Aman dikkat!!!

15 Mayıs 2000


       Bu yıl yine milyonlarca öğrenci sınava girecek. Geri sayım da başladı. Geçtiğimiz hafta parasız yatılı sınavları vardı. Önümüzdeki haftadan itibaren de diğer sınavlar...
       Bugünden itibaren ortaöğretim kurumları giriş sınavları için yoğun bir çalışma temposu içerisine giriyoruz. Onlar için her gün bir deneme sınavı yayımlayacağız. Bu arada ÖSS için ara verdiğimiz hazırlıklar da yeniden başlayacak...
       Giriş sınavları içerisinde en kritik olanı ortaöğretim kurumları yani liselere giriş sınavı.
       Üniversiteye giriş sistemindeki değişiklik, liseleri çok önemli hale getirdi. Bir anlamda gençlerin yaşamına bu sınav yön verecek.
       Bilindiği gibi üniversiteye girişte alan ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı, kazanmayı etkileyen en önemli faktörlerden biri oldu.
       Öğrenci ÖSS'de ne kadar başarılı olursa olsun, eğer okul ortalaması iyi değil ve istediği fakülteyle ilgili bir alandan mezun olmamışsa üniversiteyi kazanması mümkün değil.

Yazının Devamı

Zamane öğrenciler

14 Mayıs 2000


       Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki öğrencilerimle klasik ders anlayışının ötesinde ilginç çalışmalar yapıyoruz.
       Her ne kadar verdiğim yüklü ödevlere, derse gelmeyeni bırakarım ha tehditlerine, her beş dakikada bir çıkarın kağıtları ile başlayan sınav steresine ve dinlemekten çok konuşmaya zorlayan inter aktif tartışmalara sinir olsalar da, yavaş yavaş öğrenci olduklarının farkına varmaya ve derslerden zevk almaya başladılar.
       En çok kızdıkları ve buram buram ter döktükleri konu, en kolay sorular. Çevreleriyle olan iletişim ve duyarlılıklarını artırmak için her derste bir kaç dakika içerisinde peş peşe şu soruları cevaplamalarını istiyorum:
       Sınıftan 5 arkadaşınızın adı? 5 Hocanızın ismi? Biri Milli Eğitim Bakanı olmak üzere 5 bakan ismi? 5 televizyon kanalı? 5 dünya başkenti? İstanbul'da 5 ilçe ismi? Son okuduğunuz 5 kitabın ismi? 5 milletvekili? 5 erkek gazeteci? 5 kadın gazeteci? Muş, Artvin, Afyon, Muğla, Tekirdağ hangi bölgelerde? Son haftanın 5 önemli iç ve dış olayı?..
      

Yazının Devamı

Kaçan kaçana

13 Mayıs 2000


       YÖK Başkanı Kemal Gürüz'ün dayatmacı tutumu, eğitim sistemine zarar vermeye devam ediyor.
       Meslek liselerinden sonra, fen liseleri de darmadağın. Yolunu, yöntemini bulan öğrenci, başka okullara kaçıyor.
       Meslek lisesi öğrencileri, üniversiteye giriş şansını yüzde 99 oranında kaybedince, çareyi başka okullara nakilde buldular. Ancak bu kez de karşılarına Milli Eğitim Bakanlığı çıktı ve düz liselere nakilleri dondurdu.
       İşte bu aşamadan sonra koşullar zorlanmaya başlandı. Normal koşullarda meslek lisesinden düz liseye geçemeyen öğrenciler, yasal boşluklardan yararlanma yolunu seçtiler.
       Önce tarikat okullarının keşfettiği, daha sonra da diğer öğrencilerin uyguladığı yöntem şöyle:
       Yönetmeliklere göre zorunlu nedenlerle bulunduğu ilden farklı bir ile giden öğrenciler, gittikleri il ya da ilçede eğer kendi okullarıyla aynı statüde bir okul yoksa eşdeğer konumdaki benzeri bir okula nakil yaptırabiliyorlar.

Yazının Devamı

Siz sahip çıkmazsanız...

12 Mayıs 2000


       Her gün yüzlerce ayrılıkçı, bölücü, yıkıcı militan yakalanıyor.
       Tamamına yakını da genç.
       Yine tamamına yakını da yeterli eğitim görmemiş...
       Halen okula giden 15 milyon çocuk ve gencimiz var.
       Okuma çağında olup da okula gidemeyenlerin sayısı ise 10 milyon.
       İşte her gün yakalanan militanların hepsi bu gruptan.

Yazının Devamı

Bir garip ülke

11 Mayıs 2000


       Yaşamın her anında garip haberlerle karşılaşmak mümkün. Gazete okurken, olaylara biraz da bu gözle bakın. Müthiş derecede eğlendirici haberlerle karşılaşabilirsiniz.
       Önce bir ilan:
       İlanı veren: TÜRMOB. Açık adıyla Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği.
       Panel konusu: Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türk futbolunun geleceği.
       Katılanlar: Milletvekilleri, spor adamları, kulüp yöneticileri ve muhasebeciler.
       İşin normali TÜRMOB'un AB'ye giriş sürecinde olaya mali ve muhasebecilik açısından yaklaşması. Ama onların ilgi alanı futbol.

Yazının Devamı

Avantaj mı, eziyet mi?

10 Mayıs 2000


       Milli Eğitim Bakanlığı, bir yönetmelik çıkartsa ve "ilköğretim okulları ancak 20 kilometrelik bir çevreden öğrenci alabilir" dese ne olur? Bugün onu tartışacağız.
       İşte konunun önemini ortaya koyan çok önemli bazı veriler:
       * İstanbul'da servisler için harcanan para, Milli Eğitim bütçesinden daha fazla.
       * Yeşilköy'den Şile'ye, Ataköy'den Kurtköy'e, Pendik'ten Arnavutköy'e öğrenciler gidiyor. Her gün yüzlerce kilometre yol ve saatlerce yolculuk yapan on binlerce öğrenci var.
       * Yaşamla iç içe kent içi okullar mı, yaşamdan kopuk kampuslar mı tercih nedeni olmalı?
       * En iyi okul, en uzaktaki okul mu, yoksa en yakındaki mi?

Yazının Devamı

Yabancı dil

9 Mayıs 2000


       Hafta sonu Işık Üniversitesi'nde uzun uzadıya yabancı dil konusunu tartıştık. Kaç yaşında başlanmalı? Yabancı dille eğitim ulusal kültürü tehdit eder mi, etmez mi? Yabancı dille eğitimin geçmişi ve geleceği? Bu ve buna benzer pek çok konu masaya yatırıldı. Ortak noktalar bulunmaya çalışıldı.
       Her ne kadar bazı dilbilimciler, yabancı dil kavramının artık eskidiğini, ikinci dil, üçüncü dil demenin daha doğru olduğunu vurgulasa da, genel söylem yine yabancı dil şeklindeydi.
       Yabancı dil deyince ilk akla gelen ise hep İngilizce oldu. Almanca ve Fransızca, özellikle devlet okullarında neredeyse unutuldu gitti. Geçen hafta Ankara'daki benzeri bir panelde de vurgulandı. 1965'ten bu yana Almanca derslerinin ne müfredatı değişmiş ne de kitabı. Gerisini artık siz düşünün...
       Işık'taki panelde bir kez daha şahit olduk. Meğerse yabancı dille eğitime ne kadar da karşı olan varmış! Eski bakanlardan Tınaz Titiz, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayhan Alkış ve

Yazının Devamı

Avni Akyol Güzel Sanatlar Lisesi

7 Mayıs 2000


       Köy öğretmenliğinden Milliği Eğitim Bakanlığı'na kadar eğitimin her kademesinde görev yapan, üstün hizmetler üreten Avni Akyol, zamansız ölümünün ardından dün bir kez daha muhteşem bir şekilde anıldı.
       Anma törenini farklı kılan, muhteşemliğe dönüştüren onun Türkiye'de attığı bir ilk adımın meyveleriydi...
       Sanatın her dalını seviyor, yaygınlaşmasını istiyordu. İlk Güzel Sanatlar Lisesi'ni kurduğunda ona karşı çıkanlar, sonradan nasıl bir yanılgı içinde olduklarını dün bir kez daha gördüler.
       İstanbul Valiliği ve İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü bir vefa örneği sergileyerek "Bugüne kadar yaptığım işlerin belki de en güzeli" dediği Güzel Sanatlar Lisesi'ni ona hayat veren, ona ruh veren Avni Akyol'un ismiyle bütünleştirdiler.
       Bu amaçla düzenlenen törende öğrenciler, tarife sözcüklerin yetmeyeceği muhteşem bir konserler dizisi sergilediler. Önceki akşam Mimar Sinan Üniversitesi'nde gerçekleştirilen anma töreninde Akyol da, öğrenciler de dakikalarca ayakta alkışlandılar.
  &nb

Yazının Devamı