Bir hasta olarak, yorgun ve uykusuz bir doktorun eline kim düşmek ister!
Özellikle de acil durumlarda ve özellikle üniversite hastanelerinde.
Ama bu kimin umurunda!
Rektörler, YÖK, Tabipler Odası, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ne için var?
Geceleri rahat uyuyorlar mı?
Lafı hiç uzatmadan, gelin ve artık kronik bir işkenceye dönüşen asistan doktorların bu sorununa, bir kez daha dikkat çekelim:
Hemen herkes ekonomik sıkıntı içerisinde. Kimi az, kimi çok.
Ama devletten aldığı burs ya da kredi dışında hiçbir geliri olmayan üniversite öğrencileri için hayat, herkesinkinden çok daha zor.
Çünkü, onlar sadece öğrenci değil, geleceğin entellektüelleri, yöneticileri, öğretmenleri, mühendisleri, hakimleri, avukatları, anneleri, babaları.
Yani onlar geleceğimiz ve her konuda donanımlı olmak zorundalar.
Ak Parti iktidarı döneminde aldıkları burs miktarı bir hayli arttı. Ama hala 260 lira.
Hakkari’deki de 260 lira alıyor, İstanbul’daki de.
Oysa, birinin harcama alanlarıyla diğerininki çok farklı.
Harçlar kalktı diye sevinirken, yeni bir sürprizle karşı karşıya kaldık.
Eğer söylenenler gerçekse, üniversiteler yeniden paralı hale gelecekmiş.
Hem de eskisi gibi değil, ciddi anlamda para alınacakmış.
Peki böylesi bir durum, öğrencileri ayağa kaldırmaz mı?
Bırakın ayağa kaldırmayı, havaya fırlatır.
Hele hele böylesi kritik bir dönemde...
Harçlar kalktı diye sevinirken, yeni bir sürprizle karşı karşıya kaldık.
Eğer söylenenler gerçekse, üniversiteler yeniden paralı hale gelecekmiş.
Hem de eskisi gibi değil, ciddi anlamda para alınacakmış.
Peki böylesi bir durum, öğrencileri ayağa kaldırmaz mı?
Bırakın ayağa kaldırmayı, havaya fırlatır.
Hele hele böylesi kritik bir dönemde...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, en büyük hayalinin, yaşanılanları protesto etmek amacıyla TBMM’de İçişleri Bakanı’nın gözüne biber gazı sıkmak olduğunu söyledi.
[[Video_FVNMqdN57Fbt.]]
Sabancı Üniversitesi’nde, önceki gece, Genç Bakış’ın konuğu olan Pavey, daha önce aynı üniversitede Genç Bakış’ın konuğu olan Başbakan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’ndan çok daha fazla alkış ve iyi karne aldı.
Tren kazasında sol kolunu ve bacağını kaybeden Pavey, yaşadığı acıların kendisini hiçbir zaman yıldırmadığını ve yolundan alıkoymadığını, her ay en az 6 kent ve bir yurtdışı gezisi yaptığını söyledi.
Gece saat 01.30’da yayına giren Şafak Pavey’li Genç Bakış, sosyal medyada da TT olarak en çok konuşulan program oldu.
İşte programdan satır başları:
Hemen her konuda, neredeyse her sektöre devlet desteği söz konusu.
Hele hele hayvan yetiştiricilerine sağlanan desteği imrenmemek elde değil.
Olmasın mı, elbette olsun. Otomotive, turizme, futbola hatta dizi sektörüne bile. Ama ne olur eğitime de olsun.
Özel okullara destek verildiğinde, sanki zenginlere avantaj sağlandığı sanılıyor.
Hiç de öyle değil.
Devlet eğitim yükünün altından tek başına kalkamıyor ama özel öğretim kurumlarının büyümemesi için de elinden geleni yapıyor.
Oysa, özele gidecek her öğrenci, devletin üzerindeki bu yükü hafifletecek...
Siyasilerin kısır gündeminden kurtulup, geleceğe yönelik açılımlar yapmak her zaman iyidir.
En azından havanda su dövmemiş olursunuz.
Tartışmaya, yurtiçinden ve yurtdışından çok fazla katılım var.
Hemen hepsi de çok önemli akademik donanıma sahipler ve gidişattan hiç memnun değiller.
Peki bilim toplu olabilmemiz konusunda hala bir umut var mı?
Aksini düşünmek bile istemiyoruz.
Çünkü eğer bilim toplumu olamazsak, hukuk devleti de olamayız, demokrasiyi de yaşatamayız, dünya birinci liginde de oynayamayız!..
Önceki gün, nasıl bilim toplumu oluruz diye bir soru sormuştum. Çok farklı yanıtlar geldi.
Bu konuda, benim gibi hala bir mucize bekleyenler kadar, hiç umudu kalmayanlar da var.
Amerika’dan yazan E.Ü. de onlardan birisi.
O ısrarla umutsuzluğunu ortaya koydukça, ben aksini savunmaya çalıştım. Çünkü, durumumuz o kadar da vahim değil. En azından gençlerimizin bir bölümü çok iyi yetişiyor dedimse de inandırıcı olamadım.
Görünen o ki Amerika’dan bakıldığında gelecek için çok fazla umut vermiyoruz.
İşte Amerika’dan bakıldığında verdiğimiz görüntü. Hem de, iyi niyetinden ve ülke sevgisinden zerre kadar kuşku duymayacağımız bizden birinden: