Dünya Hastanede yaşam savaşı

Hastanede yaşam savaşı

08.12.2023 - 06:50 | Son Güncellenme:

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim sabahı “Aksa Tufanı” adıyla başlattığı saldırıların ardından bölgede Filistinli silahlı gruplar ile İsrail arasındaki karşılıklı çatışmalar devam ediyor.

Hastanede yaşam savaşı

ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul - Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği saldırılarda, tablo her geçen gün kötüye gidiyor. Üçüncü aynı geri de bırakan saldırılarda hayatını kaybedenlerin çoğunluğu da kadın ve çocuklardan oluşturuyor. Sivillerin de hedef alındığı saldırılarda, siviller hastaneleri sığınak olarak kullanıyor. Sığınak olarak kullanılan o hastanelerden biri de, Gazze’de bulunan Al Nasır Hastanesi. Yüzlerce sivil vatandaş, olası saldırılara karşı daha korunaklı olduğu için bu hastanede kalıyor. 

Haberin Devamı

“BULAŞICI HASTALIK ARTTI” 

Al Nasır Hastanesi’nin Başhekimi Kadın Doğum Uzmanı Velit Abuhatab, hastanesindeki son durumu Milliyet’e anlattı. Hastanede steril bir ortamın olmadığının altını çizen Abuhatab, “Burada yaşananlar anlatılacak gibi değil. İlaç ve tıbbi malzeme eksiğimiz geldi ancak sağlık hizmeti verilecek bir ortam yok. Binlerce insan hastane koridorlarında yatıp, kalkıyor ve yaşamını burada sürdürmeye çalışıyor ancak sağlıklı bir ortam yok. Kirlilik ve kalabalık bir ortam var. Gazze’de birçok hastane devre dışı kalınca kuzey tarafında bulunan insanlar da buraya gelmeye başladı. Görev yaptığım hastane içinde kadın doğum, çocuk ve yeni doğan hizmetleri var ve burada ne yazık ki bulaşıcı hastalık artmış durumda. Çocukların pek çoğunda kusma, ishal gibi şikayetler gözlüyoruz. Bir de cilt hastalıkları görülmeye başladı. Bu şekilde devam ederse daha kötüsü de olabilir” dedi. 

Haberin Devamı

“HEKİMLERİMİZ GİDİYOR” 

Kayıp ve yaralı sayılarının her geçen gün arttığını söyleyen Abuhatab, “Saldırılar aralıksız devam ediyor. İsrail bulunduğumuz bölgeyi, kırmızı bölge olarak gösterdi ve tahliye edilmesini istiyor. Bölgede bulunanların büyük bir kısmı hastanemizde ya da çevresinde diğerleri ise Refah’a gitti. İnsanları zorla göçe zorlamalarından korkuyoruz, gidişatta onu gösteriyor. Hastanede personelimizin sayısı da yüzde 50 azaldı. Bu yüzde 50’nin arasında kaybettiklerimiz de oldu ancak çoğu da ailesini alıp daha güvenli olduğu için Refah’a gitti. İsrail ordusu herkesi hedef alıyor, böyle olunca insanlar gitmek zorunda kalıyor. Sayımız yüzde 50 azaldığı için sağlık hizmetlerinde de yetersiz kalıyoruz, kadro eksiğimiz var.” diye konuştu. 

“TEPKİ YETERLİ DEĞİL” 

Üçüncü ayı geride bırakan savaş ile ilgili de Abuhatab şunları aktardı: “Bizim artık bir umudumuz kalmadı. Çok çağrı yaptık ama sesimizi duyuramadık. Müslüman ve Arap olan Mısır bile hala sınırını kapalı tutuyor. Bu tutumları da, tüm yapılanlara razı olduklarını gösteriyor. Türkiye’nin ve Erdoğan’ın tutumu ve tepkisi iyi ancak yeterli değil. Verilecek tepkinin sadece sözle olmaması lazım. Dünyaya bir kez daha insani çağrımız şudur, aylardır Filistin’de soykırım yapılıyor ve artık bunun durulması gerekiyor.”