Marmaray’ın resmi açılışına sayılı saatler kaldı...
Dün bir mucize gerçekleşti ve bazen saatlerce süren Avrupa’dan Asya’ya geçişi, Bakan Binali Yıldırım‘ın konuğu olarak birkaç dakikada gerçekleştirdik. Hatta İstanbul Boğazı’nın en dibinde ve orta yerinde mola verip, fotoğraf çektirdik...
Yüzyılın Projesi tanımlamasını abartılı bulanlar oldu. Ama inanın bunu fazlasıyla hak ediyor. Aynı heyecanı GAP’ı gezerken de yaşamış ve aynı gururu duymuştum...
Ancak, Marmaray’ın bu görkemli üstünlüğü çok uzun sürmeyecek. Çünkü iki yıl sonra açılışı gerçekleşecek Avrasyaray Projesi Marmaray’dan daha da ihtişamlı.
Marmaray’dan sadece tren geçecek. Avrasyaray’dan ise kamyon, TIR hariç her şey...
Marmaray asrın projesi olarak lanse ediliyor. Peki, çok daha görkemli olan Avrasyaray ne olacak? Ona da bin yılın projesi mi denilecek? Bakan Yıldırım, onun için henüz bir tanımlama yapılmadığını söylüyor. 2015’te açılacak ve dünyanın en derin tüp projesi olacakmış. Genişliği 14.5, derinliği ise 108 metre. Ayrıca Avrupa’nın en uzun yürüyen merdivenine sahip olacakmış...
Deprem riski var mı?
Denizin altından tüp geçişle kıtalararası yolculuk fikrine alışmamız kolay olmayacak gibi. Çünkü şehir efsanelerinin sonu gelmiyor. Deprem olursa, bozulursa, trafik tıkanırsa ya da farklı bir sorun yaşanırsa ne olacak?
Bu yetmiyormuş gibi, bir de Japon mühendislere atfedilen, eksikler tamamlanmadan açılıyor yönündeki söylemler tedirginliği daha artırıyor.
Bütün bunları Bakan Yıldırım’a ve kurmaylarına sorduk. Bu söylentileri çıkartanlara kızsalar da renklerini belli etmeden güldüler, geçtiler. Ama her soruyu da tek tek cevaplandırdılar.
Marmaray, en yüksek şiddetli depreme bile dayanaklı olacakmış. Depreme tünelde yakalanmak, yeryüzünde yakalanmaktan daha güvenliymiş. Çünkü, bütün olumsuz senaryolar düşünülmüş ve ona göre önlemler alınmış...
Örneğin denizin orta yerinde tren bozuldu ya da elektrikler kesildi.
Bu konuda da rahat olun, rayların hemen yanında tahliye koridorları varmış. Ayrıca deniz altındaki tünel tek parça değil, 10’a yakın parçadan oluşuyor ve her parçadan sonra güvenlik odaları bulunuyor.
Sürat, deniz altına girince düşüyor. Ayrıca denize girdiğinizi, tünelin yuvarlaktan kareye dönüşmesinden anlıyorsunuz...
Üsküdar’a metroyla giderken...
Marmaray’la birlikte atasözleri de değişecek gibi. Bakan Yıldırım buna da vurgu yaptı.
Artık atı alan değil, metroyu alan Üsküdar’ı geçecek dedi ve ekledi:
Yağmurdan, kardan, trafikten, stresten kurtulacaksınız.
İşte geziden akılda kalan bazı satır başları:
* Üsküdar-Sirkeci arası 3-4 dakikada tamamlanacak.
* 5.5 milyar lira harcandı. Çok düşük oranlı Japon kredisiyle gerçekleşti.
* Marmaray’ın uzunluğu 13.6 kilometre ve bunun 1400 metresi deniz altında.
Gecikti mi?
Marmaray, eğer arkelologların “engellemesi” olmasaymış 2009’da hizmete açılacakmış. Eğer onlara kalsaydı 2023’te zor açılırdı diye özellikle vurgu yapıldı.
* Önce Sultan Abdülaziz, Sonra Sultan Abdülhamit derken günümüze kadar bu projeyi hayal eden çok olmuş. 1980 öncesi ve sonrasında yine gündeme gelmiş. 2002 sonrasında ise hız kazanmış.
Marmaray’da tren seferleri yolcu yoğunluğuna göre 2 ile 5 dakika arasında kalkacak ve saatte 75 bin, günde 1.5 milyon yolcu taşıyabilecek. Peki, İstanbul’da günde kaç yolcu taşınıyor? 15 milyonmuş!
* Bakan Yıldırım, 11 yılda yatırım rekoru kırmış. 200 milyarı devlet, 60 milyarı da yap-işlet-devret modeliyle 260 milyar liralık yatırıma imza atmış.
* Marmaray sayesinde İstanbul’un bilinmeyen 2 bin yıllık tarihi daha gün yüzüne çıkmış ve İstanbul tarihinin seyri değişmiş. 8 bin 500 yıl önce Yenikapı ve Üsküdar’da yaşam belirtilerine rastlanmış. Osmanlı, Doğu Roma ve Cilalı Taş dönemine ait tam 31 bin adet arkeolojik eser çıkarılmış.
* İstanbul Ulaşım Kartı kullanılacak. Ücreti 1.95 kuruş olacak. Aktarmalarda 1.45 kuruş alınacak. Öğrenciye, yaşlıya indirim var.
Sanat galerisi gibi!
* Marmaray’ın merkez istasyonu Yenikapı, adeta bir sanat galerisi gibi. Avrupa’daki devasa tren garlarına benziyor. Kazılardan çıkan tarihi eserlerin kopyaları ve İzmit Çini Vakfı’nın seramikleri müthiş bir görsellik sağlıyor.
Hemen her köşede ise üç beş bin yıl öncesinden kalma testiler, takılar, madeni paralar ve daha pek çok antik eser, çok şık bir ambiyansta sergileniyor.
Özetin özeti: Emeği geçen herkese canı gönülden teşekkürler. Demek ki istendiğinde her şey yapılabiliyor...