Sahipsiz gençler

27 Nisan 2000


       Yurtdışında öğrenim gören on binlerce Türk genci var. Kimi ABD'de, kimi Avrupa'da, çoğu da KKTC ve Türk cumhuriyetlerinde...
       Daha iyi bir gelecek arayışını Azerbaycan'da sürdüren bu gençlerden pek çoğu ile uzun uzun sohbetler yaptık. Meğerse, ne kadar da dertlilermiş. YÖK, yurtiçindeki gençler gibi, yurtdışındakileri de canından bezdirmiş...
       Resmi görüşmelerde her şey güllük gülistanlık. Cumhurbaşkanı Demirel ve her gelen bakan öğrencilere büyük umutlar vermiş ama hiçbiri de bugüne kadar sorunlarına çözüm getirmemiş. Gurbettekiler hep unutulmuş...
       Azerbaycan'daki üniversitelerde 3 bini aşkın Türk öğrenci var. Bunlardan bir kısmı YÖK'ün koyduğu kuralları gerçekten hiç dikkate almamış. Ama bazıları var ki, YÖK'ün yönlendirmesiyle bu ülkeye gelmiş.
       YÖK, ben bu üniversiteleri tanıyorum demiş. Öğrenciler de ona güvenerek gelmiş. Şimdi ise öğrenciler üniversiteyi bitirme aşamasına geldiklerinde, hayır ben bu üniversiteleri de, alacağınız diplomaları da tanımıyorum diyor...
  

Yazının Devamı

Azerbaycan'da 2. gün

26 Nisan 2000


       Azerbaycan'a sıradan vatandaş olarak gelirseniz, işiniz çok zor. Ama protokole dahil olduğunuzda, bu kez de öylesine aşırı ilgi gösteriliyor ki, şaşırıp kalıyorsunuz.
       Doğramacı'nın anadan doğmasının 85'inci jübilesi yani yaş günü, alışılagelmiş doğum günlerinden çok farklıydı. Konuk heyette bulunan İçişleri eski bakanlarından İsmet Sezgin, "70 yaşına geldim. Onca merasime katıldım ama böylesine görkemli olanı görmedim" diyerek duygularını dile getirirken gerçekten samimiydi.
       Devlet Başkanı Aliyev, burada her şey. Doğramacı da onun has konuğu. Önceki gün zamanını ona ayırdı. Azerbaycan'ın en yüksek nişanını verdi. Onu göklere çıkartan konuşmalar yaptı.
       Doğramacı'ya sunulan hediyelerin ve onun hakkında yapılan konuşmaların ardı arkası kesilmedi...
       Sabrınızı suiistimal etmek istemirem diye söze başlayan Aliyev, bakanlar, rektörler, öğrenciler, adeta methiye yarışına girdiler.
       Hele hele öğrencilerin sevgisi bir başkaydı. Ona sarılmak, öpmek,

Yazının Devamı

Doğramacı 85 yaşında

25 Nisan 2000


       Yaşgünü sadece çocuklar için kutlanmıyor. Büyükler de bu coşkuyu yaşıyor. Hele bu büyüğün adı Doğramacı olursa, yaşgünü de farklı oluyor. Bu satırları Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'in sarayından yazdırıyorum. Türkiye'den gelen bir uçak dolusu özel misafir ve seçkin Azeri dostlarımızla birlikte kutladığımız "Türk Dünyasının Seçkin Alimi İhsan Doğramacı'nın anadan olmasının 85. yılı münasebetiyle düzenlenen tantanalı jübile"den yazıyorum.
       Dün sabah Ankara'dan gelen uçakta kimler yoktu kimler. İşadamları, rektörler, bürokratlar, siyasiler. Doğramacı'yı seven hemen herkes burada. Ankara'daki cumhurbaşkanlığı yarışı olmasa, eminim katılım çok daha görkemli olurdu.
       Ben geceye kafileden ayrı olarak İstanbul üzerinden Bakü'ye giderek katıldım. Azerbaycan, on yıl öncesinden çok farklı. On yıl öncesinin döküntü havaalanının yerini bizim işadamlarının restore ettiği modern bir havaalanı almış. Caddeler, sokaklar, vitrinler de eskiye göre çok daha cıvıl cıvıl.
       Havaalanından Bakü'ye gelinceye kadar yol boyunca petrol

Yazının Devamı

Reis artık onlar

23 Nisan 2000


       Evet bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Sembolik de olsa bugün bütün koltuklar onların. Kimi henüz daha adını bile bilmediğimiz yeni cumhurbaşkanından önce Çankaya'ya çıkıp o görkemli koltuğa oturacak. Kimileri de Başbakanın, bakanların, valilerin, belediye başkanlarının, mili eğitim ve emniyet müdürlerinin koltuklarına kurulacak...
       Koltukların gerçek sahipleri ise elleri arkalarında ya da önlerinde bağlı olarak tebessümle onları izleyecekler. Bu seromoni yıllardan beri olduğu gibi bugün de sürüp gidecek. Devlet olarak, çocuklarımıza ne kadar önem verdiğimizi cümle aleme bir kez daha göstermiş olacağız...
       Ardından nutuklar atıp, var mı dünya da çocuk bayramı olan ikinci bir ülke diye hava basacağız...
       Rakamları bir bir sıralamaya hiç gerek yok. Çocuklarımızın durumu ortada. Ne yeterince eğitim alabiliyorlar, ne da yeterince şefkat gösterebiliyoruz. Ama herşeye rağmen durumlarında giderek bir iyileşme olmadığını kimse söyleyemez...
       Türkiye, henüz kırsal kesimlerde yeterince

Yazının Devamı

Ah veliler ah!..

22 Nisan 2000


       Eğitim ve öğretimi kimler katlediyor?
       Çocuklarımızın geleceğini kimler karartıyor?
       İsterseniz gelin bugün bu konuda biraz beyin jimnastiği yapalım:
       Evet, eğitimi ve çocuklarımızın geleceğini kimler karartıyor?
       Yaz boz tahtasına dönen sistem mi?
       Ne yaptığını bilmeyen politikacılar mı?

Yazının Devamı

Başarının bedeli...

21 Nisan 2000


       Bugüne kadar yüzlerce okulda, üniversitede, radyoda, televizyonda, farklı mekanlarda panellere katıldım. Konferanslar verdim. Öğrencilerle, gençlerle birlikte oldum. Ama hiçbiri önceki gün Bilfen İlköğretim Okulu 7 ve 8. sınıf öğrencileriyle yaptığımız forum kadar bana keyif vermedi.
       14, 15 yaşındaki öğrenciler, sohbete öylesine iyi hazırlanmışlardı ki, kendimi bir anda çocukların arasında değil, konunun uzmanı yetişkinlerin ortasında sandım. Kendilerine güvenleri tamdı. Çok iyi birer araştırmacı olmuşlar ve bunu en iyi şekilde ifade ediyorlardı...
      Bilfen Koleji'nin Çamlıca'daki yeni binası da görkemli olmuş. Eğitim - öğretim için ne gerekliyse, masraftan hiç kaçınılmadan gereği yerine getirilmiş. Akademik başarısı, üniversiteye giriş, anadolu liseleri, kolejler ve fen liseleri sınavlarına bakıldığında da çok çok iyi.
       Dışarıdan izlendiğinde, pek çok okulun gıpta ettiği bir konumda. Başka okullar öğrenci bulamazken, onların önünde kuyruk oluyor... Patron da hayatından çok memnun. Yönetici ve öğretmenler de...
 &n

Yazının Devamı

Karadeniz Teknik

20 Nisan 2000


       Anadolu'daki üniversiteleri gezdikçe içim açılıyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin kampüsü mükemmel olmuş. Boğaziçi gibi denize nazır, yemyeşil, rengarenk çiçeklerle bezenmiş. Kütüphanesi, kafeteryaları, laboratuvarları, spor alanları kesinlikle Batı üniversitelerinin standartlarında. Eğitim öğretiminin nasıl olduğu konusu ise ayrı bir konu. Öyle ayak üstü anlaşılmıyor. Ama hocalara sağlanan olanaklar nedeniyle en azından iyi öğretim kadrosu olduğu söylenebilir...
       Karadeniz Teknik öğrencileri ile uzun uzadıya sohbet ettik. Ben yurtiçi ve yurtdışındaki üniversiteleri ve öğrencileri, Tükiye'nin ve dünyanın kendilerinden neler beklediklerini anlattım. Onlar da kafalarındaki soruları, memnuniyetlerini, tedirginliklerini dile getirdiler...
       ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Bilkent de dahil tüm üniversitelerde az ya da çok yaşanan öğrenci memnuniyetsizliği KTÜ'de de fazlasıyla vardı. Öğrenciler sahip oldukları olanaklar için sevineceklerine, hep kaçırdıkları için yakınıyorlar...
       Üniversite yarışına giren gençlerin sadece yüzde 3'ü ilk

Yazının Devamı

ÖSS 2000

19 Nisan 2000


       Milliyet'in üniversite adaylarına desteği sürüyor. İçinde on deneme sınavının yer aldığı CD'den sonra şimdi de her gün Milliyet 2000 içinde orijinal deneme sınavı veriyoruz. Hem de tamı tamına. Türkçe, matematik, fen bilimleri ve sosyal bilimler testleri hepsi bir arada.
       Evimde, okulumda bilgisayar yok. CD fırsatını kaçırdım diye artık üzülmenize hiç gerek yok. Türkiye'nin neresinde olursanız olun her sabah Milliyet'le birlikte ÖSS 2000 Deneme Sınavları elinizin hemen altında olacak. Hem de 100 bin liraya...
       CD'deki deneme sınavları ile gazetede yayımlayacağımız deneme sınavları birbirinden farklı. İster bilgisayarınızın başında sanal ortamda üniversiteye hazırlanın, isterseniz klasik yöntemle rahat ettiğiniz her ortamda çalışmalarınızı sürdürün.
       Alanında uzman, elliyi aşkın seçkin öğretmen kadrosunun hazırladığı deneme sınavları, Ekol Dershanesi'nin on binlerce soruluk soru bankasından büyük bir titizlikle seçilerek hazırlanıyor.
       Deneme sınavlarında yer alan soruların çok

Yazının Devamı