çıkacak albümünüz?
Z.: Şimdi öncelikle şu an yaptığımız işe konsantre olmamız, başarmamız, pişmemiz lazım. Ondan sonra albüm düşünüyoruz.
N.: Zeynep ve Ayşe’nin başarılı olacağına, albüm teklifleri alacağına inanıyorum. Ama ben albüm düşünmüyorum. Türkiye’de şu anda albüm diye adlandırılan müziği hiç tasvip etmiyorum. Kimse bana popülistlik taslamasın. Halk seviyor da, şu bu. Hiç elle tutulur tarafları yok. Birkaç kişi hariç, yapılan şeye müzik demek yazık olur. Niye 12 senedir albüm yapmıyorum? Kafamdaki müziği yaptığımda kaç kişi alacak o albümü?

"Babamın dizisi ‘Tatlı Hayat’ bizi çok güldürüyor""Tatlı Hayat" sanırım ilk TV diziniz. Nasıl karar verdiniz bu dizide yer almaya?
N: Ben karar vermedim. Bana teklif edildi. Ben de kadroyu ve konuyu çok beğendiğim için kabul ettim. Çok başarılı olduğunu görüyorum. Bu yüzden de bu role beni düşündükleri için teşekkür ediyorum.

Oyuncu yönünüz pek bilinmiyordu.
N: Aslında bilinmesi gerekirdi. Ben "Hair", "Evita" ve "Sefiller" müzikallerinde başrol oynadım. Böyle dünya çapında üç müzikalde başrol oynayan yeryüzünde bir ikinci isim yok.

Siz beğeniyor musunuz diziyi?
Z.: Süper. Çok eğlenceli. Bir o, bir de "Asmalı Konak" çok güzel.

Asmalı Konak’ta Özcan Deniz çok başarılı, değil mi?
Z: Dizide oynadığı karakter kadınları cezbeden bir karakter. Karizmatik, eğitimli, karısını çok seviyor ve biraz maço. Geçen bölümde karısı inat yaptı, içeri girmedi, karşı karşıya geldiler. Önce bakıştılar sonra Özcan Deniz hoop diye omuzladı ya kızı.
O anda keşke beni omuzlasa diyorsun.
A: Tatlı Hayat’tan konuşsak...
Z: Tatlı Hayat çok güzel. Öldürüyor bizi gülmekten. Türkan Şoray, Haluk Bilginer...
A.: Gamze de çok şeker. Bayıldım ben ona. Zaten burada olacaklar ilk gecemizde.

"Ercan Saatçi’nin ‘Haydi şimdi bütün eller havaya’ şarkısını söyleyerek eve girdim, onunla karşılaştım"Neco’nun kızı olmak nasıl bir şeydi?
A: Bizim için normal ama hocalara, arkadaşlarımıza değişik geliyordu.
Z: Biz kendimizi bir yere koymadık Neco’nun kızlarıyız diye. Ama insanlar bizi bir yere koydular. Neco’nun kızıyız, ünlüleri tanıyoruz diye bizimle arkadaşlık etmek isteyenler oldu. Şimdi biz Günay’da çıkacağımız için basında görünüyoruz ya. Hiç aramayan insanlar aramaya başladı.

Ama avantajları da vardır herhalde?
Z: Neco’nun kızı olmanın kıyak yanları vardı. Konserlere davetiye gelir, kulislere çok rahat girersin, insanları tanırsın falan.

Hayran olduğunuz insanlarla evinizde karşılaştığınız oldu mu?
Z: Babam da diğer insanlara ulaşılmaz gibi göründüğü için açıkçası hiç kimse bana ulaşılmaz gelmiyor. Ama hiç unutmam, lise 1’deydim galiba, serviste "Haydi şimdi bütün eller havaya" şarkısı çalıyordu. Ben şarkıyı söyleye söyleye eve girdim. "Haydi şimdi bütün..." derken bir baktım, Ercan Saatçi karşımda. Çok komikti. Bilerek yapmışım gibi olmuştu, çok utanmıştım.

Ayrı eve çıkmayı düşünür müsünüz?
A.: Yaz sonunda kendi evimize çıkmak istiyoruz. İnşallah olur. İkimize özel bir ev... Bir hayalimiz var. 2003’e girerken kocaman bir çam ağacı olsun evimizde, biz ikimiz baş başa yeni yılı kutlayalım. Zaten biz hep birlikteyiz. Geçen gün birbirimize baktık, biz böyle öleceğiz herhalde dedik.
"Assolist gibi değil, genç ve trendy giyineceğiz"

Sevgiliniz yok mu?
A. ve Z.: Yoook...

Çok acıklı söylediniz?
Z: Ben aşık olmayı çok seviyorum. Beraberlik yaşamayı çok istiyorum. Ne istediğimi de biliyorum. Kendine güvenen biri olsun. Sahneye çıktığımda, yüzlerce göz bana bakarken, "Ne güzel, sevgilimi beğeniyorlar" diyebilecek biri olmalı.
A: Ben artık vazgeçtim galiba. Şu anda içimi ısıtan bir şey yok. Olursa, yani inşallah olur... Seçici oldum. Eskiden yakışıklı olması yetiyordu, şimdi yetmiyor.

Siz kızlarınızın ayrı eve çıkmasını onaylıyor musunuz Neco Bey?
N.: Onay, izin gibi şeyler yok benim için. Çocuklar bizim malımız değil. Bizim onlara bir yaşa kadar bazı görevlerimiz var. Onları korumak, eğitmek, onlara sevgiyi öğretmek. Sonra onlar da kendi ayakları üzerinde durmalı. İznime ihtiyaçları yok.

Ne giyeceksiniz ilk gece sahnede?
Z.: Kıyafetlerimizi Canan Yaka hazırladı. İnanın, şimdiye kadar kimsenin üzerinde görmediğiniz şeyler.

Sahnede assolist gibi mi olacaksınız?
Z.: Canan Yaka’ya ilk gittiğimizde "Ben sizi podyuma çıkar gibi hazırlayacağım. Siz genç kızsınız" dedi. Ve inanılmaz bir şey yaptı. Tam bu senenin modası, çılgın, hafif yırtık pırtık gibi. Sahneye de, yaşımıza da uygun, gayet spor ve trendy kıyafetler. Bence Canan Yaka işinin bir numarası.
A: Elbise üzerimde, aynaya baktım... Şimdi böyle oturuyorum ya. O kıyafeti üzerime giyince bir güven geliyor. Sırtımı dikleştiriyorum falan. Havaya giriyor insan.





CUMARTESİ