Özel okullarda öğrenim ücretleri nasıl düşer?

11 Haziran 2011

Özel okul sayısının artması, eğitimde fırsat eşitliğini bozmaz, tam aksine taşların yerli yerine oturmasına olanak sağlar. Parası olanlar gidip özel okullarda okur, zaten kıt kaynaklara sahip olan devlet de elindeki bütçeyi, parası olmayanlara harcar. Dolayısıyla onlar da bugünkünden çok daha iyi eğitim alırlar. Eğer bu mantık iyi işlerse, Türk eğitim sistemi için bir can simidi olabilir. Ama parayı bastıranın diploma aldığı, “denize nazır diploma hazır“ cingözlüğü haline getirilirse tam bir felaket olur...
Kalite erozyonu yaratmayacak kriterler getirileceğini düşünerek, özel okulculuğun nasıl geliştirilebileceği üzerine kafa yormaya devam edelim. Çünkü, Türk eğitim sistemi artık patinaj yapmaktan, kaynaklar yetersiz lafı duymaktan, en önemlisi de vasatlıktan bıktı. Çıtasını yükseltmek istiyor. Bunun yolu da yeni açılımlardan geçiyor..

Veliler yolunacak kaz değil!
Daha önceki yazılarda, devlet bütçesinin bırakın önemli bir bölümünü, tümünü ayırsanız bile, veli desteği olmadan, Batı standartlarında bir eğitim kalitesi tutturmamızın mümkün olmadığını örneklerle yazmıştım. Hâlâ da o görüşteyim. Çünkü dünden bugüne değişen fazla bir şey yok...
Eğer özel öğretim

Yazının Devamı

Hangi Okul, İyi Okul?

11 Haziran 2011

Okulların tatile girmesine çok az kaldı. Ama şu günlerde milyonlarca öğrenci ve velinin en büyük telaşı, yaz tatilinin nasıl geçirileceği yönünde değil, en iyi okulun nasıl bulunacağı şeklinde. Haksız da sayılmazlar en iyi anaokul, ilköğretim okulu, lise ve üniversite hangisi? Bu konuda kimden bilgi almak isteseler, herkes farklı bir şey söylüyor. Hele hele okulların kendilerine sorulduğunda onlardan iyisi yok. Peki bu durumda, kendiniz için en uygun, en iyi ve doğru okulu nasıl bulabileceksiniz?

İşte cevabı:

Yazının devamı ve diğer haberler pazartesi-perşembe hariç haftanın 5 günü 'Milliyet Gazetesi Eğitim Vitrini' sayfasında

Yazının Devamı

Vitrine çıkanlar

10 Haziran 2011

Milliyet, eğitimde hep öncü oldu. Medyada hiç kimsenin cesaret edemediği projelere imza attı. Yaz boyunca yine yeni projelerle, öğrencinin, öğretmenin, velinin ve eğitime gönül veren herkesin yanında olacak...
Artık yep yeni bir sayfamız var. Eğitimde farkındalık yaratan yenilikler, haftanın 5 günü eğitim vitrinine taşınacak.
Eğitim sektöründe, elbette hep eleştirilecek gelişmeler olmuyor. Örneğin üniversitelerimizde dünyanın en önemli araştırmaları da yapılsa, ekranlara ya da gazete sayfalarına taşınma ihtimali yok gibi. Ama ne zaman bir olay çıksa, hemen her yerde en geniş şekilde yer alıyor. Oysa öğretim kurumlarımızın, bilim insanlarımızın ve öğrencilerin de morale, desteğe ihtiyaçları var. Milliyet Eğitim Vitrini, hem bu başarıları okurlarıyla paylaşacak hem de eğitim sektörünün vitrinine çıkmayı hak eden yeniliklerini sizlerle paylaşacak.
Yeni açılan okullar, bölümler, transferler, araştırmalar, değişim programları, mezuniyet törenleri, kısacası vitrinlik ne varsa, hak ettiği değeri, Milliyet sayfalarında fazlasıyla bulacak...
Anaokulundan üniversiteye, öğretim kurumlarının tanıtılması ve sınavlara tercihlere rehberlik desteği de olmazsa olmazlarımız arasında yer

Yazının Devamı

Hayvancılık eğitimden daha büyük destek görüyor

10 Haziran 2011

Okul açacağınıza, çocuk okutacağınıza gidip hayvancılık yapsanız, devletten çok daha fazla destek görüyorsunuz.
Hayvancılık önemsiz mi?
Elbette önemli. Ama çocuk ve gençlerimiz de önemli.
Eğitimsiz bir gençliğin, eğitimsiz bir toplumun, kime ne yarar var ki!..
Dünden bugüne, eğitim hep ihmal edildi ya da hak ettiği ilgiyi görmedi.
İşte bu yüzden de eğitimin kronik sorunları, dün neyse bugün de o...

Yazının Devamı

Üniversite mi daha önemli yoksa meslek mi?

8 Haziran 2011

Milyonlarca öğrenci üniversiteye girmeye hazırlanıyor. Çok yakında da yaşamlarının bundan sonraki bölümüne yön verecek çok önemli bir karar alacaklar.
Soru öylesine önemli ki, iki arada bir derede kalıyorlar. Ve çoğu zaman da, kendileri için doğru olanı değil, ileride pişman olacakları tercihlere yöneliyorlar.
İşte soru:
Popüler bir üniversite mi? Yoksa çok istenilen bir meslek mi?
Örneğin ODTÜ ya da Boğaziçi’nde herhangi bir bölüm mü? Yoksa Marmara ya da İstanbul’da çok istediğiniz bir fakülte mi?
Biraz daha somutlaştırırsak, ille de hukuk diyen birisi için en doğru karar, Boğaziçi Sosyoloji mi yoksa Marmara Hukuk mu?..
Genel eğilim popüler üniversitelerden yana. Yani Boğaziçi, İTÜ, ODTÜ, Hacettepe, Galatasaray, KOÇ, Sabancı ve daha pek çok popüler üniversitenin sevdalıları var. Şu üniversite olsun başka bir şey istemem deyip, tüm tercihlerini o yönde kullananlar o kadar çok ki! Ama madalyonun öteki yüzünde, 4 yıllık keyifli bir üniversite öğrenimine karşın, ömür boyu sürdürülecek bir meslek söz konusu...

Yazının Devamı

Gençlerimiz AB zırhını çoktan deldi

7 Haziran 2011

Yılan hikâyesine dönen Avrupa Birliği serüvenimizin ne zaman mutlu sonla biteceğini tahmin etmek mümkün değil. Ama üniversiteli gençlerimiz çoktan Avrupalı oldu.
Ortak Avrupa kültürü yaratmak amacıyla gerçekleştirilen öğrenci değişim programlarına hemen her yıl on binlerce öğrenci katılıyor. Onlar da geliyor ama bizden gidenler çok daha fazla.
Öğrenci değişiminden yararlanan öğrenci sayısı da katlanarak artıyor. Aşağıdaki rakamlar, bunun en çarpıcı örneği.

Üniversitelerimiz çoktan Avrupalı
Türk üniversitelerinin tamamına yakını Avrupa Üniversiteler Birliği’nin üyesi. Rektörlerimiz de, merkezi Avrupa akademik kurumlarının en tepe kurullarında görev aldılar, almaya da devam ediyorlar. Yani üniversitelerimiz ve gençlerimiz çoktan Avrupalı oldu. Şu andaki sayılar yetersiz gibi görünse de, önümüzdeki yıllarda yeni başlayacak benzer değişim programları ve diğer ortak projelerde çok daha artan sayıda ve aktif bir şekilde görev alacakları kesin.
İşte Erasmus’ta yaşanan gelişmeler:

Yazının Devamı

MEB galiba bu işi öğrendi ama!..

6 Haziran 2011

SBS 7 Sınavı son kez yapıldı. Niye getirildi niye kaldırıldı? Bu çok uzun bir tartışma konusu. Ama dün gerçekleşen sınav, önceki yıllarda yapılan sınavlarla kıyaslandığında, 'mükemmel' sayılabilinir. Bir de ayırt edici zor soru sayısı bir kaç tane daha fazla olsaydı çok iyi olacaktı. En azından aynı puanda yığılmalar olmazdı.
Müfredat dışı soru yoktu. Anlaşılır ve muhakeme gücüne dayalıydı. Ama yine yüzlerce birinci çıkacak ve yine 80 netin üzerinde önemli yığılma olacak.
Sonuçlar üç hafta içerisinde açıklanır. İddialı öğrencilere önerim bir kaç aylık tatilden sonra aynı tempo ile çalışmalarını sürdürmeleri. Yoksa onca emekleri heba olur.
Sınava yönelik analizleri ve yığılmaları hafta içerisinde sizlerle paylaşırız.

Yazının Devamı

SBS zor mu, kolay mıydı?

5 Haziran 2011

SBS geçen yıl çok kolaydı. Yüzlerce birinci çıkmıştı. Bu yıl Türkçe soruları biraz kafa karıştırır ve zaman alır gibiydi o kadar. Görünen o ki yine yüzlerce birinci çıkacak.
Uzman öğretmenlerin değerlendirmelerine göre sorular, geçen yıla göre daha kolay değil. Ama zor da değil. Bu yüzden ortalamalarda bir miktar değişim söz konusu olabilir.
Geçen yılın verilerine baktığımızda 23 Türkçe sorusunda Türkiye ortalaması 13.01, Matematik’te 20 soruda 5, Fen Bilimleri’nde 20 soruda 6.76, Sosyal Bilimler’de 20 soruda 9.67, Yabancı Dil’de de 17 soruda 5.84’tü.
Bu yıl bu rakamlar, bazı testlerde çok yakın çıkabilir ama Türkçe gibi bazılarında da daha da düşmesi bekleniyor.

Sözleşmelilere nihayet kadro!
Başta öğretmenler olmak üzere on binlerce sözleşmeli çalışan yıllardır kadro bekliyordu. Defalarca söz verilmişti. Ama hep ertelendi. Seçim nedeniyle de olsa, kendilerine kadro verilmesi takdire şayan. Ama hemen her konuda olduğu gibi, bu konuda da sevinenler kadar mağdurlar da var. İşte onların serzeniş gerekçeleri:

Yazının Devamı