"Kalp yetmezliği tedavisiyle hastalar toparlıyor. Çoğu zaman da kalıcı bir kardiyak fonksiyon bozukluğu saptamıyoruz bu hastalarda. Bir örnek vermek gerekirse 55 yaşında bir bayan hastamız çok ciddi bir nefes darlığıyla acil servisimize, oradan da yoğun bakımımıza yatırıldı. Ekokardiyografide sol ventrikül fonksiyonları yüzde 35'ti fakat hastanın önceki hikayesinde kesinlikle bir kalp yetmezliği, kalp hastalığı yoktu, koroner arteri hastalığı yoktu.
Tabii biz ilk gelen hastalarımızdan bu, şaşırdık kalp yetmezliğinin olmasına çünkü böyle bir kliniği yok. Biz koroner anjiyografi işlemi de yaptık. Hastamızın damarları tamamen normaldi. Daha sonra biz bu hastamıza kalp yetersizliği tedavisi başladık ve tamamen 18'inci günde normale yaklaştı.
Birinci ayda hastamızın kardiyak fonksiyonları ekokardiyografide enjeksiyon fraksiyonu diye tabir ettiğimiz kardiyak fonksiyonları gösteren belirteçler ve kardiyak çatlak tamamen normal değerlerine geldi. Bu da şöyle. Demek ki Covid hastalığı geçici bir kalp yetersizliğine de sebep olmaktadır. Covid hastalarımızda kalp yetersizliğini muhakkak göz önünde bulundurmamız gerekiyor."
Covid-19’a yakalanan birinin kendisini kalp yetmezliğinden nasıl koruyacağı ile ilgili olarak herhangi bir argümanın olmadığını kaydeden Demirkıran, "Öncelikle kalp yetersizliğini akla getirmek gerekiyor.
Özellikle nefes darlığı olan hastalarda muhakkak ekokardiyografiyle bir kontrol yapmak gerekiyor. Daha sonra da kalp fonksiyon bozukluğu varsa, kalp yetersizliği tedavisini de hastamıza eklemek gerekiyor.
Covid hastalarımızda genel durumu bozulmuş olan, yoğun bakıma yatmış olan, daha fazla nefes darlığı olan hastalarımız, servise yatan, az nefes darlığı olan, şikayetleri daha az olan hastalara göre daha yüksek, daha fazla" diye konuştu.