Gündem Aşkın Yolculuğu Yunus Emre 3. son bölümde heyecan doruktaydı - İzle

Aşkın Yolculuğu Yunus Emre 3. son bölümde heyecan doruktaydı - İzle

22.06.2015 - 10:06 | Son Güncellenme:

TRT 1'de büyük beğeniyle izlenen Yunus Emre 3. bölümüyle dün akşam kaldığı yerden devam etti. Herkesi Ramazan boyunca ekrana kilitleyecek olan Yunus Emre dizisi son bölümünde heyecan doruktaydı...

Aşkın Yolculuğu Yunus Emre 3. son bölümde heyecan doruktaydı - İzle

Hafta içi hergün ekrana gelen Yunus Emre dizisi dün akşam son bölümü ve nefes kesen sahneleriyle izleyicileriyle buluşmaya devam etti.. Diriliş Ertuğrul'un yapımcısının yeni dizisi Yunus Emre, toplamda 22. bölümden oluşuyor. 13. Yüzyılın büyük kahramanının hikayesini anlatan Aşkın Yolculuğu Yunus Emre, haftaiçi her gün Ramazan akşamlarına renk katıyor. "Hamdım, Piştim, Yandım" felsefesi ile nam salan, sözü zamanda hükmeden Yunus Emre'nin hikayesi 4. bölümüyle bu akşam saat 22.00'de Trt 1 ekranlarında devam ediyor.

AŞKIN YOLCULUĞU YUNUS EMRE

Anadolu Selçuklu Devleti içerisinde Moğol etkisi kendini devlet yönetimden dini fetvalara kadar her yerde göstermektedir. Moğolların arzuladığı gibi devleti idare ve sevk eden Anadolu Selçuklu Başveziri Muinuddin Pervane, makamlara yaptığı atamalara liyakati hiçe sayan bir tutum sergilemektedir. İdarenin ehil ellerde olmaması da toplum içerisinde ki birliği ve dirliği bozmaktadır.

YUNUS EMRE BOZUK DÜZENİN TEK REÇETESİ

Anadolu Selçuklularını yok oluşa götüren bu sürecin çözümü için üretilen reçeteler ise ayrı bir çatışmanın merkezidir. Dönemin kanaat önderleri olan ilim sahibi âlimler ve şeyhler ile sivil toplum kuruluşları mahiyetinde ki medreseler, tarikatlar, tekkeler, ahi ocağı gibi kurumlar hazırladıkları reçeteleri kabul ettirme aşamasında çetin tartışmalar geçmektedir. 13. Yüzyılda hal böyle iken hikâyemizin kahramanı olan Yunus Emre, ilminden güç alarak vazifesini layıkıyla yapmak gayesiyle Sivrihisar'a doğru yola çıkar. Yolda Tapduk Emre olduğunu bilmediği bir ihtiyarla tanışıp onunla yoldaşlık eder… Yolculukları boyunca İhtiyara aldığı eğitimden, kadı olduğundan dem vurur. Genç Yunus'un kadılığını ve aldığı medrese eğitimin, ilmini ne kadar önemsediği bellidir konuşmalarından.

Yoldaşlıkları Sivrihisar'a geldiklerinde son bulur .Kadı Yunus toplumda ki bu kargaşa ortamında devlet içerisinde çok önemli bir makamda görevini icra etmektedir. Yunus; Sivrihisar kazasına Kadı'lık yapmakta; Moğol baskısıyla bozulan liyakat düzenini tekrar inşa etmek için uğraşmaktadır. Çünkü Kadı Yunus'a göre kurtuluş ancak liyakat düzeninin sağlanması ile olacaktır.

Yunus Emre; Kazanın en yüksek mercisinde oturan yöneticisidir. Sivrihisar'da vazifeye başlar başlamaz, bir idamlık davasında, zanlının idamı yönünde fetva veren Yunus'un bu fetvası, müridi olan yakınlarınca Şeyh Tapduk Emre'ye gösterilir. Tapduk Emre fetvanın yanlış, hükmün de geçersiz olduğunu beyan eder. Hükmünün Tapduk Emre adında bir şeyh tarafından yanlışlığının iddia edilmesi Yunus'u çok kızdırır. İddiasını ispata davet etmek için Tapduk Emre'nin dergâhına vardığında onun yoldaşlık ettiği ihtiyar olduğunu görür ve şaşırıp kalır…

SÖZÜ ZAMANA HÜKMEDEN KAHRAMAN YUNUS EMRE

Tapduk Emre'nin iddiasını kaynaklarla ispat etmesinin ardından Yunus büyük bir ruhi sarsıntının içinde bulacaktır kendisini. En iyi medreselerde eğitim görmüştür, ama yarı âmâ ve ümmi bu şeyh onun bütün ilmini ve makamını alaşağı etmiştir.Yaşadığı sorgulama, Yunus Emre'yi yeni sorulara sevk edecektir. Bilgi nedir? İlim sahibi olmak nedir? Kendisinin bunca senelik medrese eğitimiyle bilmediğini, ümmi bir şeyh nereden bilmektedir? Bunları bildiği halde ümmi ise ümmilik nedir? Bu yargılama sonucu Tapduk Emre'ye gidip ona beyat verir. Müridi olmak ister. Tapduk Emre, Yunus'un beyatını kabul etmeyip ona adalet tavsiye ederek gönderir… Yunus artık tamamen içine dönmüştür. Sürekli kötü rüyalar gören Yunus'un yaşadığı buhran günbegün ruhunu sarar.

Yunus Emre bir kez daha Tapduk Emre'nin huzuruna gider. Yunus'un ısrarı karşısında Tapduk Emre, bu yola çıkmak için maddi manevi bütün biriktirdiklerini dağıtması gerektiğini söyler. Yunus Emre, Tapduk'a kul olmak için cübbesini çıkarır, kadılıktan istifa eder. Tapduk makamıyla birlikte ilmini de terk etmesini söyler. Bunun için de Yunus'a 'ben bilmem' zikri verir, derviş hırkasını giydirir… Diğerlerinden farksız, herkes gibi sıradan bir derviş olarak, hakikat yoluna çıkmaya talip olan Yunus yaşadığı bu dönüşüm sonucunda hakikati arama yoluna çıkar. Aşkın Yolculuğu Yunus Emre, bu yolculuğun sonuna geldiğinde, artık sözü zamana hükmeden bir kahramana dönüşecektir.