Gündem Çocuk oyuncuydu yönetmen oldu

Çocuk oyuncuydu yönetmen oldu

11.02.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Berlinale’de prömiyer yapan ‘Don Jon’s Addiction’ filminin yönetmeni Joseph Gordon-Levitt gazetecilerle bir araya geldi. Kariyerine çocuk oyuncu olarak başlayan Levitt ile konuştuk

Çocuk oyuncuydu yönetmen oldu

Kariyerine çocuk oyuncu olarak başlayan, televizyon dizisi “3rd Rock from the Sun”la popüleriteyi, Gregg Araki’nin “Mysterious Skin” veya “Brick”le ise bağımsız sinema sevenlerin ilgisini kazanan aktör Joseph Gordon-Levitt, son birkaç yılda büyük bir çıkış yakaladı.
“(500) Days of Summer” adlı romantik komedi beklenmedik bir başarı elde etti. Christopher Nolan’la “Inception” ve son Batman filmi “Kara Şövalye Yükseliyor”da birlikte çalıştı. Bruce Willis’le kamera önüne geçtiği “Looper” ise sezonun hit filmlerinden birine dönüştü.
Bir ay önce düzenlenen Sundance Film Festivali’nde ise ilk kez yönetmenliğini üstlendiği bir filmle izleyicilerin karşısına çıktı.
“Don Jon’s Addiction”da porno izleme bağımlısı, Don Juan benzeri bir karakterin hikayesini anlatan bir romantik komediye imza atan Levitt, filmini sunmak için Berlin Film Festivali’ndeydi. Yuvarlak masa söyleşisinde bir araya geldiğimiz Levitt’le başrolünü Scarlett Johansson ve Julianne Moore’un paylaştığı filmini konuştuk. Film, önümüzdeki aylarda Türkiye’de vizyona girecek.

Haberin Devamı

Yönetmenlik hevesiniz uzun süredir var mı?

Uzun yıllardır, kısa filmler videolar çekiyorum. 21. yaş günümde kendime bir kurgu programı aldım; kurgu yapmayı çok seviyorum. O zamandan beri yönetmenliği düşlüyordum.

“Don Jon’s Addiction”ı niye ilk filminiz olarak seçtiniz?

Aşkla ilgili bir film çekmek istedim. Aşkla ilgili fark ettiğim de şu: İnsanlar birbirleriyle birey olarak bağ kurmak yerine önceden kafalarında belirledikleri kıstaslara, beklentilerine uydurmaya çalışıyorlar. Bu beklentileri ise ailelerimizden, arkadaşlarımızdan veya iletişim araçlarından öğreniyoruz. Çok fazla porno izleyen bir adamla, çok fazla romantik komedi izleyen bir kadının ilişkisini konu alan bir romantik komedi kafamdakileri anlatmanın iyi bir yoluymuş gibi geldi. İletişim araçlarının bakış açımızı, kültürümüzü ve yaşamımızı etkilediklerini göstermek istedim.

Haberin Devamı

Ana karakteri canlandıracağınız başından beri belli miydi? Kendinizi yönetmek zor olmadı mı?

Ana karakteri kesinlikle kendim oynamak istiyordum. Kendimi yönetme kısmına gelirsek, kısa filmler ve videolarda da kendim oynamıştım bu yüzden sorun yaşamadım.

Filmde Scarlett Johansson’un canlandırdığı karakter bir noktada olayların dışına itiliyor. Johansson rolü kabul ederken bu noktaya takılmadı mı?

Scarlett bu rolü çok sevdi. Sanırım kadınların cinsel objelere indirgenmesini yeren bir karakteri canlandırmak istedi ki, kendisi de bu tür bakış açılarıyla değerlendirilmiştir mutlaka. Canlandırdığı Barbara karakteri hem bu bakışın kurbanı hem de kendisi de dar bakışlı. İyi ki rolü kabul etti. Rolü yazarken aklımda o vardı ve başka bir oyuncuyla çalışmak zorunda kalsam ne yapardım bilemiyorum.

BERLİN’DEN KISA KISA

* Berlin’de Altın Ayı için yarışan yarı Türk yarı Alman yönetmen Thomas Arslan, filmi “Gold”u önceki gün izleyicilerin karşısına çıkardı. Kanada’da altın bulmak için zorlu bir yolculuk yapan Alman bir grubun hikayesini anlatan filmde yönetmen western türünde bir yapıma imza atıyor. Arslan, westerninin ana karakterini ise Nina Hoss’un canlandırdığı Emily olarak seçiliyor. Arslan basın toplantısında westernine özellikle bir kadın karakter yerleştirdiğini, çünkü western dünyasında bir kadının tam bir yabancılaşma yaşayacağını söyledi.

* Aslı Özge’nin Panorama’da bulunan başrollerini Defne Halman ve Hakan Çimenser’in paylaştığı filmi “Hayatboyu”nun galası önceki akşam ekibin katılımıyla yapıldı. Filmin basın gösterimin ardından yapılan basın toplantısında Özge, ”Türkiye’nin özellikle Anadolu’nun kırsal bölümünü gösteren ve erkek kahramanların başrolde olduğu filmler var. Ancak ben İstanbulluyum ve Türkiye’nin farklı bölgelerini tanıyorum. Farklı bir kesiti sunmak istedim” dedi. Özge, “Hayatboyu”nda İstanbul’da yaşayan entelektüel bir çiftin ilişkisine odaklanıyor.

Yazarlar