Kültür SanatAkın’dan bir 'keşke’ filmi

Akın’dan bir 'keşke’ filmi

07.09.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

Fatih Akın, prömiyeri 2007 Cannes’da yapılacak yeni filmi 'Yaşamın Kıyısında’da insanların 'keşke’lerini işlediğini söyledi...

Akın’dan bir keşke’ filmi

Alin Taşcıyan

Haberin Devamı

Biri Berlin Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Gümüş Ayı ödülü kazanmış bir aktör, diğeri aynı festivalde En İyi Film Altın Ayı ödülü kazanan filmin yönetmeni...

Tunçel Kurtiz ile Fatih Akın şu sıralar “Yaşamın Kıyısında” adlı filmde birlikte çalışıyorlar. Baba-oğul olabilecek yaşlardaki bu iki kendine özgü kişiliğin, ödüllerin yanı sıra Almanya’da yaşamaktan disiplinli olmaya varıncaya dek birçok ortak yanı var. 1.5 yıl kadar önce Büyük Londra Oteli’nde kaldıkları sırada başlayan dostluk, bugün Akın’ın şirketi Corazon ile Anka Film’in yapımcılığını üstlendiği “Yaşamın Kıyısında” adlı film projesine dönüştü. Dünya prömiyeri 2007 Cannes Film Festivali’nde yapılacak olan film, 2007 Ekim’inde Türkiye ve Almanya’da aynı anda gösterime girecek.

Başrollerini Baki Davrak, Hanna Schygulla, Nurgül Yeşilçay, Patricia Ziolkowska, Nursel Köse ve Tunçel Kurtiz’in paylaştığı, çekimleri Almanya’da başlayan ve Türkiye’de sürmekte olan “Yaşamın Kıyısında” dün İstanbul’da düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı.

Bu fasılayı fırsat bilip Akın ile Kurtiz’i bir araya getirdik. Birbirlerini ne kadar sevip benimsediklerini kendi ağızlarından duyacaksınız.

Haberin Devamı
'Fatih çok mütevazı bir insan’
Tunçel Kurtiz, sizin genç yönetmenleri yakından takip ettiğinizi biliyoruz. Fatih Akın ile film yapmak içinizden geçmiş miydi?
T.K.: Fatih Akın ile film yapmak içimden geçti. Bir de Başak (Avrupa Filmleri Festivali Yönetmeni Başak Emre) 'Keşke Fatih ile çalışsan’ dedi. Ben de 'Solino’ya bayıldım. Çok güzel yapmıştı. Fatih ile tanıştığımda Altın Ayı almış bir adamdı. Çok mütevazı, çocuk gibi, duygularını hemen açığa vuran bir insanla karşılaştım. Ben de biraz öyleyim. Sonra baktıkça onun zoru çok sevdiğini gördüm. Ben de zoru severim. Burada da bana çok zor bir rol verdi. Ama onunla iyi anlaştık.

F.A.: DVD seyredersin; sonra kamera arkası ve röportajlar olur ya yönetmenin oyuncu hakkında 'Çok iyiydi’ dediği... Öyle olmasın şimdi, finfon laflar... Ama şunu itiraf edeyim: Yaşlandığım zaman Tunçel Kurtiz gibi olmak istiyorum. Çok iyi bir oyuncu! 

Senaryoyu yazarken Kurtiz’i sadece oyuncu olarak mı tanıyordunuz?

F.A.: Büyük Londra Oteli’nde tanışmıştık. O dizi, ben klip çekiyordum. Ben hep tanışmak istiyordum, Yılmaz Güney projesi söz konusuydu. Bir araya geldik, sabaha kadar konuştuk, eğlendik de... Baktık kafa dengiyiz. Sonra Hamburg’a geldi. 2005’te Hamburg Festivali’ne Türk sineması programı hazırladım, 6 film gösterdim. Biri 'Umut’tu. 'İnat Hikayeleri’ de vardı. Hanna Schygulla da oradaydı. Ben Hanna ile tanışmak istedim. Hanna da Tunçel ile tanışmak istedi... Bir araya geldik. 'Ben onlarla proje yapmalıyım’ dedim!

Birlikte çalışma sürecine girdikten sonra da memnun musunuz bulduklarınızdan?

F.A.: Tunçel Kurtiz’i görüntülemek müthiş bir şey. Benim için böyle oyuncu çok yok. En güzel orgazm bu. Bunu yönetmen olarak söylüyorum, cinsel olarak değil. Film çekmek kamerayla sevişmek çünkü.

'Bu rolü oynadığım için mutluyum’
Fatih Akın’ı Türk yönetmen diye tanımlar mısınız?
T.K.: Fatih eğitimini almış, bir prodüksiyonun nasıl yapılacağını biliyor. Mixing’ini de biliyor, montajını da... Sesli çalışıyoruz bir, herkes hazırlanıp geliyor iki.. Hazırlanıyorum ama bana tekrar edelim deyince rejisöre güveniyorum. İlk kez böyle bir rol üstleniyorum. Ana avrat küfreden lümpen bir adam. Ama çok mutluyum böyle bir adamı oynadığım için. 

Bu film sizi Alman sineması içinde nasıl bir yere götürür?

T.K.: Alman sineması da değil Türk sineması da değil yaptığı, o sinema Fatih’in sineması.

F.A.: Alman sineması için daha önemli olabilir. 'Duvara Karşı’ya Türkler de, Almanlar da sahip çıktı. Bu da hoşuma gitti. Bu filmde daha fazla Türkçe konuşuluyor. Enteresan bir durum: Almanya’da hep Türkçe diyaloglar var, burada da Almanca diyaloglar fazla. Burada Almancı sayılıyoruz, orada göçmen... Sanırım bizim Manu Chao gibi apayrı bir yerimiz var. Her şeyi karıştırıyor, 'Aa ben bunu tanıyorum’ diyorsunuz. Ben de o tür bir sinema yapıyorum.

T.K.: Çok güzel anlattın. Alman da Türk de 'Ben bunu tanıyorum’ diyecek.

F.A.: Baş kahramanım bu kez bir Alman edebiyat profesörü, ama bir Türk! Tunçel Kurtiz’in oğlunu oynayan Baki Davrak. Almanlar, Der Spiegel bunu provokasyon olarak görebilir. Şimdiye kadar Alman sinemasında Türkler döner satıyordu, ot satıyordu, kız kardeşini öldürüyordu, 'Duvara Karşı’da bira içiyorlardı..

Filmde çok sayıda karakter var. Bir tür kesişen yollar filmi gibi mi düşündünüz?

FA: Latin Amerikan sinemasından izler var. '21 Gram’ın büyük bir etkisi oldu. 'Paramparça Aşklar, Köpekler’i, 'Babel’i, 'Üç Defin’i yazan Guillermo Arriaga ile Cannes’da tanıştık. Bana bu senaryoda danışmanlık yaptı. Burada her karakter kendi yolundan gidiyor.

'Filmin adı da olabilirdi’
T.K.: Ama sonunda yolları kesişiyor ve her biri anlıyor ne yaptığını... Çok güzel bir rüyadır bu aslında insanoğlu için.

F.A.: Olay 'keşke...’de bitiyor. Keşke diyorsunuz ya, keşke, keşke, keşke...Ne kadar az keşke derseniz hayat o kadar güzeldir; bu karakterler de hep keşke diyor. Filmin adı 'Keşke’ de olabilirdi. 'Yaşamın Kıyısında’ adı Louis Ferdinand Celine’in bir yapıtından çıktı.
KEŞFETYENİ
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu

Cadde | 07.06.2025 - 08:44

Son dönemin en popüler oyuncularından Kubilay Aka, imaj değişikliğine gitti. Saçlarını pembeye boyayan Aka, sevgilisi Hafsanur Sancaktutan ile dudak dudağa bir fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Yazarlar