Kültür Sanatİhanet: Hayatta kalabilmek

İhanet: Hayatta kalabilmek

01.11.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

İhanet: Hayatta kalabilmek

İhanet: Hayatta kalabilmek

"BRECHT değiştirin dünyayı, buna ihtiyacı var diyordu. İnsanoğlu değişmiyor. Öyleyse boşverin," diyor Heiner Müller tiyatrosunu tanımlarken. Yani Brecht, çözümler önerirken, Müller sadece sorular soruyor ve tartışıyor sahnede. Bugünlerde Şehir Tiyatrosu'nda sahnelenen "Misyon" adlı oyununda olduğu gibi. "Misyon"da ihanet ve ölüm teması etrafında sosyalizme bakışını sorguluyor ve sorgulatıyor Müller.
"Misyon"u sahneye Heiner Müller'in asistanlığını yapmış olan Paul Plamper koydu. Plamper, "Misyon"un Türkiye'de sahnelenmesinin tam zamanı olduğunu düşünüyor. Ve Müller aracılığıyla sahnede sorular soruyor, seyirciyle tartışıyor. Sonra da 'ben bir şey yapmadım, her şeyin sorumlusu Müller' diyor. "Misyon'da iki tema beni ilgilendiriyor. Birincisi ihanet. Oyunumuzdaki ana figür, hayatta kalabilmek adına politik ütopyasından vazgeçiyor. Türkiye gibi giderek yoksulların daha yoksul, zenginlerinse daha zengin olduğu bir ülkede, bu tema önemli. Her toplumda, bütün ülkelerde aşağı yukarı ihanet bir anlamda hayatta kalmanın prensibi haline dönüştü. İnsanların rüyalarını veya ütopyalarını gerçekleştirebilmesi imkanını tanımayan bir dünyada yaşıyoruz, realite her zaman bunların önüne geçiyor, ihanet etmezsek ayakta durma şansımız olmuyor."
"Oyundaki ikinci tema ise yürütülmek zorunda olan bir görev. Olmuyor, bu görevin iki insanı ölüyor, sonuçta yaşayan bir ölü haline gelen bir de yaşayan kalıyor. Müller'de her zaman ölüler sahne üzerinde dirilerek kendi hikayelerini anlatırlar. Öyle trajik hikayeler var ki tarihte, unutulması mümkün olmayan! Bu trajik ölümü yaşamış olan ölüler, Heiner Müller'de yeniden sahneye gelirler. Herhangi bir anlamda tam olarak açıklanamamış, gerçeğine varılamamış bir tarih, sahne üzerinde her zaman kendini var eder ve sorgulatır. Tarih eğer çözümlenememişse tekerrür eder. Bu dünyanın her yerinde çok önemli bir tema. Belki de Türkiye Cumhuriyeti'nin 75. yılına bu gözle bakabilmek için de iyi bir fırsat."
Rejideki genç fanteziler için Plamper, teksde bir değişiklik yapmadığının ancak, kendi yorumunu kattığının altını çiziyor. "Bir yönetmen kendi hoşuna ne gidiyorsa onu yapmalı. 26 yaşındayım. O yüzden de genç bir kitleye iyi hitap edeceğini düşündüğüm bir reji anlayışı içindeyim. Tabii bu genç kitle giderek daha az politik. Genç kitlenin giderek politikadan uzaklaşmasının nedeni belki de kendi kendilerine sormadıkları sorular..."
Plamper tiyatro için "benim güzel hayatımın en güzel raslantısı. Her şeyden önce insanlarla çalışmak, birlikte üretmek... Birlikte yürünen bir yol..." derken, tiyatro anlayışı için de "Ben öğrenme sürecimi bitirmek istemiyorum ve sabit bir sistemi oturtmayı insanlığın bir zaafı olarak görüyorum. Bir sürü şeyi bir arada deneyip bir yere varmayı düşünüyorum," demekle yetiniyor.
"Misyon", Yazan: Heiner Müller, Çeviren: Ergün Işıldar, Yöneten: Paul Plamper, Sahne Tasarımı: Nurullah Tuncer - Zuhal Soy, Oynayanlar: Ayla Algan, Naci Taşdöğen, Bensu Orhunöz, Murat Daltaban, Selçuk Soğukçay, Ahmet Özaslan, Ezgim Kılınç Kışlalı.


KEŞFETYENİ
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu

Cadde | 07.06.2025 - 08:44

Son dönemin en popüler oyuncularından Kubilay Aka, imaj değişikliğine gitti. Saçlarını pembeye boyayan Aka, sevgilisi Hafsanur Sancaktutan ile dudak dudağa bir fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Yazarlar