15.05.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idam edildiği 6 Mayıs 1972 gecesinin gazeteci tanığı, eski Anadolu Ajansı muhabiri Burhan Dodanlı, 40 yıl sakladığı idam yaftalarını Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne bağışladı.
Ulucanlar Cezaevi’ne eşiyle birlikte gelen Dodanlı, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan’ın idam edildiği gece uzun uğraşlar sonucu aldığı idam yaftalarını Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’ye verdi. İdam yaftalarını Dodanlı’nın elinden alan Tiryaki, “Millet olarak hafızaları silmek için, geçmişten gelen izleri yok ediyoruz, yakıyoruz. Sizin 40 yıl boyunca bu yaftaları muhafaza etmemiz son derece önemlidir. Sadece bugün sizin getirdiğiniz bu yaftaların sahipleri değil şuan altında bulunduğumuz bu çınarın altında birçok kişi idam edildi. O gün idam suçu olan bugün suç olarak dahi görülmüyor. Herşeyden önce sizlere bu duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Elverdi’nin izniyle aldım
Dodanlı da gece sokağa çıkmanın bile yasak olduğu bir ortamda, çok zor şartlarda, idam anlarına tanıklık ederek bu yaftaları Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi Başkanı Tuğgeneral Ali Elverdi’nin izniyle aldığını ve 40 yıl muhafaza ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bu belgeleri bugüne kadar onlarca insan benden istedi. Ama 40 yıl boyunca sakladığım bu belgeleri kimseye vermeye yanaşmadım. Daha sonra arkadaşlarımla beraber bu belgelerin buraya Ulucanlar Cezaevi’ne ait olduğuna karar verdik. Bu belgeleri size emanet ediyorum.”
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davasını başından sonuna kadar 3 arkadaşıyla birlikte Anadolu Ajansı muhabiri olarak yakından izlediklerini ve idam anına tanıklık ettiklerini belirten Dodanlı şunları anlattı:
“Ali Paşa’ya, ‘verdiğiniz karar Yargıtay ve Meclis’in onayından geçerse idam safhasını ajans muhabirleri olarak izleyebilir miyiz?’ dedim. Önce “Mümkün değil’ karşılığını verdi. Sonra ‘O gün idamın infaz edileceği yerin kapısına kadar gelebilirsen, söz seni içeri alacağım’ dedi. Geleceğime ihtimal vermiyordu.
İdam gecesi sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen bu ana tanıklık etmek için Ulucanlar Cezaevi’ne doğru yola çıktım.
Akşam üzeri yola çıktım. Ancak Samanpazarı’nda çevirdiler. Nereye gittiğimi sordular. ‘Evime gidiyorum’ dedim. İlk çevirmeyi böyle geçtim. İkinci çevirmeyi de geçtikten sonra komandolar tarafından yakalandım. Askerlere, ‘Beni Ali Paşa’ya götürün ona mesajım var’ dedim. Ali Elverdi kısa bir süre sonra geldi. ‘Sen misin, gel, gel’ dedi. İçeriye aldı beni. Sonra, bu durumdan kimseye bahsetmememi istedi.
‘Odalarında okudular’
Deniz’in odasına girdik, ona yaftadaki özeti okudular. Babasına mektup yazdı. Tabii bu idamları hızla infaz etmek istiyorlardı. Çünkü dönemin Başbakanı ve iki bakanı daha önce asılmıştı ‘üçe üç’ diyorlardı. İdam sehpasında Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan yaklaşık 15 dakikada hayatını kaybederken, Deniz Gezmiş tam 52 dakika boyunca yaşadı.”
Dodanlı, sonradan o gece ve önceki süreçte yaşananları kaleme aldığı kitabından dolayı İstanbul’da 20 yıl boyunca yargılandığını ve beraat ettiğini kaydetti.
Yaftadaki ifadeler
Dodanlı’nın Tiryaki’ye verdiği Deniz Gezmiş’in yaftasında şu ifadeler yer alıyor:
“Deniz Gezmiş, Ankara 1’Nolu Askeri Mahkemesi’nin 9.10.1971 tarih ve 971-13 esas 971-23 karar sayılı hükmü ile TCK 146-1 maddesi uyarınca ölüm cezasına mahkum edilmiştir.”
İngiliz basınının önde gelen bulvar gazetelerinden Daily Mail'in özel haberine göre, Meghan Markle'ın İngiliz eleştirmenlere aldırmadığı ve doğum odasında twerk yaptığı bir videonun ortaya çıkması büyük bir tartışma yarattı.