19.05.2019 - 12:53 | Son Güncellenme:
Bu yıl 500'üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayan Havana, klasik Amerikan arabaları, rengarenk evleri ve her köşe başından yükselen salsa ezgileriyle film stüdyolarını aratmıyor. ABD'nin tüm kısıtlamalarına rağmen çoğunlukla kendi imkanlarıyla ekonomisini ayakta tutmaya çalışan Küba, ana gelir kaynaklarından biri olan turizmde gelişmeyi hedefliyor
Türkiye'den, yaklaşık 14 saatlik bir uçuşun ardından Küba'nın ulusal kahramanlarından birinin adını taşıyan Havana Jose Marti Havaalanı'na ulaşılıyor.
Karayipler'in yarı tropik ikliminde sıcağın ve nemin kendini hissettirdiği havaalanında, turistlerin oluşturduğu kalabalık göze çarpıyor.
Küba, yaklaşık 110 bin kilometrekarelik yüzölçümüyle Karayipler'in en büyük adası olma özelliği taşıyor. Dünya Bankası verilerine göre, 11 milyondan fazla insanın yaşadığı ada ülkesinin ekonomik büyüklüğü 96,8 milyar dolar seviyesinde bulunuyor.
Ülkenin dikkati çekici yönlerinden biri iki para biriminin birden kullanılması. Küba'da, ülke vatandaşları Küba pesosu, turistler ise dönüştürülebilir Küba pesosunu (CUC) harcıyor. Küba hükümeti, turistlerin restoranlar, oteller gibi turistik konularda döviz pezosu kullanmasını zorunlu kılmış. Ayrıca, Küba'ya kısıtlamalarından dolayı ABD dolarını bozdururken belirli bir oranda komisyon kesintisi ödüyorsunuz. Modern dünyanın aksine, ülkede kredi kartı neredeyse hiçbir yerde geçmiyor.
İnternet erişimi de kısıtlı. Ülkede, satılan internet kartlarıyla sadece saatlik internet kullanılabiliyor. 5 yıldızlı oteller ise müşterilerine ücretsiz olarak bu imkanı sağlıyor.
Havana'yı gezerken, eski ve yeni arasındaki farkı da görmek mümkün. Küba hükümetinin merkezi yeni şehirde. Bakanlıklar, iş merkezleri ve diplomatik temsilciliklerin merkezleri de burada. Kentin tarihi, kültürel ve mimari zenginliği ise UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde de yer alan eski Havana'da bulunuyor. Kentin bu kısmı adeta açık hava müzesini andırıyor.
İspanyollar tarafından 16'ncı yüzyılda kurulan Havana, bugün artık boyası aşınmış, ahşapları yıpranmış binalarına rağmen renkleri ve insanlarının yaşam enerjisiyle sıcak bir atmosfer sunuyor. Restoran ve evlerden yükselen müzik sesleri, kente farklı bir ritm katıyor.