Çalışınca Oluyor. İTÜ herkese örnek olmalı!

10 Eylül 2011

İTÜ’nün tüm mühendislik bölümlerinin, dünyanın bu alanda, en güvenilir akreditasyon kurumu olan ABET tarafından akredite edilmesi, sadece onlar için değil Türkiye için büyük bir gurur kaynağıdır.


Yazının devamını "Milliyet Gazetesi Eğitim Vitrini" sayfasında okuyabilirsiniz...


Yazının Devamı

Hiperaktif çocuklar ve onların hüzünlü hikâyesi

10 Eylül 2011

Günümüz çocuklarının çok önemli bir kısmı hiperaktif yani yerinde duramıyorlar. Dikkatlerini toplamakta zorlanıyor, bazen sınıfın huzurunu bozuyor, bazen de öğretmenlerini sinirlendiriyorlar. Genelde çok zekiler. Ama disiplini sevmedikleri için kısa sürede dışlanıyorlar.
Okullar da böylesi öğrencileri sabırla bekleyip, onları topluma kazandırma yerine, en kolayına kaçıp, kapı önüne koyuyorlar. Oysa, bir iki yıl bekleseler, sular durulacak, belki de okulun en iyi öğrencilerinden birisi olacaklar. Ama nerde öyle eğitimciler, öyle okullar!..
Hiperaktif öğrencilere yönelik öylesine çok hikâye var ki, hepsi de birbirinden çarpıcı. Ama gelinen son nokta, hepsinde aynı: Veliler perişan, okullar duyarsız, MEB ise vurdumduymaz...

E.’yi kapı önüne koydular
Hemen her okulda onlarca, hatta yüzlerce hiperaktif öğrenci var. Deneyimli öğretmenler ve okul gibi okullar bunları kazanmak için ellerinden geleni yapıyor. Ama ya diğerleri? Özellikle de burunları havada olan özel okullar? Velilerin aşırı ilgisiyle öylesine şımardılar ki, eğitimle hiç bağdaşmayacak, uygulamalara imza atmaya başladılar.
Bu noktaya gelen tek okul onlar değil. Fazlasıyla var. Bu yüzden ismini yazmak ve hedef

Yazının Devamı

Okullar boş, öğrenci kapıda ama kayıtlar bitti!

9 Eylül 2011

Birileri gelip okullarımızın kayıt sistemini yakından izlese, bir daha ne bizi ne de eğitim sistemimizi ciddiye alır!
Fen ve anadolu liseleri ile üniversitelerde kayıtlar bugün sona eriyor. Üniversitelerdeki boş kontenjan sayısı, 60 binden 100 bine yaklaştı. Fen ve anadolu liselerinde ise eğer yeni bir kayıt dönemi açılmazsa, binlerce kontenjan boş kalacak! Kolejlerde yabancı okullar bile dolmadı.
Peki, çözüm için ne yapılıyor?
Koskocaman bir hiç.
YÖK de, MEB de olup biteni sadece seyrediyor. Sanki bu saçma sapan kayıt sistemi onların eseri değilmiş gibi!..

Anadolu liseleri?

Yazının Devamı

Yurt sıkıntısı ciddi boyutlarda!

8 Eylül 2011

Ailelerinin bulunduğu ilden başka bir ildeki üniversiteyi kazananların çoğu şimdiden pişman olmuş durumda. YURTKUR’a bağlı yurtlarda yer yok gibi. Özel yurtlar da cep yakıyor. Özellikle de vakıf üniversitelerinin yurtları. Ev kiraları ise özellikle bu dönemde artırılıyor.



Yazının devamını "Milliyet Gazetesi Eğitim Vitrini" sayfasında okuyabilirsiniz...



Yazının Devamı

TÜBA, TÜBİTAK ve bedava kolej!

7 Eylül 2011

Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA ile ilgili önemli gelişmeler oluyor. Kimilerine göre bu iktidarın TÜBA’yı ele geçirme operasyonu. Kimilerine göre de giderek hantallaşan bu kuruma can suyu verme projesi. Neresinden bakarsanız bakın hoş bir durum değil. Her iki tarafın da haklı olduğu taraflar var. Örneğin TÜBA bugüne kadar neler yaptı? Ya da karşı taraftan baktığınızda, iktidarın diğer kurumlara yönelik reformları neyi değiştirdi ki, TÜBA’yı değiştirecek? Örneğin TÜBİTAK, YÖK, ÖSYM ve üniversiteler! Değişen ne oldu?..
TÜBA’da radikal değişikliklere giden iktidar, aynı anda TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş’i de evine gönderdi. Oysa son dönemin en parlak prenseslerinden biriydi. Belki de çok daha önemli görevler için kızağa çekilmiştir! Çünkü Prof. Yetiş, öyle kolay kolay pes edecek, köşesine çekilecek, “ailesine daha fazla zaman ayırmak için“ işlerine askıya alacak isimlerden birisi değil. Çalışkan, üretken ve bir o kadar da işkolik.
TÜBİTAK’ta yapamadığı çok işler oldu. Örneğin çok istemesine rağmen bilimi, çocuklara ve topluma sevdirme konusunda yetersiz kaldı. Ama bilime ayrılan fonların büyütülmesi ve daha geniş yelpazede dağıtılması konusunda büyük açılımlar gerçekleştirdi...

Yazının Devamı

Üniversitelerde ilk gün eziyeti

6 Eylül 2011

Üniversite kayıtları dün başladı. Çiçeği bununda üniversiteliler, daha ilk günlerinde eziyetin her türüyle tanıştılar. Uzun kuyruklar, gereksiz yere yenen fırçalar, şimdi olmaz sonra gel vurdumduymazlığı ve en acısı da yıllardır kurdukları üniversiteli olma hayalini daha ilk günde söndüren “soğukluk“tu.
Üniversite personeli için her ne kadar 9 günlük bayram tatilinden henüz dönmüş olsalar da, bu yaz sıcağında çalışmak pek keyifli olmayabilir. Ama üniversiteyi yeni kazanan öğrenciler için bu hafta, yaşamlarının belki de en önemli günlerinden birisi. Artık üniversiteli oldular. Üniversite kimlik kartını alıp ceplerine koyduklarında, onların hissettiklerini tahmin bile edemezsiniz. Ama ne yazık ki, işgüzar üniversite çalışanları ya da işgüzar kayıt sistemi yüzünden, en keyifli olmaları gereken kayıt günü, tam anlamıyla işkenceye dönüşüyor.
Üniversite rektörlerinin, asıl kayıt günlerinde üniversitelerinin başında olmaları gerekir. Ama ara ki bulasınız. Çoğu, kayıtlarını doldurmanın ödülü olarak uzun tatillerini daha da uzatmışlar. Elbette tatillerinde gözümüz yok. Ama ne olur öğrencilerine daha ilk günden eziyet çektirmesinler. Sevinçlerini yarım bırakmasınlar. Nasıl

Yazının Devamı

İTÜ şimdi de müteahhitliğe mi başladı diyenlere?..

6 Eylül 2011

İTÜ’nün kendi personeli için konut arayışı içerisine girmesi ve bunu projelendirmesi, takdire şayan bir durum. Ama nedense, bu durumu eleştirenler de var. Oysa tam tersine, onlar da kendi personeli için, benzer projeler yapsalar çok daha iyi olmaz mı?
Öğretim üyeleri ve diğer üniversite çalışanları zaten çok düşük maaş alıyor. Hele bir de kendilerini bilime ve araştırmaya verdiklerinde eldeki, avuçtaki yayınlara gidiyor. Oysa onların da belli bir hayat standartlarının olması gerekiyor. Kendileri için olmasa bile aileleri için bunu yapmak zorundalar. Özellikle de çocukları için.



Yazının devamını "Milliyet Gazetesi Eğitim Vitrini" sayfasında okuyabilirsiniz...

Yazının Devamı

Uzaktan eğitim cep yakıyor

5 Eylül 2011

Üniversite harçlarına bu yıl zam gelmedi. Milyonlarca öğrenci ve anne, baba bu duruma çok sevindi. Onlar için adeta bir bayram armağanı oldu.
Ama uzaktan eğitim alanlar o kadar mutlu değil. Hatta kırgınlar, kızgınlar. İşte nedeni. Umarız bir açıklama getiren olur: “Bu konularda yardım alabileceğimiz belki de tek kişisiniz. İstanbul Üniversitesi’nin bu yıl uzaktan öğretim harcamaları ve harç adı altında aldığı ücretlerin artışı konusunu dile getirmenizi istiyoruz sizden. Harçların dışında bir de uzaktan öğretim gideri neden bu kadar fazla alınmakta. Materyal için denilmekte fakat aldığımız herhangi bir materyal yok! Bakanlar Kurulu kararına göre harçlarda herhangi bir artış olmadığı halde bu yapılan artış nedendir? Konuyla ilgilenirseniz çok seviniriz. Şu an gerçekten mağdur olan birçok arkadaşım var. Çoğu ödeyemeyeceği için okulu bırakmayı bile düşünmekte. Kayıt süremiz çok kısa. Nasıl itiraz edebiliriz. Ne yapabiliriz. Bunun için okulda hiçbir muhatap bulamıyoruz. Kimse maillerimize cevap vermiyor. Lütfen bu konunun gündeme gelmesini sağlayın...”


Yazının devamını "Milliyet Gazetesi Eğitim Vitrini" sayfasında okuyabilirsiniz...


Yazının Devamı