05.10.2021 - 18:54 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ yıllarca Ermenistan işgali altındayken sınırda hiçbir tatbikat yapmayan İran'ın birdenbire Azerbaycan sınırında gövde gösterisine girişmesi, bir anda gündemi değiştirdi.
Sınırdaki hareketliliğe ilk dikkat çeken isim, Azerbaycan lideri İlham Aliyev oldu. Aliyev, İkinci Dağlık Karabağ savaşının yıldönümünde tatbikatın zamanlamasına dikkat çekti:
"Bunu bir zaman kesitinde analiz ettiğimizde bunun hiçbir zaman olmadığını görüyoruz. Neden şimdi ve neden bizim sınırımızda? Bu soruları ben değil, Azerbaycan toplumu soruyor. Bu soruyu dünyadaki Azerbaycanlılar soruyor."
Aliyev'in sözlerini 'sürpriz' olarak niteleyen Tahran yönetimi ise, Azerbaycan sınırında 1 Ekim tarihinde daha büyük bir tatbikat başlatacağını duyurdu. Kuzey sınırındaki gövde gösterisinin adı Hayber Fatihleri'ydi.
Tanklar sınıra taşındı, helikopterler uçtu, füzeler ateşlendi ve insansız hava araçları da sahne aldı. İran medyası, ordunun servis ettiği fotoğrafları dünya ile paylaştı.
Tahran yönetimi, resmi açıklamalarında Azerbaycan'ın burnunun dibinde giriştiği 'savaş oyunu'nun hiç de inandırıcı olmayan şekilde DEAŞ teröristlerine karşı gerçekleştiğini savunuyor.
İran Devrim Muhafızları'na çok yakın bir savunma gazetecisi olan Hüseyin Daliryan, Twitter paylaşımında İran'ın Azerbaycan'daki kritik hedeflere bin füze göndererek çatışmayı bir günde bitirme gücü olduğunu yazdı.
Dağlık Karabağ'da Azerbaycan kontrolüne geçen bir köyde iki İranlı kamyon şoförünün gözaltına alınmasıyla başlayan kriz giderek boyut değiştirirken, Aliyev'den yeni açıklamalar geldi.
Ermenistan işgalinden kurtarılan Cebrail'i ziyaret eden Azerbaycan lideri İran'dan yöneltilen suçlamalara açık şekilde tepki gösterdi, en sert açıklamalar İsrail'in bölgeye getirildiği suçlamasına oldu:
"Bunu burada, Cebrayıl'da, Aras nehrinin kıyısında söylüyorum. Bize karşı yapılan asılsız suçlamalar cevapsız kalmayacak. Bu iddiaları reddediyor ve kanıt talep ediyoruz. Bazı İranlı taşralı mollaların son dönemde Azerbaycan'a yönelik iftiralarını umursamadık.
Fakat sonra ne yazık ki yetkililer bize karşı mesnetsiz suçlamalarda bulunmaya başladılar. Güya Azerbaycan İsrail'i bu bölgelere getirmiş. Gözlerini açıp görsünler. İsrail'i burada nerede gördüler. Burada tek bir kişi bile yaşamıyor. Burada bina yok. Kanıt var mı. Yok."
Azerbaycan ordusunun tarihi bir zafer kazandığı İkinci Dağlık Karabağ Savaşı'nda İran sınırının 130 kilometrelik bölümü el değiştirdi. Aliyev'in açıklamalarından saatler önce ise, İran'ın dini lideri Hamaney Azerbaycan'ı hedef alan Twitter mesajları paylaştı.
Hamaney video mesajında, Hazar Denizi kıyısındaki sorunun çözümünde yabancı orduların bulunmasına izin verilmemesini istedi. Azerice olarak da paylaşılan mesajların adresi açık şekilde Bakü'ydü:
Hamaney video mesajında, Hazar Denizi kıyısındaki sorunun çözümünde yabancı orduların bulunmasına izin verilmemesini istedi. Azerice olarak da paylaşılan mesajların adresi açık şekilde Bakü'ydü:
"Kuzeybatı İran'ın sorunlarında İran silahlı kuvvetleri akıllıca ve sert hareket ediyor. Başkalarının akıllıca hareket etmesi ve bölge için sorun çıkmasına izin vermemesi daha iyi. Kardeşleri için kuyu kazanlar kuyuya kendileri düşüyor."
Cumartesi günü erken saatlerde ise, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Karabağ'ın kurtarılması sırasında 'terör' hareketinin bir kısmının bu kritik bölgeye aktarılması gibi tatsız olayların gerçekleştiğini iddia etti.
Başkent Tahran'da Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan'ı ağırlayan Abdullahiyan, konuğuyla üç haftada üçüncü kez bir araya geliyordu. İki bakan, Tahran ve Erivan arasında yeni bir yol haritası hazırladıklarını duyurdular.
İranlı bakanın dile getirdiği İsraillilerin Azerbaycan'da bulunduğu iddialarına ise Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Leyla Abdullayeva yanıt verdi, Tahran'ın açıklamalarını 'temelsiz' kelimesiyle niteledi.
Dağlık Karabağ zaferiyle alt üst olan bölgesel dengelerde, Türkiye'nin sahneye çıkması başından beri İran'ı rahatsız ediyor. İran'da iktidara yakın olan medya Türkiye'nin bölgede artan etkisini eleştiriyor ve Türkiye'nin İran ile Ermenistan'ın bağlantısını kesmeyi hedeflediğini öne sürüyor.
Azerbaycan ve Türkiye'nin Eylül ayında Hazar Denizi kıyısında yaptığı tatbikat da İran'da gündem oldu. İranlı yorumcular Hazar Denizi'ne komşu olmayan bir ülkenin o bölgede tatbikata katılmasına izin verdiği gerekçesiyle Azerbaycan'ı eleştirdi.
İranlı kamyon şoförlerinin Dağlık Karabağ'da gözaltına alınmasının ardından ise, İran'da iktidara yakın Keyhan gazetesi Ankara'nın Bakü'ye İran kamyonlarının Ermenistan'a erişiminin kesilmesi yönünde baskı yaptığını öne sürdü.
Nahçıvan ile Azerbaycan'ı birbirine bağlaması beklenen Zengezur Koridoru ise, İran'ın tüylerini diken diken ediyor. Çünkü, koridor İran ile Ermenistan arasındaki kara bağlantısını kesebilir. Koridorun kurulması geçen yıl Rusya aracılığıyla gerçekleştirilen ateşkes anlaşmasında kayda geçirilse de henüz bu yönde bir adım atılmış değil.
Azeriler, İran'daki en büyük etnik grup. Azeri milletvekili Kudret Hasankuliyev ise, Azerbaycan'da etnik ayrıklıkları tetikleme girişiminin İran'daki etnik Azerilerin eyleme geçmesine yol açacağını, bu durumun da İran'ın istikrarı ve toprak bütünlüğüne zarar vereceğini söyledi.
BBC Azerbaycan'a konuşan siyasi analist Sulhaddin Ekber, iki ülke arasındaki sorunlar yumağına Pakistan'ın da tatbikatlara katılması, Bakü'nün İsrail ve İngiltere ile stratejik ilişkiler kurmasını da dahil ediyor. Ekber'e göre, İran askeri güç gösterisiyle Azerbaycan'ı kontrol etmeye deniyor fakat Azerbaycan artık eski devlet değil.
Dağlık Karabağ zaferi sonucunda Azerbaycan İran sınırının tümünü kontrol etmeye başladı. Azerbaycan ordusunun işgal altında tutulan toprakları kurtardığı günlerde, İran'ın kuzeyinde yaşayan Azerilar sınır hattına gelerek sevinç gösterilerinde bulunmuştu.