28.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Yılmazın, kızları Aylini göstermediği gerekçesiyle ABDde yaşayan eşi Özlem Sofuoğlunu protesto etmek için pazar günü Kardaka çıkması, 1995te savaşın eşiğinden dönen ve bu tür adacıklar etrafında gerginlik yaratacak provokatif hareketlerden kaçınma kararı alan iki başkenti telaşlandırdı. Protestoyu görüntüleyen Türk gazetecilerinin, Yunan Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı "LS 307" numaralı zodyak botla Yılmazın gözaltına alındığı ve Kilimliye götürüldüğü yönündeki bilgilerini, İçişleri Bakanlığı yetkilileri doğruladı. Bodrumlu tekne ustası Mustafa Yılmazın, kızını yurt dışına götüren ABDdeki eşini protesto etmek için Kardak kayalığına çıkması, kayalık yüzünden 10 yıl önce savaşın eşiğine gelen Türkiye ve Yunanistana zor anlar yaşattı. Olayı izleyen gazeteciler ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri, Yılmazın Yunan botlarınca gözaltına alınarak Kilimli (Kalimnos) Adasına götürüldüğünü belirtirken, Yunan makamları "Yılmaz bizde değil" bildiriminde bulundu. Bodrum Emniyetinde ifadesine başvurulan Yılmaz akşam saatlerinde ortaya çıkınca, Egede yeni bir krizin eşiğinden dönüldü. Rodos Başkonsolosu Nilüfer Feyizoğlu, Dışişleri Bakanlığının talimatının ardından yaptığı temaslarla ilgili olarak, "Önce sözlü olarak Yılmazın durumunu sorduk. Kilimli dahil, bu bölgedeki 3 karakollarına sordular. Gözaltına almadıklarını, kanosuna binip kayalıktan uzaklaşması için uyardıklarını, onun da oradan ayrıldığını söylüyor. Kesinlikle ellerinde olmadığını söylüyorlar" dedi. Feyizoğlu, akşam saatlerinde de yine Dışişleri Bakanlığı talimatı üzerine resmi girişimde bulunarak, Kilimli (Kalimnos) ve İstanköy (Kos) liman başkanlıklarına yazılı olarak başvurduğunu açıkladı. Türk sahil güvenlik güçleri, Yunanistandan gelen yanıt üzerine Yılmazı Ege Denizinde aradı. Ancak Yılmaz, akşam saatlerinde ortaya çıktı. Böylece Egede olası bir krizin eşiğinden dönüldü. Bizde yok 1995te Kardakta karaya oturan Türk gemisini kimin kurtaracağıyla ilgili tartışmalar Türkiye ve Yunanistan arasında "karasuları ve egemenlik sorunu"nu gündeme getirmişti. Yunanistan kayalıklara askeri birlik gönderdi, Türkiye de Türk SAT komandolarını çıkardı. Devreye ABD girdi. İki ülke "gri bölge" olarak adlandırılan Kardak kayalıklarında bölgenin statüsü kesinlik kazanana dek faaliyet göstermeme kararı aldı. PAYLAŞILAMIYOR Türk ve Yunan diplomatları, kesin bilgi olmadan tansiyonu yükseltecek açıklamalardan kaçındı. Türk diplomatik kaynakları, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: "Onlara göre adacık Yunanistana ait, bize göre de bize. Çünkü bu ve diğer birçok kayalık, ne Lozan ne de Paris anlaşmalarıyla Yunanistana verilmiş." Kaynaklara göre, Yunan botunun Kardaka çıkıp Türk vatandaşını gözaltına aldığı haberi doğru olsaydı, bu, Gökçeada ya da Edirneye girilip birinin alınmasıyla "eşanlamlı" olacaktı. Edirneye girmek gibi Sorguda hırpalandım Yılmaz dün akşam Bodrum Emniyet Müdürlüğüne gelerek teslim oldu. Kardak kayalıklarından Yunan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından alındıktan sonra Kalimnosun kuzeyinde bir yere götürüldüğünü anlatan Yılmaz, "Beni hırpalayıp, 5 - 6 saat boyunca sorguladılar. Kızının fotoğraflarını, gazetelerde daha önce çıkan haberleri gösterince bana inanarak serbest bıraktılar. Kızımın fotoğrafları hayatımı kurtardı" dedi. Yunan askerlerinin gece yarısına doğru kendisini Kalimnos ile Leros arasındaki açık sularda küçük bir kanoyla denizin ortasına bıraktığını anlatan Yılmaz, "Yön ve denizcilik bilgim olmasaydı hayatta kalmam zordu. Yaklaşık 9 saat kürek çekerek Turgutreis kıyılarına ulaşabildim. Oradan da Bodrum a geldim" diye konuştu. Yılmazın vücudunun çeşitli yerlerinde bereler oluştuğu, uzun süre kürek çekmesi nedeniyle su toplayan ve kanayan ellerini de bezlerle sardığı görüldü.