Arda Nehrine sevgi mayaladık!

Komşu ülkelerde, birbirlerinden yıllarca uzak tutulan gençler, sevgiyi konuştular, sevgiyi yaşadılar. Bulgar, Yunan ve Türk gençlerini ağırlayan festival, her fırsatta dile getirilen "Bir arada olamazlar" tabusunu da yerle bir etti. En iyi dostlukların Türk ve Yunan gençleri arasında kurulması ise dikkat çekiciydi. Her iki ülkenin gençleri, festival boyunca birbirlerine çok benzeyen kültürlerini, müziklerini, dostluk, sevgi ve aşklarını konuştular, her fırsatta da omuz omuza verip halay çektiler, sirtaki yaptılar. Arda Nehri kıyısına, bayraklarını, dinlerini, dillerini, ırklarını bir tarafa bırakarak gelen binlerce gencin "sevgi ve barış üçgeni"ndeki beş günlük buluşması coşku doluydu. AİLELER KARŞI ÇIKIYOR Dostluklar isimlerin söylenmesiyle başladı, sohbetlerle pekişti. Arda boyları, yakın geçmişteki savaşların ardından yüreklere kazınan düşmanlığın nerede biteceğinin tartışıldığı bir platform da olmuştu. 29 yaşındaki Maria Ammari Türk arkadaşlarına, son dönemde ülkesinde Türklerle evlenenlerin sayısında artış olduğunu anlatırken, Apostolis Tsotsos, "Gençler artık bunu çok doğal karşılıyor ama tutucu aileler buna karşı" diyerek, "sevgiye sınır koyan" zihniyeti sorguluyordu. Sorular, cevaplar, bir sonraki buluşma için sözleşmeler, telefon - adres değiş tokuşları ise bir gençlik festivalinin kaçınılmaz sonuçlarıydı. ROMANYA'DAN BİR DOST Festivaldeki ortamı da şöyle özetliyordu: "İnsanlar o kadar sıcak ki, hemen arkadaş olduk. Zaten okulda pek çok Yunan ve Türk arkadaşım vardı. Ne kadar sevgi dolu olduklarını burada bir kez daha görme fırsatı buldum." Sadece Yunan ve Türk gençler değil, farklı ülkelerden gelenler de bu dostluklara dahil oldular Kastanies'te. Romanya'dan gelen Raluca Lupascu bunun en güzel örneklerindendi. Festivale ülkesinden tek başına gelen 18 yaşındaki ekonomi öğrencisi Lupascu, yeni arkadaşlarını o kadar benimsemiş ki, onlarla aynı çadırı paylaşıyordu.