24.12.2020 - 00:01 | Son Güncellenme:
Aşırı kilo, hareketsiz yaşam, kontrolsüz şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ve genetik faktörlerin kalbin kas dokusunu besleyen damarlarda daralma ve tıkanmaya neden olduğunu belirten Tokmakoğlu, en sık görülen belirtilerinin göğüs ağrısı, nefes darlığı ve çarpıntı olduğunu bazen de direkt kalp kriziyle kendisini belli ettiğini ifade etti. Sanılanın aksine tedavide önce stent sonra gerekirse koroner by pass ameliyatı uygulanması gibi bir sıralama bulunmadığını kaydeden Tokmakoğlu, “Hastanın yaşı, koroner damarların darlık derecesi ve yaygınlığı, kalp kasının pompa gücü, ek hastalıklarının varlığı gibi faktörleri göz önüne alarak uygulanacak tedavi yöntemi tamamen hastaya özgü olmalı. Doğrudan koroner bypass gereken bir hastada bypass ameliyatı yapmak yerine sadece stent uygulanması kalp krizi riskini her zaman azaltmamakta ve ortadan kaldırmamakta. Günümüzde doğru zamanlama ile yapılan yapılan koroner bypass ameliyatlarında risk yüzde 1-2 oranında” dedi.