Son dakika... Dünya basınında deprem! Biden köşeye sıkıştı: İhanet, felaket, rezalet...

ABD ve İngiltere'deki her siyasi yelpazeden medya kuruluşları, Joe Biden'ın 65 yılın en büyük dış politika felaketi olarak faturalandırılan Afganistan krizini ele alışını kınayarak aynı noktada birleşti. Biden'ın en büyük destekçileri arasında yer alan CNN ve The New York Times gibi sol yayın organları bile, Afgan güçlerini sadece bir hafta içinde bozguna uğrattıktan sonra isyancıların Kabil'i almasına izin vermedeki rolü nedeniyle, ABD Başkanı için 'fiyasko' tanımlaması yaptı. Wall Street Journal, Joe Biden'ın yaşanan insanlık dramıyla ilgili 'ellerini temizleme' ifadesini kınadı ve Amerika'nın böyle geri çekilmesinin, bir Başkomutan tarafından uygulanan, tarihin en utanç verici olaylarından biri olarak görülmesi' gerektiğini söyledi. Kriz derinleşirken, bir CNN köşe yazarı 'ABD'nin Afganistan'daki yenilgisinin ve kaotik geri çekilmesinin fiyaskosunun' ABD Başkanı için bir 'siyasi felaket' olduğunu söyledi ve onun 'acil ve düzenli bir çıkışı düzenlemedeki başarısızlığını' eleştirdi. Atlantik'teki bir kanaat yazarı, Afganistan krizi için 'bir kitap kütüphanesini doldurmaya' yetecek kadar suçlama olduğunu söyledi ve Biden'ın bu 'utanç verici' eylemiyle Afgan halkına 'ihanetini' kınadı. Bu arada bir New York Post editörü, Biden'ın selefi Donald Trump'ın geri çekilme planlarını 'miras aldığı' iddialarının bir 'yalan' olduğunu ve durumun '1975'te Saygon'daki çatı kavgası kadar aşağılayıcı bir son' olduğunu söyledi. The New York Times'ta yer alan bir köşe yazısı, Biden'ın 'Afganistan'daki Amerikan deneyimine aşağılayıcı bir sonla önderlik eden adaletsiz bir başkan olarak tarihe geçeceğini' iddia etti. Bir Washington Post köşe yazarı, durumun 'Biden'ın başkanlığında silinmez bir leke bırakacağını' söylerken, USA Today'de bir haber, Bu felaket onun döneminde oluyor ve sonuçlarına da onun katlanması gerekecek diye konuştu. Fox News, Cumhuriyetçi Senatör Joni Ernst'in Biden'ın 'bu savaşta hizmet eden binlerce kadın ve erkeğin yüzüne tokat atmasını' ve 'bir ülkeyi ve insanlarını tamamen terk etmesini' kınayan bir yorum yaptı. İngiliz basınından The Sun'ın başyazısı da Biden'ın 'tekrarlanan uyarıları görmezden geldiğini, ardından 20 yılda milyarlarca silah harcadığı Afgan ordusu için hayati önemi olan hava desteğini geri çektiğini' söyleyerek ABD Başkanı'na saldırdı. İngiltere Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Tom Tugendhat, The Times'a bunun 1957'de 'Süveyş'ten bu yana yaşanan en büyük dış politika felaketi' olduğunu yazarken, gazetenin bir köşe yazarı 'Afganistan halkına yapılan ihaneti' kınadı. Financial Times'ın başyazısı da Amerikan çekilmesine ateş püskürdü. Yazıda, Beyaz Saray'ın Çin'e odaklanabilmesi için rahatsız edici dış politika sorunlarını sona erdirme arzusu anlaşılabilir. Ancak Afganistan'ın terk edilmesi, ABD'nin sözde müttefiklere olan bağlılığının derinliği ve askeri karışıklıkları acı sona kadar görme kararlılığı konusunda şüpheler uyandırıyor. Kuzey Atlantik ittifakının bu yüzyılın en büyük ve en maliyetli dış politika önceliklerinden biri çöktü. Daily Express'ten Leo McKinstry rakamlara bakarak şunları söyledi: Son 20 yılda İngiltere'nin Afganistan'da yaklaşık 40 milyar sterlin harcadığı tahmin ediliyor, 456 cesur personelimiz mücadelede hayatını kaybetti, ancak bu kahramanca fedakarlıklar, trajik bir şekilde boşuna yapılmış gibi görünüyor. Guardian'dan Simon Tisdall, Joe Biden'ın Afganistan hakkında feci şekilde yanıldığını kabul etmesi için daha ne gerekiyor? ABD lideri geçen hafta meydan okuyan bir poz verdi ve Afganlara bunun kendi ülkeleri olduğunu, eğer istiyorlarsa, bunun için savaşmaları gerektiğini söyledi. Amerikan siyaset dilinde buna 'sert aşk' denir. Ancak burada aşk yok. The Daily Telegraph, suçlu olarak ABD'yi gösterdi. Nick Timothy şöyle yazdı: Britanya'nın -tek başına ya da Avrupa'nın tüm ordularıyla birlikte- yeni bir Afgan savaşında tek başına savaşabileceğini ya da etmesi gerektiğini düşünmek gülünç. İlk olarak Donald Trump, Taliban ile bu yıl Mayıs ayına kadar birliklerin geri çekilmesini vaat eden bir anlaşma yaptı. Ardından Başkan Biden, Afganistan'a karşı 'sıfır sorumluluğu' olduğunu ilan etti ve tek yükümlülüğünün 'Amerika'nın ulusal çıkarlarını korumak' olduğunda ısrar etti. Selefinin dediği gibi: Önce Amerika. The Sun'ın başyazısında gazete şunları söyledi: 600 kahraman askerimizin 4 bin İngiltere vatandaşını ve müttefikini daha fazla şiddet olmadan güvenli bir şekilde tahliye etmesi için dua ediyoruz. Yeterince İngiliz kanı döküldü. Ama ne kadar acıklı, utanç verici ve aşağılayıcı bir manzara olduğu ortaya çıkacak. Son olarak Daily Mirror da Afganistan'da bulunan 6 bin vatandaşın kurtarılma operasyonunu manşetlerine taşıdı ve 'ülkeyi terk etmek için zamana karşı yarış' ifadelerini kullandı.