Bilim neden çok önemli?

17 Aralık 2021

Dünya bilimine en fazla katkıda bulunan ülkeler kalkınmışlık sıralamasında da en ön sırada yer alıyorlar.

Yani bilim olmadan kalkınmak mümkün değil.

Herhangi bir şekilde zengin olunsa da bunun sürdürülebilir olması ve her alana yayılması zor hem de çok zor.

Bu konuda petrol, doğal gaz ya da maden zengini ülkelere bakmak yeter de artar.

Peki, bilim kimler için üretiliyor?

Bilim insanlarının bilimsel egolarını tatmini için mi?

Devletler için mi?

Zenginler için mi?

Yazının Devamı

Araştırma üniversiteleri

15 Aralık 2021

YÖK araştırma üniversitelerimizi açıkladı.

En iyiler: ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi

İyiler: İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Yıldız Teknik, Ankara, İstanbul, Erciyes, Hacettepe, Gebze Teknik, Ege, İÜ-Cerrahpaşa

Orta İyiler: Marmara, Uludağ, Dokuz Eylül, Atatürk, Gazi, Karadeniz Teknik, Çukurova, Fırat

Vakıflar: Bilkent, Sabancı, Koç

Peki ya diğerleri?

Onlar bu listede yok diye elbette vasat değiller. En azından bazıları. Örneğin ilk 100’den öğrenci alan Galatasaray Üniversitesi, örneğin kendilerini dünyanın en iyi üniversiteleri arasında gösteren diğer üniversitelerimiz bu listede neden yok?

Daha da önemlisi, açıklanan bu üniversitelerimiz dünya sıralamasında, dün neredeydiler, bugün neredeler?

Yazının Devamı

Okul, kitap, kütüphane, bilim, teknoloji, üretim?

12 Aralık 2021

Bilim toplumu olmadan refahı yakalamak mümkün değil.

Kişiler için de durum farklı değil.

“Okuyan ile okumayan hiç, bir olur mu?"

Evet, bir olur mu?

Tüm araştırmalar, bir olmayacağını ve sürdürülebilir başarı için eğitimin şart olduğunu ortaya koyuyor.

Nasıl bir eğitim ve nelerin okunup okunmaması gerektiği ayrı bir tartışma konusu ama ille de eğitim ve ille de daha çok okuyun demekten asla vazgeçmemeliyiz.

Ne zaman, bilim toplumu oluruz diye bir yazı yazsam, anlaşılan sen Türkiye’de yaşamıyorsun diye dalga geçenim çok oluyor.

Okuma-yazma sorununu dahi çözemediğimizin, yeterince okuyan, soran, sorgulayan, araştıran bir toplum olmadığımızın, elbette biz de fazlasıyla farkındayız.

Yazının Devamı

Marifet iltifata tabidir

10 Aralık 2021

Ceza mı yoksa ödül mü daha iyi bir motivasyon yöntemi?

Suçlu ya da suça eğilimi olanlar için ceza caydırıcı olabilir ama eğitimde motivasyon aracı kesinlikle ödül olmalıdır.

Korkarak öğrenilen bilginin ya da yapılan işin hiç kimseye bir yararı olmaz.

Bugüne kadar neler denemedik ki... Peki, hangisi başarılı oldu?

Ödevini yapmayana iki katı ödev vermek, derse geç kalanı kara tahtanın önünde tek ayak üstünde bekletmek, biri hata yaptı diye tüm sınıfı cetvelle avuç içi dayaktan geçirmek, başarılı olduğu dersleri görmezden gelip, başaramadıkları yüzünden okuldan atmak ve daha neler neler...

Neden hep, “Hadi aslanım, sen başarırsın” diyen öğretmenler en çok sevildi? Kızan değil, gülen öğretmenler unutulmadı? Disipline gönderene değil affedene saygı duyuldu?

İnsan harcamak, hele bir de öğrenciyse en kolayı. Zor olan, her şeye rağmen onları kazanmak.

Eğitimin ulvi amaçlarından biri de odur!

Yazının Devamı

Göçmenler?

8 Aralık 2021

Dünyanın kronikleşen önemli sorunlarından biri de iç ve dış göçlerin yarattığı problemlerdir. Birçok ülkede Göç Bakanlığı’nın olması
bu yüzden.

Türkiye, hem iç hem de dış göçler açısından en hareketli ülkelerden biri. 72 milletten konuklarımız var. Konuklarımız diyorum çünkü onlara hiçbir ülkenin bakmadığı bir şekilde misafir olarak görüp, en iyi şekilde ağırladık. Ağırlamaya da devam ediyoruz.

Hayata tutunmaları için devlet ve millet olarak elimizden gelenin fazlasını yaptık. Çoğu, çoktan bizden birileri haline geldi. Tıpkı pek çok yurttaşımızın Avrupa’nın pek çok ülkesinde onlardan birisi olduğu gibi.

Geçmişte bize en çok kızan Almanlardı, şimdi Özlem Türeci / Uğur Şahin çiftinin ülkeye kazandırdığı gururla en çok bağrına basan yine onlar.

Trump tüm göçmenleri ülke dışına atmaya çalışıyordu oysa Apple’ı Apple yapan da Suriyeli bir göçmen ailenin çocuğuydu.

Ve eminiz ki ileride bizdeki mülteci

Yazının Devamı

Bu dersler, seçmeli mi olmalı?

3 Aralık 2021

Milli Eğitim Şûrası devam ederken şu sorunun cevabı, son bir kez daha mutlaka aranmalı:

“Eğitimin amacı ne?..”

Sınavlara öğrenci yetiştirmek mi yoksa kişilerin ve ülkenin yaşam kalitesini artırmak mı?

Diploma odaklı mı olmalı yoksa yetkinlik mi kazandırmalı?

Milli ve manevi değerlerden uzak mı olmalı yoksa evrensel değerler kadar ortak kültürümüze de değer vermeli mi?..

Bu çerçeveden baktığımızda, yaşadığımız topraklara, bulunduğumuz coğrafyaya, ortak kültürümüze hak ettiği önemi vermek, eğitim sistemimizin olmazsa olmazları arasında yer almalıdır.

Hangi ülkeye ya da kıtaya giderseniz gidin, bu değerler çok önemlidir. Çünkü vatandaşlık kavramı kadar aynı çatı altında yaşamanın olmazsa olmazları vardır.

Örneğin AB ülkelerinden biriyseniz ya da birinde yaşıyorsanız, Avrupa'nın tarihini, kültürünü, coğrafyasını, hukukunu, ortak değerlerini çok iyi özümsemiş olmanız gerekir. Ana derslerin çok önemli bir bölümü de bu yöndedir…

Yazının Devamı

In - Out meslekler?..

1 Aralık 2021

Hemen her şey öylesine hızlı değişiyor ki, onlardan birisi de meslekler. Mesleki değişim ise eğitimle iç içe.

Eğitim yerinde sayarken mesleklerin transformasyon geçirmesini beklemek hayal olur. Peki, bu boşluğu başka kurumlar doldurur mu?

Önümüzdeki yıllardaki değişimin bugünkünden çok daha hızlı olacağı kesin ve maalesef pek çok kurum gibi okullar ve eğitim sistemleri de bu değişimin hızına ayak uyduramayacak.

İşte bu noktada ya eğitim sistemleri ve öğretim kurumları kendini değiştirecek ya da ortaya çok daha farklı kurumlar çıkacak…

Modüler eğitim sistemi yani ihtiyaca göre eğitim modeli kesinlikle yaşamın bir parçası haline gelecek.

Zorunlu temel eğitimden sonra, bugünkü modellerin ayakta kalma süreçleri çok da uzun olmayacak.

Dershane benzeri ama akademik eğitim değil, yetkinlik kazandıran kurumların bir adım öne çıkacağı kesin. Çünkü gençler artık diploma değil, bir an önce bir meslek edinip hayata atılmak istiyor…

Bu çerçevede aşağıdaki habere bir göz atmakta yarar var!..

Yazının Devamı

Eğitime dışarıdan bakış (2)

28 Kasım 2021

Eğitime dışarıdan bakış çok önemli. Milli Eğitim Şûrası, umarız usulüne uygun yapılır, her kesimden katılımcı çağrılır ve bu boşluğu doldurur. Çünkü MEB’in şu anda farklı seslere, farklı açılımlara ihtiyacı var.

İşte bu noktada, eğitime kafa yoran sivil toplum örgütlerinin görüşleri çok önemli...

Öğretmen atamaları?

Bir milyona yakın öğretmen fazlamız var. Pek çoğu atanmaktan ümidini kesip farklı mesleklere yöneldi.

Yığılma bir yana hemen her yıl eğitim fakültelerine alınan öğrenci sayısı, atama rakamlarının çok üzerinde.

Eğitim Reformu Girişimi’nin (ERG) tespitleri çarpıcı! Bakalım ne kadar dikkate alınacak?..

Liseden yeni mezun olan her dört öğrenciden ancak biri üniversiteye girebiliyor.

Eğitim fakültesinden yeni mezunların yüzde kaçı hemen atanıyor, net bir rakam yok ama onun da üçte, hatta dörtte biri geçtiğini sanmıyoruz...

Yazının Devamı