Yazarların reklam yapması doğru mu?ÇAPRAZ ATEŞÜMRAN AVCI"Ormanda Ölüm Yokmuş" adlı
son romanıyla gündeme gelen yazar Latife Tekin, Ahmet Altan ve Orhan Pamuk’un kitaplarını reklamla tanıtmalarını eleştirdi. Yazarın kitabının peşinden sürüklenmesini üzücü bulduğunu söyleyen Tekin, "Yakıştıramıyorum" dedi. Bu sözler tartışma yarattı.
Yaşar Kemal ( Yazar )Kitabın reklamı yapılır Kitabın reklamı yapılmalıdır. Yeryüzünün her yerinde az çok kitaplar için reklam yapılır. Doğru dürüst bir kitapçı hiçbir zaman reklamsız kitap yayımlamaz. Pahalı olmasına karşın en büyük reklam yapan en çok kitabı satar. Amerika’da bu böyle. Mesela benim İnce Memet romanım en az eleştiri alan romanımdır. Türkiye’de sanıyorum bundan daha az eleştiri alan bu kadar meşhur bir kitap yok. 50 yıldır hâlâ satan bir kitap. Bunun ilanı yapılmıştır. Ancak eleştiri denilen şey reklamdan daha önemlidir. Türkiye’den sonra en çok sattığım yer Almanya. Çünkü Avrupa’nın en büyük ödülünü aldım. Ondan sonra kitaplarımın satışı üç dört misline çıktı. O ödül de bir reklam işte. Reklamsız dünyada satılacak hiçbir şey yok. Kitap da metadır ama bence satılan en kutsal metadır. Tanıtılmadan okurun nereden haberi olsun. Kitabın duyurulması gerek. Bunu radyolar, televizyonlar yapar. Bir de güçlü kitapçılar, kitapları çok satılan yazarlarının reklamlarını yaparlar.
Oral Çalışlar ( Gazeteci - yazar )Duyurulması faydalıdır Piyasaya çıkmış kitapların ilan yoluyla duyurusu yapılmalıdır. Mümkün olduğu kadar çok insana duyurulması faydalıdır. Zaten reklamı daha çok yayınevleri yapıyor. Yazarla alakası yok. Yayınevi de kitabının çok satması için tanınmış yazarların çok sayıda ilanını vererek kitapların daha fazla satılmasını sağlıyor. Bu normaldir. Kitap kültür faaliyetidir ve çok sayıda okunmasının da zararı yoktur. Reklam da çok sayıda okunmaya yardımcı olur.
Cezmi Ersöz ( Yazar )Tehlikeli bir süreç Yazarın kitabını pazarlaması, reklamını yapması için ortaya çıkması, yazdıklarını riske eder. Kitap tanıtımı bir tür pazarlama endüstrisine dönüşmüştür. Burada yazarın bir tür şovmen ve konu mankeni gibi reklam mecrasına çıkması, çok riskli ve tehlikeli bir süreçtir. Eğlence programlarına, Zaga’ya, şov programlarına çıkan romancıları, edebiyatçıları gördük. Neredeyse televoleye çıkacaklar. Bu edebiyatla, sanatla, sanatın etik duruşuyla asla bağdaşmayan, edebiyata çok büyük zarar veren bir davranıştır. Bazı yazarlar lobiler tarafından korunmaktadır. Türkiye’de birtakım edebiyat lobileri var. Üç beş kişi üzerinde oynanmaktadır. Daha kitap çıkmadan bu kişiler hakkında röportajlar için yer ayrılmaktadır. Adil değil. Çok değerli romancı ve şairimiz gözden uzak tutulmakta.
Mehmet Fuat ( Yazar - yayıncı )Reklam yazarın işi değil Yazarın işi reklam yapmak değil. Yazar bütün gücüyle başka alana yönelmek durumunda. Zaten ben reklamdan hoşlanmam. Reklam, kapitalist düzenin kaçınılmaz bir gereği. Reklam yalan üzerine kuruludur. Hoşlanmadığınız bir düzenin koyduğu koşullara yenilmiş oluyorsunuz. Onları kabul etmek durumunda kalıyorsunuz. Yazarın reklam yapmasından hiç hoşlanmam ve yapmak da istemem. Türkiye’de ajanslar yok. Yayınevleri de bu işi gereğince üstlenemiyor. Onun için reklam yazarlara kalıyor. Onlar da düzenin kaçınılmaz reklam zorunluluğuna kapılarak yollara çıkıyorlar.
GÜNCEL