Abbas Güçlü

Üniversitelere yönelik bağlayıcı bir karar, tavsiye niteliğinde de olsa nihayet alındı. Teorik dersler uzaktan, uygulamalı dersler de ancak çok kontrollü bir şekilde yüz yüze gerçekleştirilebilecek!

Daha önce yüz yüze eğitim kararı alan üniversiteler, eğitim şeklini ve eğitim takvimlerini yeniden gözden geçiyor!..

Bilim Kurulu Sağlık Bakanlığı’na, Sağlık Bakanlığı YÖK’e, YÖK de rektörlüklere tavsiyelerde bulundu!

Bu karar çerçevesinde, üniversitelerdeki güz dönemi teorik dersler, uzaktan ve dijital ortamda gerçekleşecek. Uygulamalı dersler için ise katı kurallar getirildi.

Geç de olsa doğru alınmış bir karar!

Peki ya KPSS’ler ne olacak?

Örneğin bugünkü öyle ya da böyle yapıldı. Ya sonraki KPSS’ler ne olacak?

Ertelenmesi moral çöküntüsü yaratır, yapılması da riskleri beraberinde getirir yönünde endişeler var!

Oteller, tatil köyleri, tur operatörleri hâlâ yüzde 50’ye varan indirim söylemiyle satış yapmaya devam ediyorlar! Belli ki hiç empati yapmıyorlar? Kendileri olsa ucuz olanı mı tercih ederlerdi yoksa hijyenik olanı mı?

Bu konuda, Ankara’nın ya da TÜRSAB’ın yol gösterici ve yönlendirici olması gerekir ki, bir söylem birliği olsun!.

Korona öncesinde, ücret indirimi, karar vermede en etkileyici unsurlardan biriydi ama uzunca bir süredir risk faktörü çok daha önemli hale geldi.

Pandemi yüzünden bırakın tatili, evden çıkmayanlar var.

“Evinizden daha güvenli ortamı sizin için sağladık” yönünde yaklaşımlar, eminiz ki onları bile harekete geçirecektir. Tek koşul, o güveni yaratabilmek!..

Kontrollü turizm

Biz havadan turist yağsın diye dua ederken, komşu kontrollü turizm uygulamasına yöneldi!

Yunanistan, yarından itibaren Ruslar’a sınırları koşullu olarak açma kararı aldı.

MEB’de senaryo çok.

Bunlardan biri de iki gün okul, beş gün tatilmiş!

Ne kadar doğru bilemiyoruz.

Yeni derslik yapılmadığına göre seyrekleştirilmiş eğitim için bir seçenek olabilir.

Hayata geçer ya da geçmez ama öğrencilerin çok hoşuna gittiği kesin!..

“İşte bu!”, “Özlemini çektiğimiz eğitim modeli”, “MEB nihayet aradığı sistemi buldu” diye yapılan yarı şaka, yarı ciddi değerlendirmeler aldı başını gidiyor!..

Bakalım daha neler göreceğiz?..

Uzaktan eğitime teknolojik destek!

Adeta bir sınav ülkesi olduk. Sınavların biri bitiyor, bir diğeri başlıyor.

Her şey daha iyi bir gelecek için ama ne kadarımız mutlu sona ulaşıyor?

İşte onu ne siz sorun ne de biz söyleyelim!

Öğrenci perişan, veli perişan, kurumlar perişan ama değişen hiçbir şey yok!..

Önce Liselere Giriş Sınavı (LGS), ardından çok daha zor olan YKS ve tamam üniversite bitti, artık hayata atılacağım derken KPSS!

Onca eziyet, zaman kaybı ve masraf yetmemiş olacak ki arkadan bir de alan sınavı, mülakat geliyor!

Gel de çık işin içinden!..

LGS, YKS ve benzeri diğer sınavlar çocuklarımızı değersizleştirmenin ötesinde ne işe yarıyor?

Özel okullar ciddi anlamda kan kaybetmeye devam ediyor.

Görünen o ki vakıf üniversitelerinde de durum farklı değil!

Kayıt oranları beklenenin çok altında gerçekleşirse hiç şaşırtıcı olmaz!

Gerekçe çok net.

Eğitim uzaktan online olmaya devam edecek ama ücretler aynı kalacak ya da sürekli artacak!

Velilerin isyanı buna!

Hükümetin KDV oranını yüzde 8’den 1’e indirmesi hiç ama hiç etkili olmadı!

Kolejlerde erken ödeme avantajları nedeniyle, velilerin pek çoğu KDV’siyle birlikte ücretlerini çoktan ödemişti. Onlar şunu da çok iyi biliyorlar ki özel okullardan ve devletten para iadesi almak mümkün değil!..

Yeni öğretim yılı, uzaktan da olsa başladı. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize, velilerimize, eğitimin diğer paydaşlarına ve ülkemize hayırlı olsun!

Eğitim şart ve çok önemli ama bu yıl için önceliğimiz kesinlikle sağlık olsun!

Ne olur bunu hiç unutmayalım, kurallara uyalım, uymayanlara hatırlatalım.

Yarın, bugünden de güzel olmalı ki çektiğimiz onca eziyete değmeli!...

Sıkıntılar yok mu?

Dünyanın neresinde yok ki?

Bizde de fazlasıyla var.

Olmaya da devam edecek.

Milli Mücadele, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş destanıdır! 

Birilerinin değil, hepimizin bayramıdır!

Bayramınız kutlu ve sonsuza dek daim olsun...

Her insanın bir ülkesi var ama her ülkenin bir Mustafa Kemal Atatürk’ü yok! 

O bizi çok sevdi, biz de onu! Çünkü O bir Memleket ve Millet sevdalısıydı! 

Çocuk ve gençler onun için gelecekti ve onlar her şeyin en iyisini hak ediyorlardı. Kadınların hayatın içinde olmadığı bir toplum çağdaş ülkeler düzeyine gelemezdi, İsviçre’den önce onlara seçme ve seçilme hakkı tanındı! 

Akla, bilime gönülden inanan birisiydi, “Söylediklerim, bilimle çelişirse, beni değil bilimi esas alın” dedi...

Dünyaya böyle kaç lider geldi, geçti ve bir asır sonra bile hâlâ ilk günkü gibi seviliyor, sayılıyor, özleniyor?..

Korona belası yüzünden tüm öngörüler altüst oldu.

60 milyon turist hedefine yaklaşmış, 100 milyon turist hayali kuruyorduk.

Gerçekleşmesi hemen mümkün olmasa da önümüzdeki 10 yıl içerisinde tünelin ucundaki ışığı görebilirdik!

Fazla değil, 25, 30 yıl kadar önceydi, gelen turist sayısı bir milyona ulaştı diye bir haberi manşet yapmıştık!

Özal ile birlikte çok ciddi bir turizm hamlesi yapıldı ve gelen turist sayısı her yıl katlanarak arttı ta ki pandemi sürecine kadar!

Bu zor günler de öyle ya da böyle sona erecek. O yüzden, 100 milyon hayalinden ve hedefinden asla vazgeçmemeliyiz!..

O heyecanı ve yatırımları korumalıyız!..

Okulların açılışı yine ötelenir mi?