Sınavlar olmazsa olmazımız mı? Üniversiteler niye var?

5 Mayıs 2021

17 günlük tam kapanmanın ardından yapılacakların ilk sırasında sınavlar varmış!

Yapılmasın mı, elbette yapılsın ama pozitif hastaya toplu taşıma araçlarıyla şehirler arası yolculuk yaptıracak ve maskesiz ortamlarda sınava mecbur bırakacak boyutlarda olmamalı!..

ÖSYM, hafta sonunda, tam kapanma döneminde, herkesin gözünün içine baka baka, hatta pozitif adayları da sınava alarak ALES’i yaptı ve çıt yok.

Adaylara gönderdiği mesajda “Her türlü önlemi aldım” diyor.

Peki, sınav öncesi ve sonrası risklerden kim sorumlu?

ÖSYM’nin sorumluluğu sadece sınav salonuyla mı sınırlı?..

Bir kez daha gördük ki sınavlar söz konusu olduğunda insan hayatının hiçbir önemi yok!

ÖSYM, ben her koşulda bu sınavları yaparım diyor ve bu dayatmayı ne soran var ne de sorgulayan.

Yazının Devamı

Tam kapanmada tam gaz sınav, ek süre, hormonlu puan ve ÖSYM

2 Mayıs 2021

Tam kapanmada dışarı çıkmayan yok gibi.

Bu da koronayla mücadeleye duyulan güveni azaltıyor.

En azından “kontrollü tam kapanma” ya da “seyreltilmiş tam kapanma” gibi daha toleranslı bir isim bulunamaz mı?..

Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), ülkemizin dört bir yanından gelecek yüz binlerce adayın katılımıyla bugün kent merkezlerinde yapılacak. YKS ve KPSS’yi de içine alan sınav takviminde şu an için bir değişiklik yok!

Pandemi süreci tam kapanmayı gerektirecek kadar önemli ise sizce de ortada büyük bir ikilem yok mu?

ALES nedeniyle, aday, aday yakınları ve sınav görevlileri sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutularak onlara iyilik mi yapılıyor yoksa riske mi atılıyor?

Bu konuda sık sık dile getirilen dramatik soru şu:

“ÖSYM, adayları efsunluyor mu?”

Yazının Devamı

Ani karar değişiklikleri!

30 Nisan 2021

Çok hızlı karar veriyoruz.

Bazıları on defa düşünür, sonra karar verir. Biz önce karar verip, ayrıntıları sonra düşünüyoruz.

Bu yüzden de alınan kararlar hem kalıcı olmuyor hem de güvenirliği azalıyor!

Görünen o ki bu durum pandemiyle gelen bir alışkanlık değil. Dünden bugüne gelen bir gelenek.

Atalarımız durduk yerde “Göç yolda düzelir” dememiş. Yine aynı şekilde “Türk gibi başla, Alman gibi bitir” deyimi de boşuna çıkmamış.

Tez canlıyız. Ne hayal ediyorsak, bir an önce olsun istiyoruz. Plan, program hak getire. Hatta kimilerine göre zaman kaybı. Oysa istişarenin de, plan, program ve simülasyonların da çok yararı var.

Evet, biraz zaman kaybettiriyor ama kararların kalıcı olmasına yarıyor ve en önemlisi de hata oranını asgariye indiriyor!

Sabah karar alıp, akşama vazgeçildiği çok oldu. Yine aynı şekilde bugün göklere çıkarttığımız eğitim modellerini, yarın tu kaka ilan ettiğimize de çok şahit olduk.

Yazının Devamı

Eğitim kazanı fokur fokur!..

28 Nisan 2021

Eğitimde sular durulmuyor.

Sorunlardan daha biri çözülmeden, bir diğeri başlıyor.

Ek ders ücretlerinin kesilmesi, iki ayda koronadan ölen öğretmen sayısının 45’e yükselmesine rağmen aşı sürecinin hâlâ tamamlanmaması, ülke tümüyle kapanırken ÖSYM sınavlarına devam edilmesi ve en önemlisi de eğitimin adeta sahipsiz kalması, öğrenci, veli ve diğer paydaşları derin bir hüsrana uğrattı.

MEB’in yanı sıra YÖK ve ÖSYM’nin öğrenci ve öğretmenlere yönelik “ilgisiz tavrı” artan bir şekilde dillendirilmeye devam ediyor!..

Sorun çok, çözen yok!

Eğitimle ilgili ne kadar pembe tablolar çizilse de söylenenler ile yaşananların bire bir örtüştüğünü söylemek abartılı olur.

Mağduriyet yaşayanların en tepesinde, eğitimi gelecek için altın anahtar olarak görüp ona dört elle sarılanlar yer alıyor.

Hemen her gün yüzlerce mesaj geliyor. Neredeyse hepsi hüzün yüklü. En acısı da kendilerinden ne istendiyse fazlasıyla yerine getirenlerin yaşadığı hayal kırıklıklar

Yazının Devamı

Öğretmen açığı, Dil Bilgisi ve MEB?

25 Nisan 2021

Eğitimde Cumhuriyet tarihinin en zor dönemini yaşıyoruz.

Pandemi kangrene dönüşen sorunların tuzu biberi oldu.

Sınav odaklı eğitim ve günü kurtarmaya yönelik bakış açısı nedeniyle, temel hedefler ve kazanımlar adeta unutuldu.

Gelinen nokta ise vahim ötesi ama çok daha önemlisi, bu durumdan neredeyse hiç kimsenin rahatsızlık duymaması!..

Öğretmen yetiştirme, atama ve kariyer sistemi çok uzun yıllardır içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bir milyona yakın eğitim fakültesi mezunu öğretmen varken, sokaktan geçenler ücretli öğretmen adı altında sınıfa sokuldu ve taşeron mantığıyla üç kuruş paraya adeta köle gibi çalıştırılıyorlar.

Kariyer sistemi ise liyakatten çok uzak!..

Bu kadarı olmaz!

Türk Eğitim-Sen, ücretli öğretmenlerin sayısını araştırarak, çarpıcı bir sunum ortaya koymuş.

Yazının Devamı

Çocuklara hesap verme günü!

23 Nisan 2021

Çocuk olmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Aylardır eve kapalılar. Okuldan, arkadaşlarından, öğretmenlerinden, oyunlardan uzaktalar. Uzaktan eğitim nedeniyle adeta “ekran kölesi” haline geldiler.

Öyle de olsa, yine de Çocuk Bayramı olan tek ülkeyiz. Gurur verici.

Peki, bu tek başına yetiyor mu?

İşte bunu bugün iyice sorgulamalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu ilk günden itibaren en büyük hedeflerimizden biri de dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine gelmektir.

Bir an için fazla uzağa gitmeden Avrupa’daki çocuklarla kıyaslayalım.

Onlar mı şanslı yoksa bizimkiler mi?

Bırakın sosyoekonomik göstergeleri, sadece eğitimi ele alalım.

Yazının Devamı

Teşhisi doğru koyamazsak, doğru tedavi uygulayamayız!

21 Nisan 2021

Sağlık birinci önceliğimiz haline gelince, her şeye o gözle bakmaya başladık.

Yediğimiz, içtiğimiz, gittiğimiz, katıldığımız, yaptığımız, paylaştığımız her ana önce sağlıklı diye bakar olduk. Eğitime bakış açımız da farklı değil!..

Uzaktan eğitimle hadi teorik eğitim verdik diyelim, peki pratik eğitim ne olacak?

Uzaktan eğitimin eksikleri ne zaman ve nasıl telafi edilecek?

Örneğin 1. sınıfların tıp, diş hekimliği ve hemşirelik öğrencilerinin el becerileri nasıl gelişecek?

Kimyasal deneyler, atölye uygulamaları, saha çalışmaları ve en önemlisi de körelme noktasına gelen moral, motivasyon ve psikolojiler nasıl düzelecek? Spor ve sanatsal yetkinlikler nasıl kazanılacak?..

Kriz çıktıktan sonra akıl veren, ahkâm kesen çok oluyor. Bu yüzden bırakın çözümü, kafa karışıklığı daha da artıyor. Tıpkı aşı konusunda olduğu gibi. Bu nedenle, bu konuda samimi olmak ve olası “senaryoları” kamuoyuyla paylaşmak en doğru olanı!..

İngiltere örneği!

Yazının Devamı

Eğitimin önemine gerçekten inanıyor muyuz?

18 Nisan 2021

Twitter’da dün “Eğitimin, ülkemizin acil çözüm bekleyen öncelikli sorunları arasında ele alındığına inanıyor musunuz?” yönünde bir anket yaptım. “Evet, inanıyorum” diyen yok gibiydi.

İktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütleri, ebeveynler ve medyası ile ciddiye alınması gereken bir tespit! Ama nedense, eğitim, çocuklarımız ve onların geleceği çok da kimsenin umurunda değil.

Peki ama nereye kadar?

Daha da önemlisi, sorunlara yaklaşım tarzımız!..

Formasyon bilmecesi!

Öğretmen yetiştirme, atama ve kariyer sistemi tümüyle değiştirilmeli, Öğretmen Liseleri ve Yükseköğretmen Okulları yeniden açılmalı, onlarca yıldır sözü edilen Öğretmen Akademisi de artık hayata geçirilmelidir.

Peki ya kangrene dönüşen sorunlar?..

Öğretmen sorununu çözmeden eğitimi ayağa kaldırmak mümkün değil!

Yazının Devamı