Boş kontenjanlar TEOG ve bayram

4 Ekim 2014

ÖSYM, yerleştirme sonuçlarını, tam da bayram öncesi açıklıyor ki, üzerinde yeterince konuşulmasın. Çünkü konuşuldukça, “beceriksizlikleri” ortaya çıkacak. Tıpkı MEB gibi...
MEB, YÖK ve ÖSYM, ülkemizde, milyonlarca öğrencinin geleceğine yön veren çok önemli kurumlar. Onlar ne derse, o oluyor. Ama öylesine “beceriksizler” ki, milyonlarca öğrenci kapı önünde sıra beklerken, kontenjanları dolduramıyorlar. Hani, sadece, hiç kimsenin istemediği bölümler olsa, ne yapalım diyebilirler ama en iyi öğretim kurumlarımızda bile kontenjan açığı kalıyorsa, sınav ve yerleştirme sistemleri A’dan Z’ye sorgulanmalıdır... Üniversitelerde ek yerleştirme sonunda 86 bin kontenjan boş kaldı. Oysa bir tane bile kalmamalı. Çünkü, her bir kontenjan için devasa yatırımlar yapıldı. Yani heba olan, milli servet.
Keşke gerekçeleri biraz daha sorgulanabilse, insan gücü planlaması çok daha ciddi yapılabilse. Ama nerdeeee...

TEOG bildiğiniz gibi
Güya, dün, TEOG’daki son durum açıklanacaktı. Kimler nakil hakkı kazandı, hangi okulda kaç kontenjan açığı var, belli olacaktı. Tatil diye bayram sonrasına ertelenmiş. Oh ne güzel. Boşa geçen bir hafta daha. Zamandan çok ne var ki, haftaların biri bitiyorsa

Yazının Devamı

Zamane çocukları

4 Ekim 2014

Uçakta yazı yazmak için tableti çıkarttığımda, hemen yanımda oturan anne baba eyvah yandınız dediler. Önce anlamadım. Sonra kucaklarındaki 7 aylık bebekleri ekrana saldırdığında, ne demek istedikleri belli oldu.
Daha agu bile diyemiyor ama gözleri fıldır fıldır. Ele avuca sığması da hiç kolay değil.
Ekran gördü mü dayanamaz dediler. Bir anda sesini yükseltti. Ben de renkli bir ekran açıp, tableti ona verdim.
Sanki bin yıllık kullanıcı gibi parmağını sağa sola götürmeye başladı. Belli ki benim açtığım ekranı beğenmemişti.
Biraz oynadı sıkıldı. Sonra, kendi tableti çantadan çıktı. İşte o zaman çok daha mutlu oldu.
Aradığı her şey orada vardı...

Yazının Devamı

Niye hiç bayram havası yok gibi

3 Ekim 2014

Arada bir, bayram mesajı da gelmese, yarın bayram olduğunun farkına bile varamayacağız.
Eskiden öğle miydi, hazırlıklar günler öncesinden başlar, heyecanla yol gözlerdik.
Her şey gibi bayramları da sıradanlaştırdık.
Bayram, eşittir tatil haline geldi.
Tatil dediysek, onların da tadı tuzu kalmadı...
Bunları ben demiyorum, kiminle konuşsanız hemen herkes benzer duygular içerisinde. Yetmedi sokağa çıkın. Bayram telaşı görürseniz bize de söyleyin. Kaçan kurbanlık boğalar, koçlar da yok ki ana haber bültenlerine haber olsun.
Ekranlar, vitrinler, sayfalar, caddeler, postalarda bile bayram heyecanı yok...

Yazının Devamı

Bu yıl, ne oldu da üniversitelerimiz zirveye tırmandı?

2 Ekim 2014

İlk kez bir üniversitemiz, dünya sıralamasında ilk 100’e girdi. İlk 200’de de tam 4 üniversitemiz var.
Oysa daha düne kadar ilk 500’e giren bir ya da birkaç üniversitemiz oluyor ve buna seviniyorduk.
Peki, son birkaç yılda ne oldu da üniversitelerimiz birden bire şaha kalktı?
Onlar mı geriledi yoksa bizim performansımız mı yükseldi?..
Times Higher Education ve Thomson Reuters’ın yaptığı dünya üniversiteler sıralamasında, ODTÜ 85’inci, Boğaziçi 139’uncu, İTÜ 165’inci, Sabancı 182’nci sırada yer aldı. 200’lü sıralarda Bilkent’i, 300’lü sıralarda da Koç’u görüyoruz.
Peki, başka sıralamalarda ilk 500’e giren tek üniversite olan İstanbul Üniversitesi ve daha pek çok üniversitemiz bu sıralamada niye yok?
Bu üniversitelerimizin ya da bu reyting sıralamasının diğerlerinden farkı ne? Örneğin bu listeye giren üniversitelerimiz bilimsel üretkenlikte, girişimcilikte ve en önemlisi de eğitim kalitesinde diğerlerinden çok daha mı iyiler? Öğrenci memnuniyeti en yüksek onlarda mı?

Yazının Devamı

Ekmeleddin Bey’i gören var mı?

1 Ekim 2014

35 yıldır gazetecilik yapıyorum. Eğitimi çok yakından izliyorum. Neredeyse hiç değişmeyen tek kural var:
Milli Eğitim bakanlarının bakan oluncaya kadar eğitimle uzaktan yakından ilgileri ve çalışmaları bulunmuyor. Bakanlıktan ayrıldıktan sonra da eğitime olan bağları o gün bitiyor!..
Diğer bakan, başbakan ve cumhurbaşkanları için de durum nedir tam olarak bilmiyorum. Biraz geriye dönüp, tek tek gözünüzün önüne getirin, sanki onlarda da durum farklı değil. Yani koltuk varsa varlar, koltuk yoksa yoklar. Arada istisnalar yok mu, elbette var. Ama ara ki bulasınız!..
Oysa politika bir hizmet alanı. Hangi koltukta oturduğunuz hiç önemli olmamalı. İktidar, muhalefet
ya da Meclis dışında kalmanız veya emekliye ayrılmanız sizin hizmet aşkınızı köreltmemeli. Her konumda, her yaşta ve dönemde mutlaka yapacağı bir işi, söyleyeceği bir sözü olmalı.
Pek çok ülkede bu böyle. Eski devlet adamları, ülkelerinin fahri temsilcisi olarak ya da dizi dizi konferanslar vererek, anılarını yazarak ya da sivil toplum örgütlerine katılarak hizmetlerinin devamlılığını sağlıyorlar!..
Bizde ise tam tersi...

Yazının Devamı

Silivri Tarım Üniversitesi!

30 Eylül 2014

Üç yeni üniversiteye daha onay çıktı. Sayı, adım adım 200’e yaklaşıyor. Neredeyse hemen her üniversitede de her bölüm var. Sadece bir alana yönelik tematik üniversitelerin sayısı artsa da kaliteli bir yüksek öğretim için çok daha fazlasının olması gerekiyor...
Teknik üniversiteler öteden beri var. Ekonomi ve sağlığa yönelik olanların sayısı da giderek artıyor.
Türkiye bir tarım ve turizm ülkesi ve maalesef her iki alanda da tematik üniversitemiz yok. Tarıma ve turizme yönelik bölümler en az 50 üniversitemizde var ama hepsinde de zurnanın son deliği halindeler. Yani el üstünde tutulan bölümler haline hiç gelmediler. Bu yüzden de kendi alanlarında patlama yapamadılar...
Turizmi şimdilik bir yana bırakıp Tarım Üniversitesi’ne odaklanmak istiyorum. Çünkü bu konuda yanıp tutuşan bir ilçemiz var. Silivri bu konuda öylesine arzulu ki sihirli bir dokunuşla mucizeler yaratılabilir...
Silivri’ye bir ay içerisinde ikinci kez gittim, çünkü ülkemizin, hatta dünyanın en önemli sorunlarından biri olan tarıma kafa yoruyorlar, bu konuda bir şeyler yapmak istiyorlar.

Neden önemli?

Yazının Devamı

Liseler yine dolmadı bu kafayla zor dolar!

28 Eylül 2014

Deneyerek öğrenme yöntemi ilk çağların öğrenme biçimiydi. MEB ise bu çağda hâlâ bu yöntemde ısrarcı. Sürekli deniyor. Olmuyor, bir daha deniyor. O bakan gidiyor, diğeri geliyor. Deneme turlarına bu kez de o devam ediyor...
Öğrenciler, sanki onlara göre, en değer verdiğimiz varlığımız olan çocuklarımız değil, deney laboratuvarlarında bu amaçla üretilmiş kobaylar.
Her yıl milyonlarcasının, hem de aileleriyle birlikte, yaşamlarını altüst ettiğimizin farkında bile değiliz.
Eğer öyle olmasaydı, haftalardır süren ve hiçbir işe yaramayan TEOG nakil turlarına aynen devam edilecek kararı alınmazdı.
Liselerde geçen hafta 20 bine yakın boş kontenjan vardı. Aradan bir hafta geçti, dün akşam açıklanan tabloya göre, hâlâ değişen bir şey yok.
Bir yer dolarken, öteki taraf boşalmış...
Bu sistemle, kayıtları, değil beş hafta, 500 hafta da sürdürseniz değişen bir şey olmaz. Ama MEB bunu hâlâ anlayamadı ki önceki haftaların güncellenmiş basın açıklamasını bir kez daha önümüze koydu!

Yazının Devamı

TEOG kaosu, nakiller ve sınıf mevcutları?..

27 Eylül 2014

Liselerde kayıtlar dün resmen sona erdi. Ama hâlâ okullar boş, öğrenciler okulsuz. Peki, bundan sonra ne olacak? Akşam saatlerine kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Oysa yüz binlerce veli hâlâ sorularına cevap bulabilmiş değil. Boş kontenjanlar ne olacak, açıkta kalan öğrenciler nasıl bir yol haritası izleyecek, daha da önemlisi nakillerde yaşanan puan skandalları konusunda hiçbir değerlendirme yapılmayacak mı?..
MEB, hemen her yıl yaşanan kayıt skandallarında, çöpü hep halının altına süpürüyor. Umarız bu yıl yine aynı durum yaşanmaz ve kayıtlar, kontenjanlar doluncaya kadar devam eder. Yoksa bin türlü senaryo yazılır ki bu da MEB’i daha fazla yıpratmanın ötesine geçmez!..
Bu arada resmen açıklanmasa da kayıtların devam edeceği söylentileri geliyor. En azından bu konuda bir açıklama yapılabilir. Bu da bir ölçüde de olsa velileri rahatlatır...

Boş kontenjanlar kimlere ayrıldı?
MEB, belki farkında değil ama okullar ve veliler çok tedirgin. Ne söylense inanacak noktaya geldiler. Çünkü doğrusunu bilmiyorlar. Tüm bu yaşananlardan sonra gelinen noktanın özeti:
“Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan bir değişikliğe daha dikkatinizi çekmek

Yazının Devamı