21.05.2025 - 16:37 | Son Güncellenme:
Her şey, havadaki su buharıyla başlar. Soğuk kış günlerinde, su buharı havada dolaşırken çok soğuk bir hava tabakasıyla karşılaşır. Bu karşılaşma, su buharının birdenbire çok küçük buz kristallerine dönüşmesine neden olur. Bu kristaller o kadar küçüktür ki, tek başına gözle görmek neredeyse imkânsız.
Peki, bu kar taneleri neden bembeyaz görünüyor? İşte burada işin içine ışık giriyor. Güneş ışığı, aslında tüm renkleri içinde barındıran bir ışık demeti olarak biliniyor. Kırmızı, mavi, yeşil ve daha birçok renk, güneş ışığında bir arada.
Kar taneleri yere düştüğünde, güneş ışığı bu küçük buz kristallerine çarpar. Buz kristalleri, ışığı tıpkı bir prizma gibi kırar ve yansıtır. Işık, kristallerin içinde ve arasında defalarca yansıyarak her yöne dağılır. Bu dağılma, tüm renklerin eşit şekilde gözümüze ulaşmasına yol açıyor.
Kar taneleri hakkında başka bir büyüleyici gerçek daha var: Hiçbir kar tanesi diğerine benzemiyor. Her bir kar tanesi gökyüzünde oluşurken hava diğer koşullara bağlı olarak farklı şekiller alıyor. Mikroskop altında bakıldığında, kar tanelerinin altıgen şekilli, karmaşık ve bir o kadar da güzel desenleri olduğunu görebilirsiniz.
Bu yüzden her kar tanesi, kendine özgü bir desenle yere düşer. Kar her zaman bembeyaz görünmeyebilir. Üzerine farklı bir şey bulaşırsa muhtemelen beyaz da gözükmez. Ayrıca, karın çok derin olduğu yerlerde, ışık daha az yansıyabilir ve kar mavimsi bir renk alabilir.
Belki bir büyüteçle kar tanelerinin eşsiz desenlerini inceleyebilir, bu mucizeye daha yakından bakabilirsiniz. Kar tanelerinin birer sanat eseri olduğunu düşünsek, aslında pek de yanılmayız.