27.12.2008 - 14:33 | Son Güncellenme:
Canan ALTINTAŞ- Bayram BULUT/DİYARBAKIR (DHA)
DİYARBAKIR'da Kürdi-Der, ‘Kürt Dili ve Eğitim Hareketi', ‘Diyarbakır Kürt Enstitüsü' adlı gruplar bir araya gelerek TRT-6 kanalının Kürtçe yayına başlamasına tepki gösterdi. Üç grup adına açıklamayı Türkçe ve Kürtçe okulan İrfan Babaoğlu, Kürtçe'nin Türkiye'de hala yasaklı bir dili olduğunu öne sürerken, “Hala bu ülkede ‘Kürtçe' diye bir dilin var olduğunu söylemek ve bunu savunmak suç sayılmaktadır” iddiasında bulundu.
Merkezi Diyarbakır’da bulunan Kürdi-Der, Kürt Dili ve Eğitim Hareketi, Diyarbakır Kürt Enstitüsü adlı veren gruplar TRT'nin bir kanalında Kürtçe yayına başlamasını eleştiren ortak basın açıklaması yaptı. Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'nda düzenlenen açıklamaya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili İhsan Uğur, ilçe belediye başkanları ile bazı kişiler katıldı. İrfan Babaoğlu, Kürtçe ve Türkçe okuduğu açıklamada, çok sayıda çocuğa verilen Kürt ismin kimliklerine yazılmadığı halde, TRT'nin Kürtçe yayına başlamasını çelişkili ve traji komik durum olduğunu savunarak şöyle konuştu:
“Kürtçe'yi dil olarak kullanılmasını yasaklayacaksın, Kürtler'in kimliği ve varlığını tüm devlet kurumlarında ve resmi yazışmalarda inkar edeceksin, Kürtçe alfabede bulunan ‘w', ‘q' ve ‘x' harflerini kullanan belediye, sandika ve siyasetçiye yıllarca hapsi cezası vereceksin. Diğer taraftan Kürtçe yayın yapan bir televizyon açacaksın ve ‘yasak' diye yüzlerce Kürt çocuklarının ismini kimliğine yazamamanın gerekçesi dururken yayın yaptığın kanalda bu harfleri kullanacaksın. Bu durum tam çelişki ve traji komik vakkadır. Kürtçe, Türkiye'de yasaklı bir dil olarak kabul edilmektedir. Hâlâ bu ülkede Kürtçe diye bir dilin varolduğunu söylemek ve bunu savunmak suç sayılmaktadır. Bu dilin konuşulduğu anlarda da ortaya çıkan bu durum resmi kayıtlara ‘Bilinmeyen bir dil kullanıldı' diye geçmektedir. Kürt kurumları olarak açıkça ifade ediyoruz ki, böyle bir durumun yaşanılması karşısında ancak utanç duyulabilir. Bu çalışmanın içerisinde bulunanların samimiyetininden şüphe duymamak mümkün değil.”