11.09.2008 - 00:21 | Son Güncellenme:
Eylül ayına Orhan Pamuk’un yeni romanı “Masumiyet Müzesi”nin heyecanıyla girdik. Kitabevlerinde ‘kitap- tan kuleler’ halinde yükseliyor “Masumiyet Müzesi”. Satışlarından hareketle yapılan değerlendirmelere göre ‘çıktığı andan itibaren en hızlı satan kitap’ oldu.
Sadece satışı değil, okunma hızı da etkileyici. Herkes birbiriyle kitabı konuşmak, fikrini söylemek istiyor.
Haklı bir istek olduğu ortada. Gerçekten de “Masumiyet Müzesi”, okumakla yetineceğiniz türden bir kitap değil; belki de odağına aşk gibi hepimizi ilgilendiren bir konuyu yerleştirdiğinden, okur ‘söz’ünü başkalarıyla paylaşma isteği duyuyor.
Aslında bu da gösteriyor ki, biz önümüzdeki aylarda “Masumiyet Müzesi”ni haber yapmaya, konuşmaya devam edeceğiz.
Bu ay, Milliyet Kitap’ın sayfalarında Prof. Dr. Jale Parla’nın “Masumiyet Müzesi” üzerine yazdığı incelemeyi okuyabilirsiniz. Eğer henüz kitaba başlamadıysanız, iyi bir rehber olacak size Parla’nın yazısı. Yok, çoktan bitti diyorsanız, kitaptan aldığınız edebi tat, bu dört başı mağmur incelemeyle daha da katlanacak.
* * *
Milliyet Kitap’ta Türk edebiyatının ‘sevindirici’ ağırlığı sizin de dikkatinizi çekecek. Orhan Pamuk’un yanı sıra, genç kuşağın ‘kalemi olgun’ iki yazarı Müge İplikçi ve Şebnem İşigüzel’in yeni romanlarıyla ilgili eleştirileri de ilerleyen sayfalarda bulabilirsiniz.
* * *
Kapak konumuz ise 800. doğum yıldönümü nedeniyle Nasreddin Hoca. Geleneksel kültürümüzdeki rolünden, Ön Asya, Doğu Avrupa, hatta Kuzey Afrika folkloründeki benzerlerine kadar Nasreddin Hoca’yı detaylı bir şekilde inceledik.
Görünen o ki, 800 yılı geride bırakan Hoca, ‘eskimeyen’ duruşuyla bir o kadar yıla daha hazırlanıyor.
Eleştirel mizahı bilgeliğiyle birleştiren ve ‘dünya vatandaşı’ diyebileceğimiz ölçüde bir varoluşa sahip olan Nasreddin Hoca’yla ilgili dosyayı gülümseyerek ve merakla okuyacağınızı umuyoruz.
Kitabınız bol olsun...