The Others"Biz şimdiki dünyanın yabancısıyız" İslam Çupi

"Biz şimdiki dünyanın yabancısıyız" İslam Çupi

23.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

"Biz şimdiki dünyanın yabancısıyız" İslam Çupi

Biz şimdiki dünyanın yabancısıyız İslam Çupi


O kadar aksi duruyor ki, her an bağırabilir, sizi azarlayabilir gibi! Ama öyle değil işte. Çok naif, kırılgan; sevdiği şeylerden vazgeçmek zorunda kalan güzel bir insan. Ve biz onu hiç tanımasak da seviyoruz!


Abajur nasıl anlatılır?
"1932'de Tiran'da doğdum. İkinci Dünyü Savaşı çıktığından, altı yaşındayken Türkiye'ye geldik. Çocukluğum Topkapı'da geçti. 1951 yılında okulu bitirip, iş hayatına atıldım. Halde, birtakım katiplikler yaptıktan sonra, Yeşilçam'da senaryo yazmaya başladım. 22 - 23 yaşındaydım. Yazdığım senaryolar arasında öyle ünlü filmler yoktur; zaten sansüre uğradılar. Hatta bir senaryomda herkes nüfus kağıdını yırtıyordu. Rejisörümüz Mümtaz Alparslan, bu film sansüre uğrar deyip, çekmedi. O sırada gazetede bir ilan gördüm; sınavla gazeteci alacaklardı. Ben de girdim. Müfit Duru diye bir yazı işleri müdürü vardı. Önümüze bir abajur koydu. 'Bunu yüz kelimeyle anlatın,' dedi. Sınavı kazandım ve 12 Nisan 1957'de Günlük Spor'da gazeteciliğe başladım. Babiali'de muhabirlik yapmadam spor yazarı olan tek insan, benim."

Tirajı 500 bine çıkarttı:
"1959 yılında Son Havadis'e transfer oldum. Bir sene sonra da Akşam'a geçtim. 8 sene orada çalıştım. Sonra Tercüman'a gittim. Mahmut Küçük ve benim transferimle, Tercüman'ın spor sayfasına büyük bir canlılık geldi. Gazetenin tirajı 30 bin iken, biz 500 bine çıkardık. Sadece spor sayfasının ihtilalidir o. Çünkü Tercüman'ın başka hiçbir sayfasında değişiklik yapılmadı. O güne kadar hep 'yendi', 'kaybetti' gibi başlıklar atılırken, Tercüman'ı Tercüman yapan üçlü olarak (İslam Çupi, Mahmut Küçük ve Necmi Tanyolaç) başlıkları vurucu hale getirdik. Biz, iyi bir kadroyduk. Sonra yönetimle ihtilafa düşünce, 1982 yılında Milliyet'e geçtim. O günden bu yana da Milliyet'teyim."

Sigara dumanı gibi giden yazarlık:
"Üç sene evvel sigaradan dolayı felç geçirdim. Bir yazıyı, bir paket sigara içerek yazardım. Sigarayı bıraktım, yazarlık da sigara dumanı gibi çıktı gitti hayatımdan. Zor yazıyorum şimdi. İmzalı yazılarımın teki bile daktiloyla yazılmış değildir. Elle yazarım. Çünkü elle yazıldığında üçüncü, dördüncü kelimeden sonra, buraya hangi kelimeyi koyarım diye, bana bir düşünme payı kalır. Bu, makineyle olmuyor.
Çok büyük adamlardan nasihatlar aldık gazeteciliğe başladığımızda; büyük ustalarımız vardı. Çetin Altan, Bedii Faik, Aydemir Balkan...
Eskiden bu mesleğin koruyucu kuralları da vardı. Hepsi gitti. İzinler gitti, kıdem tazminatı gitti, toplu sözleşmeler bitti. Eskiden, üç aydan fazla kadrosuz çalıştırılmazdı insanlar; şimdi yıllarca çalıştırılıyor. Bunlar meslekteki kaliteyi düşürdü. Yozlaştı bu iş."

Hiç öfke duyulmadı:
"Bu işe başladığımda son derece ılımlıydı insanlar. Galatasaraylı olmamama rağmen, mesela Metin Oktay, Turgay Şeren şahsi dostlarımdı. Şimdi, böyle bir ilişkiye giremiyorum. Yaşlandık herhalde! Bir de şimdiki futbolcular daha bir serkeş, dostluk kavramları daha zayıf. Rıdvan ve Tanju dışında son yıllarda kimseyle dostluğum olmadı. Onlar bıraktığından beri de hiçbir futbolcuyla selamlaşmıyorum. Eskiden kimse kimseye ukalalık etmiyordu, para karşılığı röportajlar verilmiyordu, herkes birbirine muhtaçtı. Biz şimdiki dünyanın yabancısıyız; en azından ben."

Artık maçlara gidemiyor:
"Ben Fenerbahçeliyim. 60 senedir Fener maçlarını takip ediyorum, bundan daha kötü bir Fenerbahçe görmedim. Eskiden futbolcular mahalle arasında, sokaklarda yetişir, sonra da üç büyük takımdan birine girerlerdi. Şimdi mahalle araları yok. Kişi başına 17 m2 düşen İstanbul'da, futbolcu yetişmiyor. Meziyetli insanlar kayboldu. Üç senedir de maçlara gitmiyorum. Çünkü yürüyemiyorum. Halim yok. Artık bu mesleği yapmak istemiyorum. Bırakacağım galiba. Yarım yamalak olmuyor. Eğer benim gibi harekete alışmış, başından bir sürü şeyler geçmiş insana otur derseniz... Ben yatalak gibiyim ya!"

İslam alkole bayıldı:
"68 yılında evlendim. Eşimle Florya belediye plajında tanıştık. O bir grup kız arkadaşıyla denizde yüzüyordu. O yüzden kızıma Deniz adını koydum. Bir süre dolaştıktan sonra izdivaç yaptık. (İslam Çupi'nin düğün töreninde arkadaşlarının elindeki pankartta, 'Alkol kana yayıldı. İslam alkole bayıldı. Araya bir böcek girdi. Onu bizden ayırdı,' yazıyor.) Şimdi rahmetli olan, basketbolcu arkadaşım Yavuz Türkoğlu vardı. İnat olsun diye aldı beni, nikah akşamı bara götürdü. Karım da Basınköy'e, evine gitti. Ben, ertesi sabah 06.00'da eve gittim. Karım belki de kızdı bana, ama hiç belli etmedi."

Bir İstanbul klasiği:
"Milliyet'in eki Fiesta'da İstanbul'la ilgili yazılar yazıyordum. Bir ara ekip değişti. Ondan sonra o canım yazıları hiçbir adam çıkıp, bunlar büyük ilgi görüyor, devamı var mı, diye arayıp sormadı. Ben de hiç talep etmedim. Çünkü eskiden yazı sanatını anlayan adamlar vardı. Şimdi onlar da kalmadı. Hangi gazetenin lokomatifi hangi yazıdır, bilmiyorlar. Sonra bir gün Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın istedi bu yazıları. 'Al dedim, ne yaparsan yap. Para mara da istemiyorum.' Çünkü Rıfat Ilgaz'la çok içmişliğimiz, oturmuşluğumuz vardı."


Vazgeçtim!
"Sigaram vardı, gitti. İçkim vardı, gitti. Bunlardan vazgeçeceğim aklımın köşesinden geçmezdi. Ramazan da, kutsal günler de dahil her gün içerdim. Sigaram gitti ve ben ot gibi kaldım. Kendimi çok çok yalnız hissediyorum. Ailem, bendeki isyanların en yakın tanığı olarak, keşke böyle bir şey olmasaydı demeye başladı. Böyle deli gibi üç ay dolandım. Nereye gideyim, ne yapayım..? Bir bunalıma girdim."

Yazmak
"Yazmak dünyadaki ilk tutkumdu, ama şimdi geriye dönüp baktığımda... Eski kaliteyi tutturamıyorum. Felçten sonra belki beyindeki düzen de mi bozuldu?"


KEŞFETYENİ
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu
İki ünlü sevgiliden aşk dolu poz! Yeni saçları olay oldu

Cadde | 07.06.2025 - 08:44

Son dönemin en popüler oyuncularından Kubilay Aka, imaj değişikliğine gitti. Saçlarını pembeye boyayan Aka, sevgilisi Hafsanur Sancaktutan ile dudak dudağa bir fotoğrafını da sosyal medyada paylaştı.

Yazarlar